2025 asgari ücret zammının belirlenmesi için ilk adım atılıyor, artık sadece saatler kaldı... Yarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda taraflar aynı masada oturacak. Hükümet, TİSK ve TÜRK-İŞ'in bulunacağı masada taraflar 2025 yılı asgari ücret için pazarlık yapacak. Yüzde 25'lerden yüzde 45'lere kadar zam oranları tahmin ediliyorken milyonların gözü kulağı artık sadece bu masada olacak.
Mynet'e konuşan Yeminli Mali Müşavir ve Ekonomist Muhammet Bayram, Asgari Ücret Tespit Komisyonu için konuştu. Bayram, son yılların en çetin pazarlık masasına oturulduğunu söyleyerek, "Pandemi döneminde yüksek enflasyon ortamı ile birlikte refah payları çok konuşulmuştu. Asgari ücret ise tarafların kısmen de olsa memnun olabildiği bir noktadaydı" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Enflasyona ezdirmeyeceğiz" söylemini hatırlatan Bayram, "Emekçinin, enflasyona karşı ezdirilmemesi demek vatandaşın üzerindeki enflasyon baskısının alınması ve alım gücünün artırılması anlamına gelecektir" şeklinde konuştu.
Bu dönemde işveren kısmının da masaya temkinli oturduğunu aktaran Bayram, önceki dönemlerde TÜRK-İŞ'in yaptığı açlık sınırı araştırması, referans değerler gibi verilerin baz alındığını hatırlatarak, "Kesin olan tek şey vatandaşın enflasyona karşı ezdirilmeyeceği" olduğuna dikkat çekti.
İşveren tarafının masaya yüzde 20 ile yüzde 25 arasında oturacağını kaydeden Bayram, "İşçi tarafı da yüzde 40'tan fazla bir oranla pazarlığa başlamasını bekliyoruz. İşveren cephesi artan maliyetler karşısında kendini korumak ve yurt dışı pazarda rekabetini korumak adına yüzde 20-25 civarından başlayacak" ifadelerini kullandı.
İşçi tarafının muhalefet partilerinden yapılan açıklamalardan etkilendiğini aktaran Bayram, şu cümleleri kurdu:
"İşçi tarafı ise haklı olarak alım gücünün korunmasını istemekle birlikte maalesef muhalefet partilerinin yapıcı olmayan algıyı yönlendirmek adına yapmış olduğu açıklamalarla etkilenmektedir. Sayın CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in '30 bin liradan aşağı kabul etmiyoruz' söylemi hayatın olağan akışına ve ticari gerçeklerle bağdaşmamakta birlikte devletin bu yönde alması gereken aksiyonu da net bir şekilde ortaya koymamaktadır. Parti kurmayları işçi ve işveren paylarının devlet bütçesinden karşılanmasıyla birlikte asgari ücretin 30 bin liraya yükseltebileceğini söylemesine rağmen bunun hazine tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını düşünüyorum"
Asgari geçim endeksi, bölgesel kalkınma endeksi verilerinin fayda sağlayabileceğini belirten Bayram, "Çalışanın insan onuruna yakışır bir düzeyde maaş alması için katkıda bulunacaktır. Pazarlık işveren tarafının yüzde 25 söylemiyle başlamasıyla birlikte çalışan tarafın da daha yüksek bir orandan pazarlığa başlayacağını tahmin ediyorum" yorumunu yaptı.
Gündemden düşmeyen 'Asgari ücrete yaşanan enflasyon mu yoksa hedeflenen enflasyona göre mi zam yapılacak?' sorusuna da açıklık getiren Bayram, konuyu şu cümlelerle izah etti:
"Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon beklentisi olarak yüzde 44 civarında; hedeflenen enflasyon yüzde 21 olarak karşımıza çıkıyor. Hedeflenen enflasyona göre artış yapmak fiyatlama davranışlarının daha belirginleştiği, enflasyonun tek haneye inebildiği dönemde daha mümkün olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple hedeflenen enflasyona göre artış yapılacağını tahmin etmiyorum"
2024 asgari ücretin belirlenme aşamasında 12 puanlık bir refah payının verilerek yüzde 49'luk bir artışın yapıldığını hatırlatan Bayram, 12 puanlık bu payın 2025'in asgari ücretinin belirlenmesinde kritik olduğunu belirtti.
Bunun sebebini ise Bayram, şu cümlelerle açıkladı:
"2024 yılı sonundaki yüzde 45 civarına çıkacak yıllık enflasyondan 12 puanlık refah payının düşmesi ile birlikte yüzde 32 ile yüzde 35'lik bir oran karşımıza çıkıyor. Ayrıca 2025 yılı bütçe görüşmelerinde sigorta prim gelirinin yüzde 29 ile yüzde 30 artacağı belirtildi. Yani devletimiz sigorta prim gelirlerinde yüzde 30'luk bir artışa işaret ediyor. Bu da en az asgari ücrete yüzde otuzluk bir artış yapılabileceği ihtimalini oluşturuyor. 'Enflasyona ezdirmeyeceğiz' söylemini düşündüğümüzde ise asgari ücrete yüzde 30 ile yüzde 35 arasında bir zam karşımıza çıkıyor. Tabi bu oran üzerine bir ek refah payı kararının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verileceğini düşünüyorum"
Memur, SGK ve Bağ-Kur emeklileri için de konuşan Bayram, 6 aylık enflasyon farkı ile zam oranlarının belirlendiğini anımsatarak, şu konuya temas etti:
"SGK ve Bağ-Kur emeklileri için 6 aylık enflasyon farkının yüzde 10 ile yüzde 17 oranında bir fark oluşacağını tahmin ediyorum. Memur ve memur emeklilerinin toplu sözleşmeden kaynaklı yüzde 14 ile yüzde 15'lik bir fark alacaklarını düşünüyorum. Memur emeklilerinin, SGK ve Bağ-Kur emekleri ile eşitlenebileceğini ancak memurların maaş artışlarının sabit kalacağını söyleyebilirim. Çünkü memurlara yapılan seyyanen zamla birlikte maaşlar artış gösterdi, emeklilere herhangi bir artış yapılmadı"
Milyonlarca emeklinin yüzde 0 zam riski ile karşı karşıya kaldığını sözlerine ekleyen Bayram, şu sözlerle cümlelerini tamamladı.
"En düşük emekli aylığı 12 bin 500 lira. En düşük emekli aylığının enflasyondan daha fazla bir oranda en az yüzde 21 artışla 15 bin ile 17 bin 500 lira civarına geleceğini düşünüyorum. Olması gereken, en düşük emekli maaşının kök maaşa sabitlenmesi ile emeklilerin milli gelirden daha fazla kaynak almasını sağlayacaktır. Çünkü bundan sonraki dönemlerde daha düşük enflasyon farkları ortaya çıkacak ve emeklilerin maaşlarına kök maaşları üzerinden artışlar yapılacak. Eğer en düşük emekli maaşı, kök maaşa sabitlenirse bundan sonra emekliler milli gelirden daha fazla pay alacaklardır"