Necmettin öğretmen, şehadetinin 4'üncü yılında unutulmuyor

Tunceli'de terör örgütü PKK üyelerince 16 Haziran 2017'de kaçırıldıktan sonra katledilen Necmettin Yılmaz'ın ailesinin acısı, aradan geçen zamanda katlanarak artıyor - Oğlunu zorluklarla yetiştirip öğretmen olmasını sağlayan baba Hamit Yılmaz, evladının kabri başında sık sık Kur'an-ı Kerim okuyarak onu yad ederken, kardeşi Yahya ise ağabeyinden kalan gitarı ve kırık sazıyla avunuyor - Baba Hamit Yılmaz: - "Tesellimiz, vatanımızın birliği ve bütünlüğü. Yurdun çeşitli yerlerinden bize ulaşan öğretmenlerimiz bizi teselli ediyor. 'Ben Necmettin oldum, bana evladım diyebilirsiniz' şeklinde tesellide bulunan öğretmenlerimiz var" - Kardeş Yahya Yılmaz: - "Bana bir kırık sazı ile gitarı kaldı. Onları da gözüm gibi saklıyorum. Abim gibi üniversite okumak istiyorum"

VEYSEL KARA - Görev yaptığı Şanlıurfa'dan, 4 yıl önce memleketi Gümüşhane'ye giderken Tunceli'de terör örgütü PKK mensuplarınca kaçırıldıktan sonra aracı yakılıp şehit edilen sınıf öğretmeni Necmettin Yılmaz'ın acısı tazeliğini koruyor.

Terör örgütü PKK'nın, 2017'de 23 yaşındayken şehit ettiği Necmettin Yılmaz'ın ailesi, yurdun dört bir yanından aldıkları taziye telefonları, mektuplar ve ziyaretler ile teskin edilmeye çalışılırken, oğlu adına oluşturulan hatıra bahçesinin de bakımıyla ilgilenen baba Hamit Yılmaz, oğlunun kabri başında sık sık Kuran-ı Kerim okuyor, dua ediyor.

Reklam
Reklam

Hamit Yılmaz, AA muhabirine, 16 Ekim 2016'da Şanlıurfa'ya atanan oğlunun 8 aylık öğretmenken PKK tarafından katledildiğini, 4 yıldır aile olarak stres ve depresyondan kurtulamadıklarını söyledi.

Yurdun dört bir yanından öğretmenlerin ve öğrencilerin kendilerini hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarını ifade eden Yılmaz, "Rabb'im kimseye evlat acısı yaşatmasın. Tesellimiz, vatanımızın birliği ve bütünlüğü. Yurdun çeşitli yerlerinden bize ulaşan öğretmenlerimiz bizi teselli ediyor. 'Ben Necmettin oldum, bana evladım diyebilirsiniz' şeklinde tesellide bulunan öğretmenlerimiz var. Böyle bir süreç yaşıyoruz." dedi.

- "Onun istediği makam, şehadet makamıydı"

Her yıl oğlunun şehadet yıl dönümü yaklaştıkça acısının katlandığını vurgulayan Yılmaz, acısını tarif etmekte güçlük çektiğini belirtti.

Yılmaz, zorluklarla yetiştirdiği oğlunun "cahiller" tarafından katledildiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bir sürü emekle yetiştirilen, vatanına milletine faydalı olabilmesi için evlatlarını yetiştirmek için çabalayan bir öğretmenimizi, asalaklar, akla uymayan bir davranışla yolunu kesip aracını yakıp katlettiler. Acısı tarif edilemiyor. Bütün aile olarak stresle yaşıyoruz. Oğlum 3 defa bana şehit olacağını tekrarladı. Onun o sözleri benim boğazıma düğümlendi. Onun istediği makam, şehadet makamıydı. Şehadeti mübarek olsun. Bütün şehitlerimizi rahmet ve şükranla yad ediyorum. Bir şehit öğretmen babası olarak ne kadar şükretsem azdır."

Reklam
Reklam

Oğlu adına köyde kaymakamlık desteğiyle bir hayır bahçesi oluşturduklarını bildiren Yılmaz, alana yurdun çeşitli yerlerinden gönderilen meyve ağaçlarını diktiklerini, yoldan geçenlerin bu meyveleri tüketmesini istediğini aktardı.

Şehit öğretmenin kardeşi Yahya Yılmaz da ağabeyinin acısının tazeliğini koruduğunu belirtti.

Aradan geçen zamana rağmen acılarıyla baş başa yaşadıklarını aktaran kardeş Yılmaz, "Bana bir kırık sazı ile gitarı kaldı. Onları da gözüm gibi saklıyorum. Abim gibi üniversite okumak istiyorum. Bana doğum günümde bir hediye helikopter almıştı, o günü hala unutamıyorum." diye konuştu.

- "O küçük odaya kapanıp ders çalışmasıyla hafızamda kaldı"

Necmettin Yılmaz'ın lise yıllarında öğretmenliğini yapan Yaşar Gül ise bir öğrencisini teröre kurban vermenin üzüntüsünü yaşadığını dile getirdi.

Ali Fuat Kadirbeyoğlu Anadolu Lisesinde öğretmenken Necmettin Yılmaz'ı tanıdığını ve kendisiyle yakınan ilgilendiğini ifade eden Gül, maddi durumu olmayan çocukların okulun yurdunda kaldığını ve Necmettin'in de bu öğrencilerden birisi olduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

Şehit öğretmeni, "sessiz, sakin, çalışkan ve gelecekte ağır bir yükü taşıyacak bir delikanlı gibiydi" sözleriyle tanımlayan Gül, Yılmaz'ın lise yıllarına ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Köylerimiz yakın olduğu için ve kendisini yakın hissetsin diye ona 'köylüm' diye hitap ederdim. Pansiyonda küçük, camı olmayan bir odamız vardı. Genellikle oraya çekilir, ders çalışırdı. 'Necmettin burada üşürsün, salona çık' diye ikaz ederdim. Orada ders çalışması, mahcubiyeti, mazlumiyeti ile çok ağırbaşlı birisiydi. Necmettin'i kahkahayla gülerken bir kez bile görmedim. O küçük odaya kapanıp ders çalışmasıyla hafızamda kaldı. Genelde öğretmenlerin aklında yaramaz çocukları kalır ama Necmettin çok uysal, beyefendi, arkadaşlarıyla iyi geçinen bir beyefendi delikanlı olarak aklımda kaldı."

Gül, öğrencisinin şehadetini duyduğunda bir öğretmenin yaşayabileceği en büyük acıyı yaşadığını dile getirdi. Necmettin Yılmaz'ın "bayrağımızın dalgalandığı her yer bizim mekanımızdır" düsturuyla hareket ettiğini vurgulayan Gül, "Necmettin böyle bildi, böyle yetişti. Şehadet şerbetini içti. Bu, bir öğretmen için en büyük şereftir. Bizler için de en büyük şereftir. Onunla gurur duyuyoruz. İyi ki var Necmettin. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. Allah bizlerden ayırdı, orada peygamberimizden ayırmasın." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: