Nazilli’de 'gaspıralı İsmai'l Konferansı

Türk Ocakları Nazilli Şubesi tarafından ‘Gaspıralı İsmail’in Fikir ve Düşünceleri’ konulu konferans düzenledi.Nazilli Belediyesi Mehmet...

Türk Ocakları Nazilli Şubesi tarafından ‘Gaspıralı İsmail’in Fikir ve Düşünceleri’ konulu konferans düzenledi.

Nazilli Belediyesi Mehmet Yüzügüler Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda düzenlenen konferansın sunuculuğunu Yönetim Kurulu Üyesi Bahtiyar Türk, açılış konuşmasını ise Hars Heyeti Üyesi, Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Tarih Öğretmeni Coşkun Yıldız yaptı. Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Akpınar’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa MHP Nazilli İlçe Başkanı K. Engin Özcan, Türk Ocağı Nazilli Şube Başkanı Ahmet Çekim, Nazilli Ülkü Ocağı Başkanı Şükrü Irgat, Türk Eğitim-Sen Nazilli Temsilcisi Olgun Ergün ve çok sayıda davetli katıldı.

Reklam
Reklam

Hars Heyeti Üyesi, Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Tarih Öğretmeni Coşkun Yıldız, devletlerin ve milletlerin güvenli bir şekilde yollarına devam edebilmesi için sanatkarların, fikir adamlarının, düşünürlerin, aydınların kılavuzluğuna daima ihtiyacı duyulduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Zaman-zaman siyasetçilerin, devlet adamlarının içinde bulunulan durumdan etkilenebildiklerini, ama sanatçıların, kültür adamlarının ve düşünürlerin sağduyularıyla ve vicdanlarıyla hareket ederek, doğru yönlendirmeyi yaptıklarını ifade eden Coşkun, “Bundan dolayı bizler de ülke olarak, millet olarak daima sanatçılarımıza, yazarlarımıza, fikir adamlarımıza en üstün değeri vermemiz gerekir. Milletlere yön veren düşünürler ölseler dahi eserleriyle ve çalışmalarıyla yaşamaya ve geleceğe ışık tutmaya devam ederler. Siyasi varlığı oluşturan fertlerin, milletine ve devletine olan bağlılığının, bir maddi bağlılıktan ibaret değildir. Bu, aslında millet halindeki toplumların geleceğe doğru yol alan ilerleme ve gelişmelerinde en önemli bir etken olarak karşımıza çıkan bir ruh bağlılığıdır. Kişilerdeki birbirine ve devlete karşı olan bu bağlılık, sonunda bir toplum şuuruna dönüşerek milli şuuru oluşturmuştur. Milletlerin tarihinde zaman-zaman çeşitli etkenler altında milli şuurun körelmeğe yüz tutarak şuur altına geçtiği veya felce uğrama tehlikesiyle karşılaştığı durgunluk devreleri göze çarpar. Bir toplumun böyle bir duruma düşmüş veya düşürülmüş olması, o toplumun her türlü gerileme ve çöküşe doğru yol alabileceğinin belirgin işaretidir” dedi.

Reklam
Reklam

Şuuru canlı tutma gücü bakımından millete önderlik etme, milleti uyandırma görevini yüklenmiş olan şahsiyetlere büyük görevler düştüğünü ifade eden Coşkun, “Bu şahsiyetler hiç şüphesiz ki o toplumun fikir adamlarıdır. Fikir adamı, düşünür ve sanatçı olmak, halkın aklını, halkın iradesini ve gücünü, halkın vicdanını uyandırmak demektir. Halkından kopmak, kendini aydın olarak tanımlayan kişiler için belki de en çok dikkat edilmesi gereken şeydir. Ancak halktan kopmamak adına kendi çıkarlarını düşünmeden halka doğruları anlatmak, halkın elinden tutabilmek, aykırı şeyler söylese de halkın güvenini sağlayabilmekte aydının görevidir. Bugün burada Türk Milleti’nin büyük fikir adamlarından, çok zor şartlar altında fikir ve düşünce üretmiş değerli bir evladı olan Gaspıralı İsmail’i anmak ve fikirlerini yeniden nesillere aktarmak için toplanmış bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Akpınar da, İsmail Gaspıralı’nın Ruslarla Müslümanların tarih boyunca ilişkilerini ana hatlarıyla ele aldığını, Rusya’nın aynı zamanda bir Müslüman devlet olduğu gerçeğini kabul etmesi gerektiğini savunduğunu dile getirerek, “Gaspıralı, Müslümanları asimile etmekten vazgeçmesini, onları cehaletten kurtaracak modern okulların açılmasına veya medreselerin modernleştirmesine izin vermesini istiyordu. İsmail Gaspıralı, düşüncelerini biraz kapalı ve ihtiyatlı bir dil ile söylemesine ve Rus kanunlarına bağlı, saygılı olduğunu defalarca tekrarlamasına rağmen, bir kısım Rus aydınları bazı Pan-Slavisler, misyonerler, onun eserlerinde öne sürdüğü samimi düşünceleri hep şüpheyle karşıladılar. Ve başta ‘İlminski’ olmak üzere ‘Pantürkist’ ve ‘Pan İslamist’ olmakla suçladılar. Tercüman gazetesi ilk sayılarından itibaren muhitinde aklı başında, ileri görüşlü din adamlarından destek araması onları yenilik hareketleri, cehaletle mücadele için yanına çekmeye çalışması, en ufak fırsatta bu gibi din adamları, öğretmenler hakkında gazetesinde iltifatkar bir dille övücü yazılar yazması tutarlı ve mantıklı bir tavırdır” dedi.

Reklam
Reklam

İsmail Gaspıralı’nın ülküsünü ifade eden, ‘Dil’de, fikirde, işte birlik düsturunun’ 20 Ekim 1912 tarihinden itibaren Tercüman’ın başlığı altında görülmeye başladığını anlatan Prof. Dr. Yavuz Akpınar, “Günümüzde ortaya çıkan sonuç İsmail Bey’in Türkler arasında niçin siyasetten daha çok eğitime ve kültür birliğine önem verdiğini çarpıcı bir şekilde açıklar. İsmail Gaspıralı, dünya Müslümanlarını bir araya getirecek kongre fikrinden ölünceye kadar vazgeçmemiştir. Çıkardığı Tercüman Gazetesi 35 yıl yayınlanmış, Kırım, Urallar, Kaşgar, Kahire, İstanbul dahil olmak üzere yaklaşık 70 bin aboneye ulaştırmıştır. Bu rakam zamanın şartları göz önüne alındığında ne kadar büyük rakam olduğu anlaşılır” şeklinde konuşarak konuşmasını tamamladı.

Konferans sonunda Türk Ocağı Üyesi, Aile Hekimi Dr. Hasan Kartal tarafından Ege Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Akpınar’a çiçek takdim edildi

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: