Libyalı isyancı güçlerin komutanı Abdülfettah Yunus, NATO'yu Muammer Kaddafi'ye bağlı güçler Misrata'da sivilleri öldürürken eli kolu bağlı durmakla suçladı.
Ülkenin batısındaki Misrata altı haftadır kuşatma altında. Türkiye'nin bölgeye yolladığı yardım gemisine alınan yolcuların anlattıkları durumun vahametini gözler önüne sermişti.
General Yunus NATO müdahale etmek için bir hafta daha beklerse, Misrata sakinlerinin tamamen yokolma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağını savundu.
NATO öncülüğündeki çok uluslu güçler, Birleşmiş Milletler kararı doğrultusunda ülkede Kaddafi'ye bağlı güçlerin uçuşlarını engellemek üzere devriyede.
NATO düzenlenen hava saldırılarının Kaddafi'nin askeri güçlerinin neredeyse üçte birini imha ettiğini bildiriyor.
Ancak silahların NATO operasyonlarını engellemek için özellikle sivil bölgelere çekildiğini belirtiyor.
Libyalı yaralılar Çeşme, Seferihisar ve Urla Devlet Hastaneleri ile İzmir'deki Atatürk, Bozyaka, Alsancak ve Buca Devlet Hastaneleri'nde tedavi görecek
Bingazi'de bir basın toplantısı düzenleyen Yunus, NATO biraz daha beklerse Misrata diye bir yer kalmayacak dedi.
Saf değiştirmeden önce, Kaddafi'nin içişleri bakanı olan Yunus, NATO'nun istese Misrata'nın ablukasını kırabileceğini savundu.
Kararların alınması saatler sürüyor diyen Libyalı general, aşırı bürokratik bir sürecin NATO'nun sahadaki gelişmelere karşılık verme becerisini baltaladığını söyledi.
Bu arada Kaddafi yönetimi, geçen hafta İngiltere'ye kaçan dışişleri bakanı Musa Kusa'nın yerine Abdülati Ubeydi'nin atandığını duyurdu.
Ubeydi, rejimi temsilen krize çözüm formüllerini konuşmak için Yunanistan, Türkiye ve Malta'da temaslarda bulunmuştu.
Libyalı isyancılar bugün ilk kez bir petrol tankerinin Tobruk limanına yanaşması ile moral buldu.
İsyancıların denetimlerindeki Agoco petrol şirketi üzerinden ihracata başlaması ile mali gelir elde edebileceği belirtiliyor.
Bir Yunan armatöre ait tanker 100 milyon dolarlık petrol taşıma kapasitesine sahip.
Kaddafi yönetimi aleyhindeki isyanın iki ay önce başlamasından bu yana Libya'nın başlıca ihraç ürünü olan petrol satışları büyük oranda azalmış, bu da fiyatların yükselmesine yol açmıştı.
Satışta Katar yönetimi aracılık ediyor. Dolayısıyla nihai alıcı hukuken petrolü isyancılardan almış sayılmayacak.
Ancak petrolün Avrupa rafinelerinden birine gitmesi bekleniyor.