ANKARA(ANKA) - Bu çerçevede gerek NATO'da, gerekse Patriot sağlayacak ülkelerin parlamentolarında yoğun bir mesai yapılacak.
Patriot füzelerinin Türkiye'ye konuşlandırılmasına karşı çıkan Rusya'nın Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türk hükümetinin hafta başında İstanbul'daki görüşmelerin ardından Patriot meselesi, Salı günü Brüksel'de gerçekleşecek olan NATO-Rusya Konseyi toplantısının gündemine de gelecek.
Böylece, İstanbul'dan sonra Rusya, Patriotların konuşlandırılmasına ilişkin itirazlarını NATO'da üst düzeyde seslendirme olanağını bulacak. NATO'nun, Rusya ile temaslarında Patriot sistemlerinin "savunma" amacını güttüğünü vurgulayacağı belirtiliyor.
-NATO DIŞİŞLERİ BAKANLARI TOPLANTISI-
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun hazır bulunacağı NATO Dışişleri Bakanları toplantısı ise, 4-5 Aralık'ta Brüksel'de gerçekleşecek.
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in başkanlığındaki toplantı sırasında Türkiye'nin Patriot talebine NATO'nun resmi yanıtının kesinleşmesi bekleniyor.
Bunun yanısıra füzelerin Türkiye'nin hangi bölgelerine konuşlandırılmasına ilişkin kararın da alınacağı belirtiliyor. NATO'dan teknik bir heyet, geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde incelemelerde bulunmuştu.
İttifakın Türkiye'nin talebine evet demesine, buna karşın Ankara'nın istediği kadar sayıda füze sağlamamasına da kesim gözüyle bakılıyor. Patriot füzelerini bulunduran, ABD dahil üç NATO ülkesinden sadece Almanya ve Hollanda'nın katkı yapmaları da beklentiler arasında.
-ALMAN VE HOLLANDALI PARLAMENTOLARDAN ONAY ALINACAK-
Öte yandan, Alman ve Hollandalı hükümetler, Patriot talebinin alınmasından sonra Türkiye'ye olumlu bir yanıt vereceklerini net bir biçimde ortaya koymuş olsa da her iki ülke, füze sistemlerinin yanısıra bunları çalıştıracak olan askeri personeli de sağlanacağı için ulusal parlamentolardan onay alınacak. Türkiye'ye Patriot konuşlanması, her iki ülkenin kamuoylarında tartışmalara yol açtı.
NATO ve ilgili ülkelerce şimdiye kadar yapılan açıklamalarda özellikle füzelerin "savunma" amacını taşıdığı, "uçuşa yasak bir bölge" için kullanılmasının söz konusu olmadığının altı çizildi.