MYNET ÖZEL | 2025 asgari ücret zammı ile ilgili senaryolar konuşulmaya devam ederken dikkat çeken bir öneri daha gündeme geldi. MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı’nın ‘Bölgesel asgari ücret uygulanabilir’ çıkış sonrasında asgari ücret zammının bölgelere göre uygulanması ile ilgili tartışma başladı.
Bölgesel asgari ücret, özellikle İstanbul gibi yaşam maliyetlerinin yüksek olduğu şehirlerde daha yüksek bir ücret ödenmesi anlamına gelirken şehirler arasındaki ücret farklılıkları da bu durumun yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Asgari ücret bölgesel olarak uygulanırsa genellikle istihdam, işgücüne katılım ve işsizlik gibi göstergeler dikkate alınarak ödenecek rakam belirleniyor.
Türkiye’de 1951 ile 1974 yılları arasında bölgesel asgari ücret uygulandı. Enflasyon etkisinin büyükşehirlerde yoğun olarak hissedilmesi ile birlikte ‘bu durum tekrar ele alınabilir mi?’ sorusu da gündeme geldi.
Konuya ilişkin Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun da Mynet'e dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Erdursun, bölgesel asgari ücret arttırımı hakkında şu ifadeleri kullandı:
"1951'de 1974 yılları arasında bölgesel asgari ücret uygulandı. Türkiye'de özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirler için bölgesel asgari ücret fikri reddediliyor. Zaten şehirler çok kalabalık kırsalda yaşayan kişiler belli bir yaştan sonra şehirleri tercih ediyor çalışmak için. Şu anda Türkiye'de tarım bitme noktasına gelmiş, hayvancılık bitme noktasına gelmiş. Bu işlerle insanlar çok fazla ilgilenmiyor. Bölgesel asgari ücretin belli bölgelerde yüksek olması durumunda o şehirler daha fazla tercih edilen şehirler durumuna gelebilir. Bu durumda da asgari ücret sorununu çözeyim derken başka sorunlarla da karşı karşıya kalınabilir."
Erdursun konuşmasının devamında, "Bölgesel asgari ücret fikrine çok sıcak bakılmıyor. Türkiye'de bölgesel asgari ücret uygulanabilir mi? Uygulanabilir. Çünkü bugün doğu anadolu bölgesi, Karadeniz ya da güneydoğu anadolu bölgesinde yaşayan bir kişinin yaşama maliyetiyle İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de yaşayan kişinin yaşam maliyeti aynı değil, kira aynı değil, ulaşım aynı değil. Kiralar büyükşehirde çok daha yüksek bu nedenle uygulanabilir fakat uygulanbilme olanağı şu anda çok da var diyemeyiz. Bu konu çok fazla konuşulmadan yani sendikalar, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler tarafından tartışılmadan, hükümet herhangi bir çalışma yapmadan bu işe başlıyoruz diyemez ve demeyecektir. Çünkü bu konuyla ilgili bir çalışma yok." dedi.
Daha öncelerde asgari ücret tutarının nasıl belirlendiğine yönelik de konuşan Erdursun, şu bilgileri aktardı: "Türkiye'de asgari ücret son 15 yıl 20 yıldır nasıl belirleniyorsa, 2025 yılına girerken de asgari ücret aynı şekilde belirlenecektir. Aslında 15 - 20 yıl önce asgari ücret daha da farklı belirleniyordu. Bu konuyla ilgili de çalışan kişilerin çalışma hayatı içinde ne kadar gıdaya ihtiyacı var, proteine ihtiyacı var, besin ihtiyacı var bunlara kadar belirlenerek bir asgari ücret uygulanıyordu. Hatta bunla ilgili üniversitelerden raporlar da oluyordu. Artık buna da son verildi. son birkaç yıldır asgari ücret nasıl belirleniyorsa bu yılda öyle belirlenecektir."
Erdursun'un geçen sene yaptığı asgari ücret tahmini tutmuştu. Bu sene bu rakamın nasıl olacağını sorduğumuzda ise yanıt şu şekilde oldu:
"Asgari ücretle ilgili hedeflenen enflasyon dikkate alınacaktır diye düşünüyorum. Asgari ücreti yüksek oranlı bir artış yapılacağı ihtimali çok az. Asgari ücrete yapılacak artış %25, maksimum % 30'lar civarında olur diye düşünüyorum. Şu anda asgari ücret 17.000 TL. Asgari ücret %25 artarsa 4250 liralık artışla 21.250 TL olur. 17.000 liralık asgari ücret %30 oranında artarsa 5100 liralık bir artışla 22.100 TL olur. Şöyle olabilir %25 %30 konusu çok tartışılıyor, şu anda asgari ücret 700 liralık bir destek var. Bu destek bir miktar hükümet tarafından arttırılarak belki küçük bir ihtimalde olsa 23.000 TL olabilir ama onun dışında 23.000 TL'nin üzerinde bir rakamın şu anda olma ihtimali çok çok az. Bu oranlarda bir asgari ücret belirlenecektir."
Erdursun'a göre başka bir senAryo ise şu şekilde olabilir:
"Asgari ücret konusunda aslında asgari ücretin maliyetini bir miktar daha düşürerek ücreti arttırarak, ama ücretin içindeki sigorta primi ve belli bir rakama kadar istisna tutularak vergi ve sigorta payını devlet almadan asgari ücreti belli bir miktar daha arttırabilir. Bu konuyla ilgili de şu anda ne siyasi partiler, sendikalar, hükümet bu konuyla ilgili bir çalışma yapmıyor. Yani düz bir mantıkla gidilecek. Hedeflenen bir enflasyon var bu enflasyon doğrultusunda asgari ücretin %25 %30 arasında artırılması ya da dediğimiz gibi bir miktar asgari ücret desteğinin artırılması söz konusu. Belki de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da devreye girmesi asgari ücreti 23.000 liralara kadar çıkartılır diye düşünüyorum." dedi.
Erdursun zamdan memnun kalmayacak sendikalar hakkında da bir tahminde bulundu. Erdursun, "Asgari ücret belirler belirlenirken işçi, işveren sendikaları ve hükümet yetkilileri bu konuyla ilgili asgari ücreti belirliyorlar. Bu belirlenirken büyük ihtimalle işçi sendikaları masayı terk edecektir diye düşünüyorum. Kararı son olarak hükümet yetkilileri ile işverenlerin ortak kararı doğrultusunda alınacak gibi gözüküyor. Bu durumda da işçi sendikalarının ne rakam gelirse gelsin bunu ben kabul etmeyeceklerini düşünüyorum. Yani rakam söylediğimiz 23.000 TL'nin yani maksimum bunun üstüne çıksa dahi işçi sendikalarının bunu kabul etmeyeceğini düşünüyorum. Bu nedenle işveren hükümet yetkililerinin belirleyeceği asgari ücretin de maksimum benim tahminim %25 %30 arasında bir artış yapacağını tahmin ediyorum. Dediğim gibi cumhurbaşkanı devreye girmesi ile bir miktar daha rakamlarda değişiklik olabilir. Ne olabilir derseniz de, dediğim gibi bu da 23.000 TL olabilir ama bunun üstünde bir rakamın olacağı ihtimali üzerinde durmuyorum." şeklinde konuştu.