Nasrallah İsrail'i uyardı

Beyrut AA - Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Beyrut'ta düzenlenen Aşure töreninde ortaya çıkarak yaptığı konuşmada, İsrail'i Lübnan'a karşı savaş açmaması konusunda uyardı.

Nasrallah, "Eğer Lübnan'a karşı bir saldırı olursa biz de bölgenin ve dünyanın çehresini değiştirecek bir karşılık vereceğiz" dedi.

Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilmesini anmak için Beyrut'ta Hizbullah'ın kontrolü altında bulunan Dahiya bölgesinde, on binlerce Şiinin katıldığı anma töreninde konuşan Nasrallah, 1982 yılında İsrail'in Lübnan'ı işgal etmesinden sonra, Hz. Hüseyin'in yolunu takip ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"Güney Lübnan ve dağlık kesimleri işgal ettikten sonra Beyrut'a giren İsraillilere şunları söyledik. Siz yanlış zamanda, yanlış yere ve topraklara girdiniz."

Nasrallah, "Düşkünlük bizden uzak olsun" diye sloganlar atan kalabalığa seslendiği konuşmasında, 18 yıllık direnişle İsrail'in işgal ettiği birçok yerden çekilmesini sağladıklarını, ama her şeyin sona ermediğini ve 2006 yılında meydana gelen savaşta herkesin İsrail'in arkasında durmasına rağmen, geri adım atmayarak mücadelelerini sürdürdüklerini belirtti.

Nasrallah, Arap ve İslam ülkelerinin liderlerini ABD Başkanı George Bush'un bölge ülkelerine yaptığı ziyarette söylediklerine cevap vermeye çağırarak, "Bush'un bölgeyi tehlikeye sokacak acımasız söylemlerine karşılık, Hizbullah direnişine politik, finansal, askeri ve her yönden destek olmaya çağırıyorum" dedi.

Başkan Bush'un İran'ı bölge ülkelerinin düşmanı ve İsrail'in dostu olarak göstermek istediğini de belirten Nasrallah, "Dostlarımızı bilmemiz ve düşmanlarımızın gerçek kimliğini,kimler olduğunu iyi bilmemiz gerekiyor. Bu nedenle Arap hükümetleri ve vatandaşları, bizim ülkelerimizi yakıp yıkacak ve insanlarımızı öldürecek yıkıcı bir savaşa girmemize engel olmalıdır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, Filistin halkının ve özellikle de Gazze'de yaşayanların son derece zor şartlar altında bulunduklarını belirterek, Arapların ve İslam dünyasının bu konuda nasıl bir tavır alması gerektiği konusunda, şunları söyledi:

"2006 yılında yapılan İsrail ile savaşta, Müslüman ve Araplara sizden bir şey istemiyorum demiştim. Ama bugün bütün Arap hükümetlerinden ve halklarından, Filistin halkının arkasında ve soykırımıyla karşı karşıya olan, Gazzeliler?in arkasında durmalarını istiyorum. İlk yapacakları şey de uygulanan ambargonun kaldırılması olacaktır. Eger tersi olursa Araplar utanılacak duruma düşecekler ve kendi Arap kimliklerini kaybedeceklerdir."

Nasrallah, İsrail'i Lübnan hava sahasını ihlal etmesi nedeniyle uyararak, bu rutin haline gelen uygulamasından vazgeçme çağrısı yaptı.

Lübnan vatandaşlarının, göz altına alınarak İsrail'e götürülmesine karşı olduklarını belirten Nasrallah, şunları söyledi:

"Lübnanlılar'a ve bütün dünyaya şunu sormak istiyorum. Eğer bir İsrail vatandaşı sınır tarafında yaşayan Lübnanlılar tarafından kaçırılsa ne olur? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hemen kınama yayınlar, bütün dünya kınar ve İsrail'e Lübnan'a karşı saldırmak için yeşil ışık yanar. Ben İsrail'i uyarıyorum. Bizim vatandaşlarımıza karşı yapılan bir saldırı utanç vericidir ve bizim ülkemize ve halkımıza karşı yapılmıştır."

Reklam
Reklam

Nasrallah, İsrail'in siyasi ve askeri yetkilileriyle ordunun Lübnan'a karşı yeni bir savaş açacak durumda olmadığını da bildirerek, hiçbir şeyi şansa bırakmak istemediklerini de kaydetti.

Nasrallah, İsrail ordusunun kendi ülkesinde güvenilirliğini yitirdiğini de belirterek, ellerinde İsrail askerlerinin vücutlarından çeşitli parçalar bulunduğunu söyledi. Nasrallah, bunların değişimi için gereken çağrıyı yaptıklarını da belirtti.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun bunları reddettiğini hatırlatarak,şunları söyledi:

"Ben basit vücut parçalarından bahsetmiyorum. Bizim elimizde İsrail askerlerinin başları, elleri ve neredeyse bozulmamış vücutları var. İsrail ordusu, bu askerlerin ailelerine ne diyor? Ama İsrail ordusu savaşta askerlerinin vücut parçalarının kalmadığını söyledi kısa bir süre önce, ancak bizim de yalan söylediğimizi biliyor."