Hadi ilkokul yıllarımıza dönelim. Yemekhanede beslenme çantanızla oturuyorsunuz. Sandviçinizi çıkardınız ve anneniz sizin için ekmeğin kabuğunu ayırmadıysa, kendiniz koparmayı zaten alışkanlık haline getirmiştiniz. Tamamen kabuktan oluşan ekmeğin köşesiyle yapılan sandviçin düşüncesi bile sizce bir suçtu.
Yıllar sonra biraz araştırma yaptıktan sonra, ekmeğin kabuğunu hala koparanlar için ekmeğin son dilimini atmadan önce bir kez daha düşünmenin zamanının gelmiş olabileceğini fark ettim.
Almanların 2002’de yaptığı bir çalışmaya göre, ekmek kabuğu kanserle savaşan bir antioksidan içeriyor ve bu antioksidan, kabuğunda ekmeğin geri kalanından sekiz kat daha fazla bulunuyor. Pronil-lisin olarak adlandırılan bu antioksidan ile ilgili bilmeniz gereken en önemli şey bunun hem mayalı hem mayasız ekmeklerin pişirilmesi sonucu ortaya çıktığı.
Hindistan’daki Annamalai Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada pronil-lisin’in kanser öncesi lezyonların gelişimini etkileyip etkilemediği fareler üzerinde test edildi. Peki sonuç? Ekmek yemenin bu lezyonların gelişimini %72’ye kadar azalttığı görüldü. - - - - - -
Ekmek, lif açısından zenginliği ile bilinir. Lifler sindirim için, bağırsak tümörlerini ve hatta kolon kanserini önlemek için önemli. Peki ekmeğin hangi bölümü en çok lifi içeriyor? Doğru tahmin. Kabuğu. - - - - - -
Ekmeğin kabuğunda bulunan sihirli antioksidan ekmek parçalanıp fırınlandığında daha bol bulunuyor. Ekmek çeşidine gelince bilim adamlarına göre en yüksek miktarda antioksidan içerenler çavdar ekmeği ve buğday ekmeği. - - - - - -
Kanseri önlemek için ne kadar ekmek tüketmeniz gerektiğini söylemek için çok erken ama açıkça görülen bir şey var ki: Ekmek kabuğu girmeyen eve doktor girer.