NASA, Mars'taki yaşam koşullarını geliştirmeye devam ediyor. Bu hafta, astronot Peggy Whitson'ın 'uzayda en çok zaman geçiren astronot' ünvanını almasıyla birlikte, NASA, Mars'ta daha çok zaman geçirmenin, üstelik kalıcı olabilmenin yollarını arıyor. NASA bu teknolojiyi geliştirmek için Arizona Üniversitesi'nin çeşitli eğitim bölümleriyle birlikte çalıştı. Henüz prototip aşamasında olan bu teknoloji, içerisinde çeşitli bitkiler yetiştirebiliyor, astronotun duyduğu besin ihtiyaçlarını karşılayabilecek niteliğe sahip besinleri kendisi yetiştirebiliyor. Üstelik, herhangi bir aşılama, tohumlama veya yoğun ilgi gerektirmeden. NASA mühendisleri bu teknolojiyi geliştirmek için 10 yıldan fazla çalıştı ve en sonunda 'tek ünite' olarak bir prototip elde edildi.
Prototip, şimdilik sadece vejeteryan ürünleri geliştirmek amacıyla geliştirilmiş. Ancak; NASA, bu prototipi aynı zamanda Mars'taki yaşam istasyonlarının hava temizliğini, astronotların vurgun yemesini önlemeyi amaçlıyor.
Prototipin orijinal isimi; "Biyojeneratif yaşam destek sistemi". Öğün olarak yetiştirilen bitkinler, aynı zamanda fotosentez yaparak oksijen kaynağı da oluşturabilecekler. NASA, bu prototipi tamamen okyanus ve kara plastik atıklarını geri dönüştürerek geliştirdi ve aynı zamanda dayanıklılığını artırabilmek için, NASA çeşitli Mars görevleri de yürüttü.
Biyojeneratif yaşam destek sistemi, şu ana kadar Mars şartlarına uygun olarak geliştirlen en önemli teknolojilerin başında yer alıyor. Ayrıca, bitkilerin kendi kendine büyümesini sağlayan LED ışıklar ve diğer enerji kaynakları da yenilenebilir enerjinin ortaya attığı yeniliklerden.