Odatv davasında ek savunma yapan tutuklu sanık Nedim Şener, tutuklanmasının ardından yazı yazan bazı gazetecilerin mahkemeye gelerek dinlenmesini talep etti. Sanık Şener, Trabzon’da işlenen Rahip Santoro cinayetinin, Hrant Dink cinayetinin provası olduğunu söyledi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Nedim Şener, hakkında yazı yazan gazeteciler Mehmet Baransu, Önder Aytaç, Yiğit Bulut, Rasim Ozan Kütahyalı, Şamil Tayyar ve Âdem Yavuz Aslan'ın mahkemeye gelerek dinlenmesini istedi. Şener, bu kişilerin yazılarında kendisinin örgüt üyesi gibi göründüğünü belirtti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Dink cinayeti kararını değerlendiren Şener, “Arkanızda ‘Adalet mülkün temeli yazıyor’ adaletsizlik o mülkü de çatlatacak. Dink davası aydınlatılana dek bana da huzur yok. Burada olmamın tek sebebi Dink cinayetinin bir yerlere varıyor olmasıdır.” dedi. Sanık Şener, Hrant Dink'in öldürülmesinin Ergenekon örgütünün faaliyeti olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, kendisinin bu bağlantıyı ortaya çıkaran gazeteci olarak tutuklandığını savundu. Trabzon’da işlenen rahip Santoro cinayetinin Dink cinayetinin provası olduğunu anlatan Şener, sadece etkilerinin farklı olduğunu belirtti.
Nazlı Ilıcak'ın, davanın müştekiliğinden vazgeçmesine rağmen hâkim, savcı ve cellâtlığa devam ettiğini öne süren sanık Şener, Ilıcak'ın mahkemeye çağrılmasını ve sözlerini mahkemede söylemesini istedi. Şener, Dink cinayetini çözecek verileri kitaplaştırdığını, ardından da sahte maillerle emniyet tarafından Ergenekon dosyasına dâhil edildiğini öne sürdü. Cezaevinin, kendisine çok şey öğrettiğini ifade eden Şener, “Silivri aşkları öldürmüyor, gerçekleri de saklayamıyor. Adaletin çatladığını gördüğümüz bir süreçten geçiyoruz. Başbakan ve Adalet Bakanı Dink cinayeti aydınlanmadan huzur yok dedi. Bana da huzur yok.” diye konuştu.
Sanık Şener, Ergenekon davası sanığı olan ve şu an MİT İzmir Bölge Başkanı Özer Yılmaz'ın, valilikte Hrant Dink'i tehdit ettiğini iddia ederek, "Başbakan'a, cinayet işlendikten sonra sunulan şemalar var. Kitabımda yayınlanan bu şemayı Ali Bayramoğlu'ndan almıştım ve yayınladım. Sadece kitabımdaki bu şemaya bakılarak bile dava Ergenekon'la birleştirilebilirdi. Bunu Zekeriya Öz'e de söyledim, ancak davalar birleştirilmedi. Kafes Eylem Planı da Dink davasının Ergenekon'la birleştirilmesine yetecek niteliktedir. Firari sanık Bedrettin Dalan'a 'kaç' diyen Özer Yılmaz sanıktır.'' ifadelerini kullandı. Şener, "Bizden eş olur, baba olur, ancak terörist olmaz" dedi.
TUTUKSUZ SANIK AHMET MÜMTAZ İDİL SAVUNMASINI TAMAMLADI
İlk kez savunma yapan tutuksuz sanık Ahmet Mümtaz İdil, gazetecilik bağlantılarının örgütsel faaliyet sayılamayacağını anlattı. Hakkındaki tüm suçlamaların gazetecilik faaliyeti olduğunu öne süren İdil, ''Mustafa Balbay'a mektup yazmam bile suç sayılmış. Bunun neresi suç anlamadım.'' dedi. İddianamede, sanık Soner Yalçın'dan talimat almakla ve bu doğrultuda çalışma yapmakla suçlandığını belirten sanık İdil, şöyle savunma yaptı:
''İki yıldır Odatv'nin Ankara Temsilcisiyim. Soner Yalçın da Odatv'nin sahibidir. Klasörlere bakıldığında benim için sadece 'yazılarını biraz daha arttırsın' dediği görülüyor. Yazının içeriğiyle alakalı herhangi bir şey belirtilmemiştir. Kaldı ki haber sayımda bile artış gözükmemektedir. Ben zaten siyasi içerikli daha çok kültür ve edebiyat konularında yazı yazıyorum.'' dedi. Duruşmalardan vareste tutulmasını isteyen sanık İdil, beraatını talep etti. Sanık İdil’in savunmasını tamamlamasının ardından mahkeme heyeti, duruşmayı 27 Ocak Cuma gününe erteledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz