Afganistan'daki uluslararası gücün en önemli üslerinden biri, Taliban güçlerinin saldırısına uğradı.
Taliban, 34 eyaletin en büyüğü olan güney batıdaki Helmand'daki Camp Bastion'a yönelik saldırıyı, ABD'de hazırlanan Müslümanların Masumiyeti adlı videoyu protesto için düzenlediğini duyurdu.
Söz konusu video Orta Doğu'da yaygın protestolara neden olmuş; hafta içinde Libya'nın Bingazi kentindeki ABD diplomatik merkezine yönelik saldırıda büyükelçi ve üç elçilik çalışanının da aralarında olduğu çok sayıda kişi öldü.
Taliban güçleri, dört saat süren çatışmalar sırasında tüfek ve el bombalarının eşliğinde üssün sınırlarını aştı.
Saldırı sırasında iki ABD askeri ile 18 Taliban militanı öldü.
NATO, saldırı sonrasında "arama ve tarama" operasyonu başlatıldığını duyurdu.
Bir yetkili, üssü çeviren duvarın güvenlik zafiyeti sonrasında bir intihar bombacısı tarafından açıldığını, saldırının bunun üzerine başladığını söyledi.
İngiliz kraliyet ailesinin üçüncü sıradan veliaht prensi Harry de ordunun yüzbaşı rütbeli subayı olarak üste bulunuyordu; ancak prens yara almadı.
ABD'de hazırlanan video ile bağlantılı protesto gösterileri son olarak Avustralya'ya sıçradı.
Sydney'de gösteri düzenleyen protestocu Müslümanlar ile polis arasında sokak kovalamacalarının olduğu çatışmalar oldu.
Polisin grubu etkisizleştirmek için köpekler ile biber gazı kullandığı gösteriler sırasında eylemciler taş ve sopa kullandı.
Çatışmalar birkaç saat sürdü.
Bu arada Mısır'daki gösteriler de başkentin dışında ülkenin diğer şehirlerinde de düzenlendi.
Polis, başkentin Tahrir Meydanı ile ABD elçiliği önünde toplanan göstericileri dağıttı.
Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi, Roma'da İtalya liderleriyle yaptığı görüşme sırasında gazetecilere, topraklarındaki yabancı diplomatları korumakta kararlı olduklarını söyledi ve "Müslümanların Masumiyeti" filmini kınadığını tekrarladı.
ABD Başkanı Barack Obama, Kahire'deki elçilik önünde birkaç gün devam eden çatışmaların ardından, "Mısır'ın ne müttefik ne düşman" olduğunu söylemiş ve personelinin yeterince korunmamasının "ciddi sorun doğuracağı" uyarısında bulunmuştu.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, filmi ve sonrasındaki şiddet olaylarını kınadı.
"Hiçbir şey öldürmeyi ve saldırıları haklı kılmaz" diyen Ban, "nefret dolu filmin yobazlık ve kan dökme için tasarlandığını" söyledi.
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan da, söz konusu filmin "provokasyon ve düşmanlık" amaçlı olduğunu belirtirken, "sağduyu" çağrısı yaptı.
Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde bulunan Erdoğan, İslam'a ve Muhammed peygambere hakaretin "fikir ve inanç hürriyeti içinde değerlendirilemeyeceğini" vurguladı.
Sözlerini, "Tahrik oluşturan akımlara karşı biz yöneticilerin gerekli tedbirleri de alması gerekir'' diye sürdüren Erdoğan, şöyle konuştu: "Ancak, protesto hakkı hiçbir şiddetin, hiçbir terör eyleminin, özellikle de masum insanlara zarar vermenin gerekçesi olamaz."
Erdoğan, cuma namazı için toplananlara "Teröre ve masum insanların zarar görmesine yol açacak provokasyonlara karşı lütfen dikkatli olalım" diye seslendi.