Nebahat Çehre: 'Gerçeği Yılmaz Güney'den öğrendim'

1961 yılından bu yana sinema ve dizi projelerinde yer alan usta sanatçı Nebahat Çehre, Seda Öğretir'in sunduğu 'Yüz yüze' programına katıldı. Yılmaz Güney'le olan evliliğinden, sahne hayatından ve birçok konudan konuşan Çehre, hayatındaki iki keşkeyi de açıkladı.

Türk sinemasının usta oyuncularından 72 yaşındaki Nebahat Çehre'nin açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
-Sanatçı olmayı, sinemacı olmayı hiç düşünmedim. Bir mimarın yanında asistanlık yapmaya başladım. Babetler ayakta, at kuyruğu, makyajsız, sanki ben dünya güzellik müsabakasından gelmedim. Ben Türkiye güzeli seçildim, ben Londra'da Türkiye'yi temsil ettim. Bunlar benim için çok önemli değildi. İki sene sinema tekliflerine hayır dedim.

17 yaşında ünlü yönetmen Metin Erksan'ın yönettiği, Türkan Şoray ve Ayhan Işık'ın başrollerini paylaştığı 'Acı Hayat' filminden de bahseden Çehre bugüne kadar 125 filmde rol aldı.
"Aslında yapılan çok doğru, güzel bir iş. Zaten Metin Erksan'dan hep doğru ve güzel işler çıktı bugüne kadar. Bir sosyal hikayesi var. Yani varoş bir ailede yetişen kızın özentiliği var. O filmde daha tecrübeli, daha Oyunculuğu yakalamış dönemim olmasını çok isterdim. Çünkü bizde oyun okulu yok biliyorsunuz. Biz algılamayı, gözlemlemeyi falan daha sonra öğrendik.

'BİRÇOK ŞEYİ YILMAZ'DAN SONRA ÖĞRENDİM'
1964 yılında tanışıp 1967'de evlendiği Yılmaz Güney'le birçok filmde rol alan Nebahat Çehre;
"Hayatın gerçeğini Yılmaz'ı tanıdıktan sonra öğrendim. Oyunculuk çok başka, disiplin çok başka. Araştırmacı, gözlemci olmak. Tabi o benim için bir okul oldu Yılmaz. Onunla yaptığım filmler de daha güzel ses getirdi. Çünkü çok titiz çalışırdı, biraz fazla titiz çalışırdı, üzecek kadar setlerde ama hakikaten karşılığını alırdık sonra" dedi.

Zeki Müren'in teşviğiyle müziğe başlayan ve 10 yıl boyunca gazino sahnelerinden inmeyen Çehre, Sezen Aksu o dönemi de şu sözlerle anlattı:
"Şile'de teyzemlerin yazlıklarındaydım. Teyzemle plajdaydım. İsmet Ay'la da Zeki Müren oradaydı. Dedi ki 'Sen niye çıkmıyorsun?' Beni biraz edalı bulurdu. 'Cesaretim yok' dedim. 'Hadi sen şimdi benim ve İsmet'in koluna giriyorsun, yürüyoruz plajda ve sen bir şarkı mırıldanıyorsun' dedi. Müzeyyen Senar'ın 'Kırmızı Gül'ün Alı Var'ını mırıldandım. 'Hemen sahneye çıkıyorsun, hemen' dedi" sözleriyle açıkladı.

'HAYATIMDA İKİ KEŞKE VAR'

  • Hayatımda 'Belki, keşke yapsaydım' dediğim iki şey var. Biri bu müzik hayatını devam ettirmekti. Bir de Haldun Dormen'in 'Hisseli Harikalar'ı. Çok ısrarcı oldu. 'Bana 15 gün tanı, 15 gün sonra 'hayır' de, eğer yapmayacaksan' dedi. Sonra Nevra Serezli oynadı, çok da başarılıydı.
  • Filmlerimi seyrederken biraz yabancılık hissediyorum çünkü başka bir karakteri oynamış oluyorum. Kendimi çok eleştiriyorum. 'Burda keşke şu olsaydı, burda bu olsaydı' diyorum. Annemle filmlerimi izlerken hala utanıyorum.