NATO PA, Suriye için "demokratik süreç" önerdi

NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) 99'uncu Rose-Roth Semineri ve Akdeniz Ortadoğu Özel Grubu raporunda, Suriye'de, halkının benimseyeceği demokratik süreç sonucunda ortaya çıkacak bir anayasa ve yönetim oluşturulması gerektiği vurgulandı - Akdeniz, Orta Doğu Özel Grubu Raportörü Ahmet Berat Çonkar: - "Suriye halkının, oluşturulacak adil ve herkesin kabul edebileceği bir platformda kendi seçeceği temsilcilerle oluşturacağı bir anayasa ve onun neticesinde ortaya çıkacak bir yönetim. Bunun doğru olacağını raporumuzda vurguladık" - "Yıkıcı yaklaşımların olmaması gerektiğini, ABD'nin YPG/PYD ile çalışmasının ne kadar sakıncalar içerdiğini, bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini de raporda vurguladık"

HATİCE ÖZDEMİR TOSUN - NATO Parlamenter Asamblesi (NATO PA) 99'uncu Rose-Roth Semineri ve Akdeniz Ortadoğu Özel Grubu raporunda, Suriye'de, halkının benimseyeceği demokratik süreç sonucunda ortaya çıkacak bir anayasa ve yönetim oluşturulması gerektiği vurgulandı.

TBMM NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanvekili ve Akdeniz, Orta Doğu Özel Grubu Raportörü Ahmet Berat Çonkar, 29 ülkeden 82 milletvekilinin katılımıyla Antalya'da düzenlenen toplantıda hazırlanan raporu AA muhabirine anlattı.

Reklam
Reklam

Raporda Suriye krizini, bugüne kadar yaşanan tarihi süreci, İran, Rusya, Türkiye ve İsrail'in buradaki rollerini anlattıklarını belirten Çonkar, Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki NATO müttefiklerinden beklentilerini de güçlü bir şekilde vurguladıklarını söyledi.

Raporun dilini oluştururken NATO PA'da daha önce rastladıkları ve rahatsız oldukları sıkıntılı terimleri kullanmadıklarına, yeni bir dil oluşturduklarına dikkati çeken Çonkar, ilk defa Türkiye'nin ve Müslümanların hassasiyetlerinin NATO PA raporunda sağlam bir şekilde yerleşmesine vesile olduklarını bildirdi.

- "Suriye'nin geleceğine yönelik öneriler sunduk"

"Uluslararası camia tarafından Suriye'de, çözüm odaklı, toprak bütünlüğünü korumaya yönelik nasıl bir çalışma yapılabileceği" üzerine yoğunlaştıklarını anlatan Çonkar, şunları söyledi:

"Tüm aktörlerin Suriye'deki beklentilerini, hesaplarını ve arka planda dönen birçok tartışmayı, müzakereyi de yansıttık. Gerçek durumu görmeden, fotoğrafı tam olarak çekmeden çözüm geliştirmeniz çok zor. Bu fotoğrafı ortaya koyduk ama bunun yanında da özellikle Türkiye'nin Rusya ve İran ile oluşturduğu Astana, Soçi sürecinin çözüme nasıl gerçek bir temel oluşturduğunu ön plana çıkardık. Cenevre süreciyle bunu birleştirilerek NATO üyesi müttefik üyelerin de doğru pozisyonlar geliştirmelerinin, sürece katkı sağlamalarının gerekliliğini vurguladık. Sonuçta çözüm odaklı bir yaklaşım, terör örgütlerinin ve bu süreç içerisinde bulunmaması gereken unsurların özellikle altının çizildiği, müttefiklik ilişkilerinin ön plana çıkarıldığı, herkesin bir müttefik olarak NATO müttefiki kavramı çerçevesinde özellikle ittifakın da iş birliğini bozmadan politikalar geliştirmesi gerektiğini söyledik. Özellikle Amerika'ya yönelik eleştirilerimizi burada da çok açık ve net olarak ortaya koyduk."

Reklam
Reklam

Raporda Türkiye'nin Suriye'de terörden temizlediği noktalardaki ihya ve inşa faaliyetlerini anlattıklarını dile getiren Çonkar, göçmenlere yönelik Türkiye'nin bugüne kadar ortaya koyduğu tutumu aktardıklarını bildirdi.

Suriye'nin yeniden inşası, ihyası noktasında Türkiye modelini diğer ülkelere örnek olarak sunduklarını belirten Çonkar, şu değerlendirmede bulundu:

"Yıkıcı yaklaşımların olmaması gerektiğini, ABD'nin YPG/PYD ile çalışmasının ne kadar sakıncalar içerdiğini, bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini de raporda vurguladık ve vurgulamaya devam edeceğiz. Suriye halkının tamamının benimseyebileceği, kabul edebileceği demokratik bir süreç sonucunda ortaya çıkacak olan bir anayasa üzerinde uzlaşmayı ön plana çıkardık. Yani Suriye halkının, oluşturulacak adil ve herkesin kabul edebileceği bir platformda kendi seçeceği temsilcilerle oluşturacağı bir anayasa ve onun neticesinde ortaya çıkacak bir yönetim. Bunun doğru olacağını raporumuzda vurguladık. Bu şekilde inanıyoruz."

- İsrail'in ve ABD'nin Golan Tepeleri kararı eleştirildi

Reklam
Reklam

Çonkar, sundukları rapora taraflardan olumlu yaklaşımlar sergilendiğini de söyledi.

Sadece İsrail'in Golan Tepeleri'ni kendi toprağı olarak görmesine yönelik eleştirilere farklı görüşler geldiğini ifade eden Çonkar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Raporda İsrail'in ve ABD'nin Golan Tepelerine ilişkin kararı, eleştirel bir yaklaşımla işledik. Buna yönelik bazı temsilcilerin, raporda yer almaması gerektiği yönünde yaklaşımlar oldu. Fakat biz Suriye meselesinin bir bütün olduğunu, burada bütün aktörlerin yaptığı davranışların, eylemlerin meselenin çözümüne etki yaptığını, bu açıdan bunun kalmasının gerekli olduğunu belirttik. Süreç içerisinde konuyu takip ederek raporda değinmeye devam edeceğimizi vurguladık. Bunun dışında herhangi bir eleştiri almadık, olumlu görüşler sunuldu."

Raporun temelinin Türkiye'de atıldığını, ilk sunumun da Antalya'daki toplantıda gerçekleştirildiğini söyleyen Çonkar, raporun kasım ayında Ürdün'de yapılacak toplantıda yeni gelişmelerin de eklenerek daha da geliştirileceğini kaydetti. Çonkar, bu sürecin 1,5 yıl devam edeceğini sözlerine ekledi.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: