VİYANA (İHA) - Avusturya'da, kaçırılarak bir evin penceresiz bodrum katında 8 yıl zorla tutulan Natascha Kampusch, Avusturya Devlet Televizyonu'na (ORF2) verdiği röportajında özgür geçirdiği ilk yılını anlattı.
8 yıl önce 10 yaşında bir çocuk iken elektronik teknisyeni Wolfgang Priklopil tarafından kaçırılan Natascha Kampusch'un 18 yaşında genç bir kız olarak ortaya çıkması, dünya medyasında geniş yer bulmuştu. Natascha Kampusch, 44 yaşındaki elektrik mühendisi Priklopil tarafından kaçırılarak, Viyana yakınında bulunan Strasshof'ta, bir evin bodrum katındaki odada rehin tutulmuştu. 23 Ağustos 2006 tarihinde Natascha'nın evden kurtulmanın bir yolunu bulması üzerine, polisten kaçmayı başaran Priklopil, aynı gün akşam vakitlerinde hareket halindeki bir trenin önüne atlayarak intihar etmişti.
ORF2'ye verdiği röportaj sırasında gayet sakin, rahat ve kendinden emin bir görüntü veren Natascha, normal hayata alışmanın çok zor olduğunu belirtti. Natascha, kalabalığa alışamadığını, ailesinden ya da bakıcılarından birinin yanında olmadığı zamanlarda dışarıya çıkamadığını kaydetti. "Star imajı" hakkında mutlu olmadığını da belirten Natascha, "Normal bir hayat yaşamak istiyorum" dedi.
Yeni hayatı hakkında ORF2'e konuşan Natascha, özgürlüğüne kavuştuktan sonra, hayata uyum sağlamak için çaba harcadığını dile getirerek, 8 yıllık mahkumiyetin ardından son bir yıldır insanların arasında yaşamanın ve insanları kendisine karşı bakışlarını değerlendirdi. Natascha, "Gençlerin bakışlarından son derece rahatsız oluyorum. Gençlerin bazıları karşılaşınca sürtünüp geçiyorlar. Herkesin kendine göre dertlerinin olduğunu biliyorum ama onların dertleri benim gibi değildir. 8 yılın psikolojisi üzerimden geçtikçe iyileşiyorum. Medya hep peşimde koşuyor. Bunları rahatsız edici buluyorum. Beni kaçıran Wolfgang Priklopil'in evi bana verildi. Ama ben bu evi istemiyorum. Bana yapılan bağışların bir kısmının kimsesizlere verilmesi istiyorum. Avukatım bu isteğimi yerine getirmek için çalışıyor. Bu olaylardan biraz uzaklaşmak için bir dönem buradan ayrıldım. Bolca denizde yüzdüm ve seyahatimde çok eğlendim. Dışarıdan devam ederek okumak istiyorum. Sporla uğraşıyorum.
Ok atma dalında kaslarımın gelişmesi için düzenli olarak antrenmanlara gidiyorum. Ehliyet almak için sürücü kursuna gidiyorum. Alış-veriş yaparak, gittiğim yerlerde topluma kendimi alıştırıyorum. Beni zengin biri olarak görüyorlar. Ben ne zenginim, ne de fakir. Orta halliyim. Hayatımı normal biçimde yaşamaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.