Anadolu'nun kültürel zenginliğini tek tipleştirmeden, Türkiye topraklarının her inancına, her rengine, her düşüncesine, her vatandaşına kendi çatısı altında yer ayırabilen bir parti olarak... Türkiye'nin renkli coğrafyasını ve karakterlerini yansıtabilecek bir siyasi parti, destekçileri ne kadar az veya fazla olursa olsun Türkiye partisi olmuş demektir.
Demeçlerinde "ama" kelimesini kullanmayan, "biz buyuz ve bunu yapacağız" derken vaatlerinin gerçekleşmesi için iktidar olma şartı koşmayan parti Türkiye partisi olmuş demektir.
Parti aktörlerinin, konuşmalarında "onlar" "bunlar" "şunlar" kelimelerini kullanmaktan itinayla kaçındığı parti Türkiye partisidir.
Aslında bu bir anlamda şeffaflık ve dürüstlük. Kriz yaratan olaylarla ilgili elindeki görüntüleri hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde yayınlayan bir parti Türkiye partisi olmuştur.
"Bilmem ne kadar insanı zor tutuyorum" diyen bir başkanı olmayan partiye Türkiye partisi denir.
Devletin İdeolojik Aygıtları'nı kullanan bir iktidara karşı koz vermeyen bir parti Türkiye partisi olabilir pek tabii.
Kim sevmez güler yüzlü insanı. Her üyesinin her konuşmasında azınlıklara, ezinlenlere, muktedir olmayana saldırmak yerine, onları insanlık adına tek bir çatıda toplayabilmiş bir parti Türkiye partisidir.
Her şeyin para ile olmadığın anlamış, ne kadar farklı kimliklere sahip bir toplum olsa da gönüllülük, dayanışma ve uzlaşmayla sorunları çözmeye çalışan bir parti Türkiye partsidir.
Mizah kalpleri yumuşatır. Öfkeyi azaltır. Sevgiyi tetikler.
Vatanını seven kimse hayatını, coğrafyasını paylaştığı başka bir insana nefret etmekle geçirmek istemez.
Eh, aslında bunca saydığımız madde de evrensel insanlık değerlerini ve insan haklarını benimseyen her partinin Türkiye partisi olabileceğinin bir göstergesi.