Naci Görür: Marmara depremi 7.2 şiddetinde olacak

Yıllarını mesleğine vermiş, öğrencilerini yetiştirirken araştırmalar yapıp sadece ülkemize değil dünyaya da hatırı sayılır raporlar teslim etmiş bir bilim insanı Prof. Dr. Naci Görür. Son derece açık, net ve anlaşılır bir dille anlatıyor. Israrla dediği bir şey var: Dikkat önlem alın. Çünkü Marmara depreminden kaçış yok ve en 7.2 şiddetinde olacağı bilimsel raporlar sonucunda ortaya çıkmış durumda.

Hürriyet gazetesinden Gülben Ergen'e konuşan Prof. Dr. Naci Görür'ün açıklamaları şöyle:

Naci Hocam, Ege depremi bekleniyor mu?

- Depremler hep bekleniyor. Ama şöyle bir durum var. Gününü ve adını vereceğimiz bir deprem beklenmiyordu. Ege bölgesinde belirli fay sistemleri olduğunu biliyoruz. Deprem açısından dünyanın en aktif bölgelerinden biri. Tüm Ege, kuzey-güney yönünde gerilmekte. O gerilmeye bağlı olarak doğu-batı yönünde gelişmiş ağırlıklı olarak faylar var. Bunların en bilinenleri Büyük Menderes Nehri’nin içinden aktığı bizim graben dediğimiz, Büyük Menderes grabenini sınırlayan, kuzey ve güneyden gelen faylardır. Veya hemen onun kuzeyinde olan graben ve onu sınırlayan faylar. Aynı şekilde Küçük Menderes grabenini ve Gökova grabenini sınırlayan faylar. Bu bölge doğu-batı yönünde uzanan canlı fay sistemleri ile parçalanmış, bölünmüş vaziyette. Bunlar canlı faylar. Her fay periyodu dolduğu, yeterince enerji biriktirdiği zaman o enerjiyi boşaltıyor. Bu jeolojik yapı Ege’de olduğu için o bölgede ben her zaman deprem beklerim.

Reklam
Reklam

Depremin şiddetinden ve artçı sallantıların uzun süre devam etmesinde neyi anlamalıyız?

- Depremin şiddeti önemli. Her deprem yeryüzünde kırık meydana getirmez. Bir depremin yeryüzünde kırık oluşturabilmesi için belirli büyüklükte olması lazım. Deprem ne kadar büyükse yeryüzünde oluşturacağı kırığın uzunluğu da belirli ölçüde onunla doğru orantılı olur. Büyük depremler büyük kırıklar meydana getireceği veya fayın önemli bir kısmını ya da tamamını kıracağı için onlar çok daha uzun sürede ancak sakinleşirler. Fay küçükse deprem de küçüktür.

Gerekli araştırmalar yapılıp büyük bir depremin olacağı önceden tahmin edilebilir mi? Böyle bir sistem var mı?

- Yapılabilir. Biliyorsunuz biz Marmara’da deniz araştırmaları yaptık. 8 yerli, 2 uluslararası gemiyle. 1999 yılından 2014 yılına kadar bu araştırmaların başında oldum. Uluslararası ekiplerle birlikte çalıştık. Hem TÜBİTAK’ta Marmara Araştırma Merkezi Başkanlığı hem de İstanbul Teknik Üniversitesi’nde hocalık yaptığım dönemde bu işleri yaptım.

Reklam
Reklam

Bizim bu yaptığımız çalışmalar sırasında denizaltılar da kullandık. Denizin dibine daldık. Ben 7 saat denizaltında çıplak gözle fayı inceledim.
O dip çalışmasını yaparken faylar boyunca çok miktarda gaz ve su çıkışları gördük.

Bunları gördükten sonra hükümete denizaltı gözlem istasyonu kuralım diye müracaat ettik. Bir proje yazdık. TÜBİTAK, DPT gibi yerlere verdik ama reddedildi. Destek görmedi. Dönemin Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e de götürdüm projeyi. Denizaltı gözlem istasyonu çok önemliydi. Avrupa Birliği kendi denizlerinde bunu yaptı. Bize de proje konusunda destek verdiler. O zamanın parasıyla 10 milyon Euro’ya ihtiyaç vardı.

Denizaltı gözlem istasyonu kurulsaydı fay boyunca çıkan akışkanları izleyecektik. Bunlardan numune alacaktık. Jeokimyasal analizler yapacaktık. Orada aynı zamanda basınç ve hareket ölçerler olacaktı. Ve biz depremleri önceden bilebilmek için önemli veriler elde etmiş olacaktık.

Ege’de tsunami olduğu da söylendi. Daha şiddetli bir deprem olsaydı büyük bir tsunami felaketi de olur muydu?

Reklam
Reklam

- Tabii ki olur. Mesela Marmara’da her depremden sonra tsunami olmuş. Tarihte de yazıyor surların üzerinden dalgaların geldiği. Ege’de olan boyutu küçük olsa da bir tsunamidir. Bu tsunaminin koca koca arabaları 200 metre sürükleyip, bazı otomobilleri diğerinin üzerine koyduğunu gördük. Bu gündüz olsaydı, sahilde olan insanları düşünürsek bugün birçok kişinin ölümünden bahsediyor olacaktık. Gece olduğu için sahilde kimse yoktu ve can kaybı yaşanmadı. Ama okyanustaki gibi şiddetli bir tsunami olmaz.

TSUNAMİ İHTİMALİ YÜKSEK

Gelelim beklenen Marmara depremine...

- Kuzey Anadolu fay hattı Bingöl Karlıova’dan başlayıp Marmara’ya kadar geliyor. Marmara’dan da Yunanistan’a gidiyor. Kuzey Anadolu fayı dünyanın en tehlikeli faylarından biridir. Bu fayın her neresinde bir deprem olursa bunun batısı bir sonraki deprem için hedef haline gelir. 1999 depremi Adapazarı yöresinde olduğunda biz hemen bağırdık. Neden çünkü Adapazarı’nın batısında Marmara Denizi yani İstanbul var.

Ve İstanbul hedef haline geldi. Kuzey Anadolu fayı, depremleri doğudan batıya doğru taşıyor. 1999 depremindeki kırık Körfez’in denize açıldığı yerde durdu. Onun için biz alarm verdik gerekli önlemlerin alınması için. 1999 yılında başladık, önlem alınsın diye bağırmaya hâlâ bağırmaya devam ediyoruz. Çünkü İstanbul tehdit altında.

Reklam
Reklam

Peki, bu tehdidin büyüklüğü nedir?

- Marmara depremi geliyorum diye bağırıyor. Bahsettiğim gibi 1999’dan 2014’e kadar Marmara’da yabancı ve Türk ekiplerle denizde ileri araştırmalar yaptık.
AB fonlarından 80 milyon Euro harcandı bu araştırmalara. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinden bize tek kuruş para vermediler. Bu araştırmacıların sonucunda şunu gördük. Marmara Denizi bir deprem denizidir. Bu denizin oluşumu mevcut fay sisteminin, deprem üreten sistemin faaliyetleri sonucu gelişmiştir.

Denizin oluşumu depreme bağlı yani. Bu denizin altındaki faylar aktiftir. Ve her biri 7 şiddetinden büyük deprem üretme potansiyeline sahiptir. Tarihi dönemlerde bazen Marmara Denizi boydan boya kırılmıştır. 7.5-7.6 şiddetinde deprem üretmiştir.

Bazen parça parça kırılmış, daha küçük depremler üretmiştir. Bugün için Marmara Denizi’nin altındaki fay sisteminin yeni deprem üretme tekerrür periyodu dolmak üzeredir.

Ne anlamalıyız?

- Marmara’nın altındaki fay sistemi her 250 senede bir 7.0 şiddetinin üzerinde deprem üretmiştir. En son tarih 1766’dır. Onun üzerine 250 eklediğiniz zaman 2016-2017 periyodun dolduğudur. Çıkan sonuç artı/eksi bunun üzerine 10-15 sene değişebilir. 7.0’den büyük deprem olma olasılığı yüzde 63’tür. Marmara en az 7.2 büyüklüğünde bir deprem bekliyor.

Reklam
Reklam

Depremle birlikte tsunami de bekleniyor mu?

- Marmara’da her büyük depremi bir tsunami takip etmiştir. Mesela 1509 depreminde surların üzerini aşmıştır. Surlar 6-7 metre. Yaklaşık 10 metre yükseldiğini düşünüyoruz suların.

Tuzla açıklarında 17 bin sene önce bugünkü bütün adalardan daha fazla bir alan büyük bir depremde denizin dibine kaymıştır. Ve deniz altında çok büyük bir heyelan meydana getirmiştir. O heyelanın oluşturduğu tsunaminin yüksekliği 10 metre. Dolayısıyla bu depremden sonra da olma olasılığını yüksek görüyoruz. Bunlar bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.

Anahtar Kelimeler: