MYK toplanabilir

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Manisa Milletvekili ve Grup Başkanı Bülent Arınç, Başbakan adayı konusunda Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) toplanabileceğini söyledi.

Siyasi gündemle ilgili İHA'nın sorularını cevaplandıran Bülent Arınç, bugünkü yemin töreni sonrası hükümetin 2 Aralık'ta çalışmaya başlaması gerektiğini belirtti. Meclis'teki yemin töreni ve sonrasında yapılacakları anlatan Arınç, "Yemin töreni geceyarısına kadar sürer. 5 günlük ara verilecek. Meclis Başkanlığı adaylığı için müracaatlar yapılacak. Meclis Başkanı Meclis'teki sayımıza bakarak AK Parti'nin Meclis Başkanlığı'nı kazanacağını söyleyebiliriz. Başkanlık divanı seçimleri olacak. Divan içinde 4 tane başkan vekili, 3 tane idare amiri, 7 katip üye bulunacak. Bunlar partilerin oy oranlarına göre belirlendi. Seçimleri partiler kendi içlerinde yapıp, Genel Kurul'da oylanıp kabul edilecekler. Ardından ihtisas komisyonlarının üye sayıları partiler tarafından bildirilecek. Komisyonlar çalışır hale gelince, Meclis de çalışmalarına fiilen ve hukuken başlamış olacak" dedi.

Reklam
Reklam

Cuma gününden itibaren Cumhurbaşkanı'nın Başbakanı hükümeti kurmakla görevlendirmesi gerektiğine dikkat çeken Arınç, "Hükümet kurulup atama yapılınca, 7 gün içinde Meclis'te hükümet programı okunacak. 2 günlük görüşmenin ardından bir tam gün geçip güven oylaması yapılacak. Güvenoyu alan hükümet de fiilen görevine başlamış olacak. Bütün bunların Aralık başını bulması muhtemel. 2 Aralık'tan itibaren 58. Hükümetin çalışmaya başlaması lazım" diye konuştu.
Meclis Başkanlığı için adayları grup toplantısında belirleyeceklerini ifade eden Arınç, "5 gün içinde sonuçlanır. Benim haricimde değerli arkadaşların isimleri de geçiyor. 19 Aralık öncesi bu da sonuçlanır" dedi.

FADIL AKGÜNDÜZ MESELESİ Siirt'ten milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün ant içerken Meclis Genel Kurulu'nun terk edilmesini yanlış bir tavır olarak değerlendiren Arınç, "Parlamentoda bugüne kadar pek çok olayla karşılaştık. Bu seçilmiş gelmiş bir insan mazbatasını almış. Bugün ant içmek suretiyle görevine başlayacak. Suçu ne olursa olsun ancak dokunulmazlığının kaldırılması suretiyle yargı süreci devam eder. Yargıtay'dan kesinleşmiş bir hüküm çıkarsa milletvekilliğinin düşürülmesi için Anayasa'daki hükümler belli. Yapılması gereken şeyler hukuki konulardır. Yoksa bugün gürültü çıkarmak veya Meclisi terk etmenin hiçbir anlamı yok. Onlar çıkarsa Akgündüz daha rahat ant içer. Akgündüz'ün yargılanmasını temin etmek anayasadaki hükümlere bağlı olarak yapılmalı" diye konuştu.

Reklam
Reklam

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İtalya temaslarını da değerlendiren Bülent Arınç, "Türkiye'nin Kopenhag Zirvesi'nde bir müzakere tarihi alabilmesi için birtakım temasların gerçekleşmesi ve Türkiye'nin elini güçlendirmesi gerekiyordu. İtalya, İspanya ve Yunanistan'dan davetler geldi. Başarılı bir sonuç alınması adına olumlu temaslarda bulunuldu" dedi.

Ara seçim konusuna da değinen Bülent Arınç, "Anayasa'nın 76. maddesinin değiştirilmesi geçen yıldan beri gündemde. Bunun mutlaka yapılıp Türkiye'nin anlamsız siyasi yasaklardan sadece sayın Erdoğan için değil, bundan mağdur olan bugünün ya da geleceğin siyasetçileri adına kurtulması lazım. 109. madde de değişebilir. Ancak bunun için daha geniş bir uzlaşma arayışına ihtiyaç var. Hem parlamento içi hem de parlamento dışında bir uzlaşma zemini hazırlayacağız" diye konuştu.
Ara seçimle ilgili takvimim uzun olduğunu ifade eden Arınç, "28 milletvekilliğinin boşalması ile kısa sürede ara seçime gidilmesi mümkün. Bugüne kadar böyle bir şey yapılmadı. Bundan sonra takvimi kısaltarak seçimin yapılması sağlanabilir" dedi.

Reklam
Reklam

CHP İLE İLİŞKİLER CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Varşova'ya hareketi öncesi hükümetle ilişkiler konusunda yaptığı açıklamada , "Siz bilirsiniz" ifadelerini kullanmasını, Deniz Baykal'ın geçmişe dönüşü olarak değerlendiren Arınç, "Sayın Baykal'ın siyasi kariyerini ortaya koymasında bu tür davranışları etkili oldu. Kavgacı ve hizipçi olarak bilinir. Baraj altında kalınca bu tavrını kısmen düzeltti. Bu seçimlerde de çok başarılı olmayan bir sonucu sadece parlamentoya girme noktasında başarısını ortaya koydu. Tek partili bir muhalefet olarak seçimden sonra bu başarısızlığını örtmek, kamuoyunda yapıcı bir muhalefet örneğini ortaya koymak için diyalog arayışında bulundu. Ancak bu davranışını bir gazete röportajında, 'Seçimden sonra iki üç gün geçti. Görüyorsunuz ki, ben iktidarı istediğim gibi kullanıyorum. Muhalefet olup olmamam önemli değil' dedi. Baykal'ın bu hareketinden sonraki davranışları da, sanki bir akıl öğreten terbiye edici gibi, onu elleme, bunu yapma gibi davranışları tepki aldı. Buna karşılık sayın Genel Başkan Erdoğan'ın söylediği sözlerden alınmasına gerek yok. O tek başına iktidar olsaydı hırçınlığı daha da artacak ve muhalefeti görmezden gelecekti. Bizim iktidarı kimseyle paylaşmaya niyetimiz yok. Biz de Baykal'a kendisi bilir diyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün yemin töreninin Meclis locasından izlemesini üzüntüyle karşıladıklarını belirten Arınç, "Yasakçı anlayış halkın iradesine karşı çıkabiliyor. Türkiye'de 11 milyon oy almış bir partinin genel başkanını parlamento dışında bırakacak bir ayıptan kurtulması gerek. Türkiye'de özgürlükler çok ucuz değil. Bunu kazanmak için siyasi mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.