Nedim Şener, “Hain abimle aynı soyadını taşıyamam” başlıklı yazısında, FETÖ’cü Cafer Topkaya’nın Astsubay olan kardeşi R. Topkaya’nın soyadını değiştirmek için başvurduğunu yazdı.
Şener, “Yurtdışına kaçan FETÖ’nün darbeci subaylarının 15 Temmuz darbesi ile ilgili ‘kontrollü darbe, tiyatro’ konulu yalanları tutmayınca FETÖ bu kez dezenformasyon ve yalanlar ile algı operasyonları yapmak amacıyla örgüt üyesi firari eski subayları devreye soktu” dedi.
“ONUN İDDİALARINI ARAŞTIRIYORUM DOĞRU ÇIKMIYOR”
Nedim Şener, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Bunlardan Serkan Tezgel ve Cafer Topkaya’nın ana, babalarına iftira atacak, ailelerini reddedecek kadar gözü dönmüş hallerini daha önce anlatmıştım. En son, eski binbaşı FETÖ üyesi Cafer Topkaya’nın, Türkiye’de CIA’nın suda boğulma hissi yaratan ‘waterboarding’ işkencesi yapıldığını iddiasını da araştırdım. Yabancı gözlemcilere açık alan cezaevleri ile ilgili raporlarda bu yönde bir tespit olmadığı belirtildi. Bu yönde adli makamlara yansıyan bir başvuru da olmamış.
Ama firari Cafer Topkaya, bu yalanına devam ediyor. Etsin ama bir de beni suçluyor. Twitter hesabından ‘Yaşadıklarımı ve halen tutuklu olanların yaşadıklarını anlattığımda yabancı gazetecilerin gözleri doluyor, tüyleri diken diken oluyor. Nedim Şener ve benzerleri ise anında hainlikle itham ediyor’ diye yazmış. Tam tersi onun iddialarını araştırıyorum doğru çıkmıyor.”
NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE BAŞVURDU
“Cafer Topkaya ve diğerlerinin gözünü kapattığı gerçek şu; ben değil onları en iyi tanıyan aile üyeleri, onların hain olduğunu söylüyor” diye yazan Nedim Şener, R. Topkaya’nın Nüfus Müdürlüğüne verdiği dilekçeyi de şöyle aktardı:
“Önümde Cafer Topkaya’nın kardeşi astsubay R… Topkaya’nın bir dilekçesi var, okuyalım:
‘Karadeniz Ereğli Nüfus Müdürlüğüne,
10 Temmuz 2018
1 - 17 senedir taşımakta olduğum şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri üniformasına zerre kadar leke getirmemiş bir astsubayım.
2 - Maalesef kardeş olduğum Deniz subayı Cafer Topkaya hain FETÖ/PDY kalkışması esnasında yurt dışında görevli iken 2016 yılı Eylül ayı içerisinde Türkiye’ye gelmiştir ve sırasıyla gözaltı ve tutuklama işlemi gerçekleştirilmiştir. Dava kapsamında 16 ay Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu kalmıştır ve yapılan yargılama kapsamında 21 Şubat 2018 tarihinde şartlı olarak cezaevinden tahliye olmuştur. 2 Mart 2018 tarihinde de dava süreci devam etmesine ve yurtdışı yasağı olmasına rağmen illegal yollarla daha önce de görevli bulunduğu ve hala eşi ve çocuklarının yaşamakta olduğu Belçika’ya gitmiştir. Olayı öğrenir öğrenmez Karadeniz Ereğli Emniyet Müdürlüğü’ne giderek kendisinin firar ettiği konusunda gerekli ihbarı yaptım. Gerek görülmesi durumunda Karadeniz Ereğli Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nden bilgilere ulaşılabilir.
3 - Vatanına, milletine, görevine ve ailesine bu şekilde ihanette bulunmuş bir kişi ile yasalar nezdinde kardeşlik bağımı ortadan kaldırmam mümkün olmadığından sizlerin de uygun görmesi durumunda aynı soyadını taşımak istemiyorum.
4 - Bu kapsamda uygun görülmesi durumunda ve bakmakla mükellef olduğum eşim ve çocuklarımın TOPKAYA olan soyadlarımızın “K…….N” olarak değiştirilmesini hususunu arz ederim.’
Son söz; evet bizim için FETÖ’cüsünüz, ülkenizin, mesleğinizin haini, ailenizin utancısınız bunu bilin.”