Nasihat eş anlamlısı nedir? Nasihat kelimesinin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Anlamdaş kelimeler yazılış olarak farklı olmasına rağmen anlamları aynı olan kelimeler olarak bilinir. Kelimelerin aynı anlama sahip olup da birden fazla şekilde ifade edilebiliyor olması Türkçenin ne kadar kapsamlı bir dil olduğunu gösterir. Nasihat da eş anlamlısı olan kelimeler arasında yer almaktadır. Peki, nasihat kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük nedir, cümle içinde nasıl kullanılır?

Kelime haznesi geniş olan Türkçe birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu da yabancı kelimeleri günümüz Türkçesine taşımıştır. Nasihat kelimesi dilimizde sıklıkla karşımıza çıkan sözcükler arasındadır. Nasihat, Arapçadan Türkçemize geçmiştir. Arapçada "öğüt verme, öğüt" anlamlarına gelen "naṣīḥat" kelimesinden alıntıdır. Türkçeye de benzer bir anlamda geçen nasihat kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumuna göre "öğüt" şeklindedir.

Toplum olarak öğüt vermeyi kendimize kültür olarak benimsemiş nesilden nesle nasihatler ile aktarılan kültür geleneğimiz bulunmaktadır. Örneğin birisi bir konu ile ilgili iyi ya da kötü bir tecrübe yaşamışsa bu konu ile ilgili çevresine öğütler vererek onların kötüyse iyiyi, iyiyse var olanı geliştirmesi için nasihatlerde bulunur. Ayrıca bu kelime ilgili birçok birleşik fiil ve birleşik kelime bulunmaktadır.

Reklam
Reklam

Nasihat kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük nedir?

Yazılışları farklı anlamları aynı olan eş anlamlı kelimeler dilimizde çokça bulunmaktadır. Nasihat eş anlamlısı olan kelimelerden birisidir. Nasihat eş anlamlısı olan kelime nasihat kadar sık kullanım alanına sahiptir. Nasihatin eş anlamlısı olan sözcük:

  • Öğüt

Nasihatin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Bir kelimenin ne amaçla kullanıldığını anlamak ve o kelimeyi tespit edebilmek için cümle bütününe bakılmaktadır. Bu yöntem doğrultusunda o kelimenin yerine anlamdaş bir kelime seçilebilir. Eş anlamlı kelimeler cümle içerisinde kullandığımızda anlam kayması yaratmaz. Nasihat kelimesinin eş anlamı olan kelimeyle örnek cümleler:

Reklam
Reklam
  • Dedesi torununa sürekli öğüt verirdi.
  • Amiral Paşa askerlerine öğüt verirdi.
  • Babamın öğütleri olmasaydı çok yanlış yollardaydım.
  • Büyükler küçüklere sürekli öğüt ederdi.
  • Dedesi öldüğünde çocuk o kadar üzülmüştü ki babası onun daha iyi bir yere gittiğiniz söyleyip ona öğüt vermeye başlamıştı.
  • Babası oğluna okumazsa sanayide işe başlayacağını söyleyip okuması için öğütlerde bulunmuştu.
  • Ustası çırağına ileride iyi bir usta olması için öğütlerde bulunmuştu.