Listemize tabii ki Las Vegas ile başlıyoruz.
Kumarın başkenti, yuvalar yıkan, ocaklar söndüren kentin en lüks kumarhanelerinden biri Bellagio Hotel'de bulunuyor :)
Bellagio Hotel and Casino'nun mimarisinde İtalya'nın Como gölü çevresi örnek alınmış. Bu yüzdendir ki, otelin içinde 3.2 hektarlık bir alana yayılan yapay bir göl yer alıyor. Toplamda 4010 da odası var bu otelin.
Gelelim ilginç bilgilere; Mick Jagger'ın sıklıkla takıldığı bir mekan bu kumarhane. Todd English ve Michael Mina gibi, dünyanın en ünlü iki aşçısını mutfağında barındırıyor. Bir de; eskortlara katiyen izin yok! (Bu maddeyle Rick T Cartman'ı kaybetti.)
Kumarbazların başkentinden, İngiltere'nin başkentine atlıyoruz: The Ritz Club.
Ritz-Carlton Otelleri ile hiç bir alakası bulunmayan The Ritz Club, Londra'nın göbeğinde yalnızca 'özel müşterilere' hizmet veren bir kumarhane. Giyime kuşama -ki ecnebiler dresscode diye adlandırırlar- aşırı derecede önem veriliyor.
Acun Ilıcalı'nın fakir zamanlarından, Acun Firarda yıllarından tanış olduğumuz Ibiza kentinde, kentin adını bünyesinde barındıran kumarhane; Casino de Ibiza var sırada...
''Tangonun, aşkın ve şarabın ülkesi'' diyerek sanki bir Arjantin Milli Takımı futbol maçı sunuyormuş gibi başlayalım bu maddeye de.
Eski İspanyol kolonilerinin Arjantin'e getirdiği mimariyi bu yıla kadar korumayı başarmış harika bir binaya konuşlanan Park Hyatt'ın en lüks kısmı da, elbette kumarhane kısmı. TripAdvisor gibi sitelerde buranın çalışanlarının ne kadar profesyonel olduğuna ve müşteri memnuniyetini ön planda tuttuklarına dem vuruluyor.
Kısa bir dünya turunun ardından yeniden Las Vegas'tayız. Bu kez durağımız The Cosmopolitan.
isminden içeriği anlaşılan kumarhane, oldukça kozmopolit bir mimariye ve müşteri kitlesine sahip. Kendine ait gece kulübü ise Las Vegas'ın en iyilerinden.
Hayretler içinde Lübnan'a uzanıyoruz. Casino du Liban!
Dördüncü sırada da Kuzey Amerika Amerika kıtasındaki sırasını savıyor: Kanada'nın biriciği; St. Eugene :)
Monaco'dan kumarhane koymamazlık yapar mıyız? Yapsaydık saçmalamış olurduk, neyse ki saçmalamadık.
Karşımızda yine Çin'liler var... Çünkü milyarlarca insanın vergilerini toplayıp, komünistim diye geçinip kumarhaneler inşa etmekten daha mantıklı bir şey yok, değil mi?
Görünen o ki, hakikaten de yok. Bu kumarhanenin içinde sadece Gucci, Cartier, Chanel ve Hugo Boss gibi markaların en pahalı ürünlerinin satıldığı mağazalar var. Bu kumarhanenin içinde 400 yıllık heykeller var.
Listemizin birinci sırasında yine Çin. Senin güzel canını sevelim Çin.
İtalya'daki Venedik kentini birebir yapmış adamlar! Sadece evler, bakkallar filan yerine resimde de görmüş olduğunuz lüks markaların dükkanlarını kondurmuşlar... Yalnızca kumarhane bölümü 46.500 metrekarelik bir alana inşa edilmiş olan Venetian Macau'da bir de 15.000 kişilik bir basketbol stadyumu yer alıyor; sırf NBA takımları gelip gösteri maçı yapsınlar diye :)
...yüreğimizin yağlarını erittin, ocağımıza incir ağacı diktin, evlerimize kor ateşler saldın Çin.