Nas Suresi okunuşu ve anlamı: Nas Suresi Türkçe okunuşu, anlamı, yazılışı, fazileti ve Diyanet meali nedir?

Kur'an-ı Kerim'in 114. ve son suresi olan Nas Suresi, toplamda 6 ayetten oluşur. Nas Suresi adını ayetlerin sonunda yer alan nas kelimesinden almaktadır. Nas kelimesinin Türkçe anlamı insandır. Peki, genellikle Felak Suresi ile birlikte okunan Nas Suresi'nin Türkçe okunuşu, anlamı, yazılışı, fazileti ve Diyanet meali nedir? İşte Nas Suresi okunuşu ve anlamı.

Nas Suresi anlamı, Türkçe ve Arapça okunuşu, surenin meali ile fazileti pek çok insan tarafından merak ediliyor. Nas suresi Kur'an -ı Kerim'de 114. sırada yer almaktadır. Nas Suresi, Felak Suresinin devamı olarak indirilmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed'e Yahudiler tarafından yapılmış olan büyünün bozulması amacıyla Nas Suresi Felak Suresi ile birlikte indirilmiştir. Bu bakımdan Nas Suresi, insanlardan gelebilecek kötülüklere karşı koruyucu bir özellik barındırmaktadır. Nas Suresi dinlemek ve ezberlemek isteyenler makalede detaylı olarak bilgileri verilmiş olan Nas Suresini kolaylıkla inceleyebilirler.

Reklam
Reklam

NAS SURESİ TÜRKÇE OKUNUŞU Bismillahirrahmânirrahîm.

1- Kul e'ûzü birabbinnâs
2- Melikinnâs
3- İlâhinnâs
4- Min şerrilvesvâsilhannâs
5- Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi
6- Minelcinneti vennâs

NAS SURESİ DİNLE

Nas Suresi Türkçe Anlamı (Diyanet Meali)

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.

1. De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,

2. İnsanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine),

3. İnsanların İlâhına.

4. O sinsi vesvesenin şerrinden,

5. O ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler)fısıldar.

6. Gerek cinlerden, gerek insanlardan(olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah'a sığınırım!

NAS SURESİ MEALİ

De ki: "Cinlerden olsun insanlardan olsun, insanların kalplerine vesvese sokan sinsi şeytanın şerrinden insanların rabbine, insanların mâlik ve hâkimine, insanların mâbuduna sığınırım!"

Nas Suresi Arapça Okunuşu

Nas Suresi Tefsiri

Allah Teâlâ insanları yaratıp maddî ve mânevî nimetleriyle hem bedenen hem de ruhen beslediği, yetiştirdiği, eğittiği için kendi zâtını rab ismiyle anmıştır. Râgıb el-İsfahânî, “mâlik ve hâkim” diye çevirdiğimiz 2. âyetteki melik kelimesini özetle şöyle açıklar: Melik, emîr ve yasaklarla insan topluluğunu yöneten kişidir. Bu kelime özellikle akıllı varlıkları yöneten için kullanılır; meselâ “insanların meliki” denir, “eşyanın meliki” denmez (Müfredâtü’l-Kur’ân, “mlk” md.). Yönetilen bütün insanlar olunca kanunlarıyla, buyruk ve yasaklarıyla onların yöneticisi, mâlik ve hâkimi de Allah’tan başkası değildir. “Mâbud” diye çevirdiğimiz ilâhtan maksat da sadece kendisi ibadete lâyık olan Allah’tır (ilâh hakkında bilgi için bk. Bakara 2/163). Allah Teâlâ bütün mahlûkatın rabbi olduğu halde burada üç âyette de, “insanlar”ın tekrarlanarak vurgulanması, onların mahlûkatın en üstünü ve en şereflisi olduğuna işarettir. Ayrıca dünyada insanları yöneten hükümdarlar, krallar ve bunları tanrı sayıp tapan kavimler geçmişte görülmüştür, bugün de farklı boyut ve tezahürlerde görülebilmektedir. Bu sebeple sûrede insanların rablerinin de, hükümdarlarının da, ilâhlarının da sadece Allah olduğuna ve yalnızca O’na sığınmak, O’na tapmak, O’nun hükümranlığını tanımak gerektiğine dikkat çekilmiştir. “Şeytan” diye çevirdiğimiz vesvâs kelimesi, vesveseden türemiş, aşırılık ifade eden bir sıfat olup “çokça vesvese veren” demektir. Vesvese “şüphe, tereddüt, kuruntu, gizli söz, kişinin içinden geçen düşünce” demektir; terim olarak, “zihinde irade dışı beliren ve kişiyi kötü ya da faydasız bir düşünce ve davranışa sürükleyen kaynağı belirsiz fikir, şüphe ve kuruntu” anlamına gelir. Bir kimseye böyle bir düşünceyi telkin etmeye de “vesvese vermek” denir. Vesvese genel olarak insanı kötü, din ve ahlâk dışı davranışlara yönelten bir iç itilme olarak hissedilir. Bu anlamdaki vesvesenin kaynağı şeytandır. Nitekim birçok âyette şeytanın insana vesvese verdiği ifade edilmiştir (meselâ bk. A‘râf 7/20; Tâhâ 20/120). Kötülük sembolü olan şeytan, gerçek bir varlığa sahip olmakla birlikte onun insan üzerindeki etkisini psikolojik yolla gerçekleştirdiği düşünülmektedir (geniş bilgi için bk. Hayati Hökelekli, “Vesvese”, İFAV Ans., IV, 458). Vesvesenin bir diğer kaynağı ise kişinin nefsidir; Kaf sûresinin 16. âyeti de bunu ifade etmektedir.

Reklam
Reklam

Vesvâs kelimesi hem insanlara vesvese veren görünmez şeytanı hem de insanları yoldan çıkarmak ve onlara kötülük yaptırmak için gizlice tuzak kuran insan şeytanlarını, şeytan karakterli insanları ifade eder. “Sinsi” diye tercüme ettiğimiz hannâs kelimesi ise “gizli hareket eden ve geride kalmayı âdet haline getiren” anlamında bir sıfattır.

Sûrede cin ve insan şerrinden Allah’a sığınmayı isteyen buyruk, bizce belirsiz bir kaynaktan veya içimizden gelen arzu, duygu ve düşünceler karşısında uyanık olmayı, bunları akıl, vicdan ve dinî değerler süzgecinden geçirmeyi de içermektedir.

Son âyet-i kerîmeden de anlaşıldığı üzere insanları aldatmaya ve doğru yoldan saptırmaya çalışan iki tür şeytan vardır: Birincisi cin şeytanlarıdır ki bunlar insanların içine vesvese düşürerek onları yanlış yola sürüklemek isterler. Her insanın, kendisini kötülüklere sürüklemeye, kötü işleri onun gözünde güzel göstermeye çalışan bir şeytanı vardır. Nitekim Hz. Peygamber, her insanın kendine ait bir cini (şeytanı) bulunduğunu bildirmiştir (Dârimî, “Rikak”, 25; Müsned, I, 385). Başka bir hadiste de “Şeytan âdemoğlunun kan damarlarında dolaşır” buyurulur (bk. Buhârî, “Ahkâm”, 21). İnsanları doğru yoldan saptıran diğer şeytan ise insan şeytanlarıdır. Bunlar, gerçeklik ve değer ölçülerini kaybetmiş, kendilerini nefsânî haz ve arzuların akıntısına kaptırmış, bu mânada şeytanın esiri olmuş insanlardır. Bunlar insana çoğu zaman sureti haktan görünerek yaklaşır ve insanı sonu hüsranla biten davranışlara yöneltirler.

Reklam
Reklam

“Ey rabbimiz! Bize bu dünyada da nimet, güzellik ve iyilik ver, öteki dünyada da nimet, güzellik ve iyilik ver” (Bakara 2/201).

“Orada onların duaları, ‘Sen bütün noksan sıfatlardan uzaksın Allah’ım!’, karşılıklı iyi dilekleri de ‘selâm’ şeklinde olacaktır. Duaları ise ‘Âlemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun’ diyerek son bulur” (Yûnus 10/10).

Yüce kelâmının tefsiri için ortaya konan bu mütevazi çalışmanın tamamlanmasına muvaffak kıldığından dolayı Cenab-ı Allah’a hamdediyor, kusurlarımızı bağışlaması için engin rahmetine sığınıyor, bu eseri yararlı ve feyizli kılmasını niyaz ediyoruz.

Nas Suresi Hakkında

Medine döneminde inmiştir. 6 âyettir. Nâs, insanlar demektir.

Nas Suresi Nuzül

Mushaftaki sıralamada 114. ve son, iniş sırasına göre 21. sûredir. Felak Sûresinden sonra, İhlâs Sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Felak Sûresinin Medine’de indiğini söyleyenler Nâs Sûresi için de aynı şeyi söylemişlerdir (bk. Şevkânî, V, 620; İbn Âşûr, XXX,631).

Nas Suresi Konusu

Sûrede sinsice kötülüğe sürükleyen cinlerin ve insanların şerrinden Allah’a sığınılması öğütlenmektedir.

Reklam
Reklam

Bilindiği gibi Felak Suresi insanların kötülüklerden Allah'a sığınmak için okudukları bir suredir. Nas Suresi de yine aynı amaç ile okunmaktadır. Surenin anlamında insanların cinlerin ve insan şeytanının şerrinden Allah'a sığınılması gerektiği emredilir.

Nas Suresinin faziletleri arasında şifa vermesi, koruması bulunur. Bu surenin yatmadan önce ve namazlardan sonra okunması gerekmektedir. Hz. Muhammed (S.A.V) rahatsızlığı döneminde gece yatağa girdiği sırada İhlas, Felak ve Nas Surelerini üçer defa okumaktaydı. Sonrasında avuçlarına üfler ve elleri ile vücudunu sıvazlardı.

Nas Suresi uykudan önce 7 kere okunduğu zaman kişiler gece vesveseden ve kötülüklerden korunmuş olurlar. Bunun yanında Müslümanların tüm kötülüklerden korunması için her gün 7 defa Felak, Nas ve Ayetel Kürsi okuması gerekmektedir.

Nas Suresi Nerede ve Ne Zaman İndirilmiştir?

Nas Suresi, Felak Suresi'nden sonra Mekke içerisinde indirilmiştir. Felak Suresinin devamı şeklinde indirilen Nas Suresi, esas olarak insanların kalplerine vesvese sokmakta olan cin ve şeytanın kötülüğünden Allah'a sığınabilmek amacı ile okunan mukaddes bir dua olmaktadır.

Reklam
Reklam

Nas Suresinin Önemi Nedir?

Nas Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 114. olan ve son suresi olma özelliğini taşımaktadır. Sure 6 tane ayetten meydana gelmektedir.

Nas Suresi Günde Kaç Kere Okunur?

Nas Suresi sabah ve akşam 3 kere İhlas ve Felak Sureleri ile beraber okunduğunda etkili bir kalkan oluyor. O günkü tüm belaları defetmeye yardımcıdır. Peygamber efendimiz (s.a.v) bu surelerin Allah'a sığınabileceğimiz en güzel surelerden olduğunu buyurmuştur. Ayrıca peygamber efendimiz (s.a.v) bu surenin her namaz sonrası okunmasını tavsiye etmiştir.

Anahtar Kelimeler: