Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi dalgıç Boran Can Tayşi (20), teyzesi ve arkadaşıyla önceki gün Efeler’deki Atatürk Spor Kompleksi’ne gitti. Havuzda görevli cankurtaranlara nefes tutma antrenmanı yapacağı konusunda bilgi vermeyen genç, havuza girdi ve sırtını duvara yaslayarak bağdaş kurup oturdu.
Gazete Habertürk'ten Mehmet İnmez'in haberine göre; 2 metrelik havuzda 3 dakika boyunca nefes tutma denemesi yapmaya başladı. Genç sporcu, iddiaya göre nefesini kısa kısa vermesi gerekirken bir anda verdi, oksijensiz kaldı. Ciğerlerine de su girince vücut su yüzüne çıkamadı.
Tayşi’yi havuzda bulunan diğer yüzücüler fark etti ve sudan çıkardı. Havuzda yüzmeye gelen doktor, hemşire ve cankurtaranlar tarafından anında müdahale edilen talihsiz genç, Aydın Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Olay anında havuz kenarındaki bençte oturan Tayşi’nin teyzesi ve arkadaşları şok geçirdi. Ciğerleri su ile dolan Tayşi, yoğun bakımda verdiği 8 saatlik yaşam mücadelesini kaybetti. Geçen yıl ağustos ayında Aydın’ın Kuşadası İlçesi’nde denizde boğulmak üzere olan 5 kişiyi kurtaran ve arama kurtarma faaliyetlerine katılan dalış eğitmeni Serhat Arıkan (34) da evlerinin havuzunda nefes tutma denemesi yapmıştı. 3 metrelik havuzda deneme yapan Arıkan, sığ su bayılması sonrası hayatını kaybetmişti.
Dalış eğitmeni Sıtkı Tağmaç Saraçoğlu, nefes tutma denemesinin en az 5 metrelik havuz içerisinde ve eğitmen denetiminde yapılması gerektiğini söyledi. Saraçoğlu, şunları dedi:
“Beyin oksijeni çok sevdiğinden dolayı vücuttaki karbondioksit oranının artması ve oksijenin azalması sonucu beyin oksijeni çekip bayılmaya neden oluyor. Sporcu daha fazla dipte kalabilmesi için ciğerlerinde tuttuğu havayı dışarıya bıraktıysa ve ciğerlerinde hava kalmadıysa bir anda bayılma olmuştur. Bu esnada müdahale 3-5 dakika içerisinde olmazsa kişi ölür. Bu sporcumuzda da su altında kalabilmek adına ciğerlerindeki havayı boşalttığı için bayılma gerçekleştiğini düşünüyorum. Nefes tutma denemesi kesinlikle tek başına yapılmamalı ve başında eğitmen olmalıdır.”
Sığ su bayılması genellikle yüzeye çıkışta son metrelerde görülüyor (0-10 m). Oksijen açlığı çeken akciğerler yüzeye yaklaştıkça daha hızlı genişliyor. Kanda az miktarda kalan oksijen akciğerlere çok hızlı transfer olunca kanda çok ani bir oksijen yetersizliği doğuyor. Merkez sinir sistemi (MSS) ise bu durumda acil durum nedeniyle oksijen tüketimini azaltıyor. Dalgıç için kritik an burada başlarken bilinç kayboluyor. Dalgıç bu sırada nefes almak için mücadeleye başladığında boğulabiliyor. Sığ su bayılmasının ölümcül sonuçlarla sonuçlanmasının asıl sebebi ise çok ani ve hızlı gelişmesi.