Geçen Perşembe günü Yemen'in kuzeyindeki Sada'da Suudi koalisyonun düzenlediği hava saldırısında piknikten dönen bir okul otobüsü vurulmuştu. Uluslararası Kızılhaç Komitesi saldırıda 29 çocuğun öldürüldüğünü açıklarken, uluslararası alanda tanınmayan Husi hükümeti ise ölü sayısının 51 olduğunu ve aralarında 40 çocuk bulunduğunu belirtmişti.
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, saldırıyı köşesine taşıdı. Alçı, "Kendi dertlerimizle öyle meşgulüz ki, dünyada neler olup bittiğine bakamaz olduk. Evet, hepimiz dolar krizi ile yatıp kalkıyoruz. ABD, siyasi olarak bizi sıkıştırmak için ekonomik ambargoları devreye sokuyor. Evet, durum son derece can sıkıcı. Öte yandan dünyada öyle vahşi, öyle kahredici gelişmeler var ki…" dedi.
Alçı'nın yazısının ilgili kısmı şöyle;
Yemen’de geçtiğimiz perşembe günü ABD destekli Suudi güçleri Saada kentinde bir saldırı düzenledi. Haberlerde görmüşsünüzdür. Ancak maalesef dünyanın o bölgelerindeki şiddet öyle olağanlaştırıldı ki, belki dikkat bile etmediniz ya da o an haberi gördünüz ve geçtiniz…. Halbuki perşembe günü Yemen’de 40 çocuk güle oynaya, öğretmenleri ile birlikte okul pikniğinden dönüyorlardı. Bir pazar yerinden geçerken şoför içecek bir şey almak için durduğu sırada hava saldırısı otobüsü vurdu. O otobüsün içinden görüntüleri izledim. 6 ila 11 yaş arasında değişen cıvıl cıvıl çocuklar… Şarkı söylüyorlar, oyun oynuyorlar ve sonra bir anda…
Hiçbir günahı olmayan, yalnızca dünyanın talihsiz bir yerinde dünyaya gelmiş olan 40 çocuk ve yanlarındaki öğretmenleri paramparça oldular. Suudi güçleri düzenledikleri saldırıda 51 kişiyi yok etti. Ve ardından utanmazca bu saldırıyı dahi savunmaya kalktı!
Saldırıyı düzenleyen koalisyonun sözcüsü Albay Turki el Malki saldırının "uluslararası insan hakları yasalarına uygun bir şekilde gerçekleştirilen meşru bir askeri faaliyet" olduğunu söyledi!
Bu apaçık katliam üzerine oluşan tepki nedeniyle ABD göstermelik bir inceleme başlattığını açıkladı, uluslararası yardım kuruluşları da kınama mesajları çektiler ancak bunlar neyi değiştirecek?
CNN International’da saatlerce o çocukları kurtarmaya çalışanların anlattıklarını dinledim. Bir adam "Önüme gelen cansız bedenleri göz gözü görmeyen bir toz bulutunun içinden çekip çıkarıyordum. Bir süre sonra elimde tuttuğum çocuk cesedinin kendi oğlum oldunu fark ettim" diyordu. Bir diğeri saldırı anında havaya fırlayan vücut parçalarını tarif ediyordu. Aklı zorlayan bir vahşet ve onu mecburen kanıksamak zorunda kalmış talihsiz insanlar…
Yemen’de son 3 yılda 2500 çocuk öldü. Toplam ölümlerin saysısını kimse tam olarak bilmiyor. Şii Husiler ile Sünniler arasında korkunç bir kıyım yaşanıyor. Ve malesef bu korkunç düzen her geçen gün kötüye gidiyor. Trump yalnızca ticaretin önüne engeller çıkararak, ambargolar ve vergilerle kabadayılık yaparak değil, zalim ABD’yi daha zalimleştirerek dünyayı olduğundan çok daha kötü bir yere doğru sürüklüyor…