Nefrotik sendrom nedir? Göz kapağı şişmesi neden olur?

Nefrotik sendrom, vücutta bulunan albümin isimli proteinin dışarı atılırken idrara normalden daha fazla miktarda geçmesi ile oluşan bir hastalıktır. Hastalık, bir böbreğin ya da iki böbreğin birden zarar gördüğünün habercisi olabilir.

Çocukluk çağında sık rastlanan bir rahatsızlık olan nefrotik sendrom durumunda çocukların idrarında yüksek, kanında ise düşük seviyede protein görülür. Nefrotik sendrom nedir? Tedavisi nedir? İşte tüm merak edilenler.

Nefrotik Sendrom Nedir?

Nefrotik sendrom hastalığı, böbreklerin içerisinde bulunan küçük kan damarlarının, filtreleme özelliğini tam yapamaması durumudur. Bu küçük kan damarları düzenli çalışmadıkları zaman, kanda bulunan protein miktarı olağandan daha fazla idrara karışır ve vücuttan da bu şekilde atılır. Damarın içerisinde bulunan sıvının dışarı sızdığı zamanlarda ödem oluşumu da görülebilir. Bu sendromda enfeksiyona sebebiyet veren kolesterol ve yağ seviyesi de yükselir.
Nefrotik sendromun pek çok farklı çeşidi ve etkisi olabilir. Özelliklerde çocuklarda daha yoğun bir şekilde görülen sendrom, 2-6 yaş arasında yoğunlukla tanısı konan bir hastalıktır.

Reklam
Reklam

Nefrotik Sendrom Tedavisi Ne Şekilde Yapılır?

Nefrotik sendrom tedavisi için hiç bekletmeden tanı konulmalıdır. Diğer hastalıklarda olduğu gibi erken tanı bu hastalıkta da çok önemlidir. Tanı konulmasının ardından tedavi süreci kortizonlu ilaçlar önceliğinde devam ettirilir.

Çocuklarda bu sendromun görülme olasılığı, yetişkinlere nazaran 15 kat daha fazladır. Tanısı erken çocuklukta konulan hastalığın tedavisinde hiç beklemeden steroid ilaçlar kullanılır. Nefrotik sendrom hastalığına yakalanmış olan çocukların kanlarındaki protein seviyeleri düşük, idrarlarındaki protein seviyeleri ise yüksek seyreder. İdrardaki bu proteine albümin adı verilir. Nefrotik sendrom tedavisi geciktirildiğinde böbreklerin ciddi anlamda zarar görmesine neden olur. İki böbreğin de kaybedilmesi ihtimali olduğundan dolayı, mutlaka hiç beklemeden tedavi edilmesi gerekir. Çünkü nefrotik sendrom bağımsız bir hastalık değildir. Genel olarak tek tip değil, böbreklerde meydana gelen farklı sorunların birleşimidir. Bu yüzden daha tehlikelidir.

Reklam
Reklam

Nefrotik sendroma tanı koyabilmek için öncelikle şikayetlerin dinlenmesi, gereken tahlil ve fiziksel muayenenin de yapılması gerekir. İdrar ve kan tahlili ile böbrek biyopsisi yapılan standart ölçümler arasındadır.

Tanı konulmasının ardından, hastalığın oluşum şekline göre bir tedavi belirlenir. Tedavideki temel amaç, böbreklerin kalıcı hasardan kurtulmasını sağlamaktır. Ayrıca tedavi sırasında kan basıncını düşürmek oldukça önemlidir. Çünkü yüksek basınç, böbreklerdeki zararın artmasına neden olabilir. Bu noktada ise antihipertansif ilaçlar kullanılır.
Nefrotik sendroma eşlik eden ödem de diğer bir problem olduğu için tedavide ödem attırıcı ilaçlar kullanılır. Sıvı alımının günlük seviyesi düşürülür, kanda bulunan mineral tuzlarının da düzenli takibi yapılır. Kanın pıhtılaşmaması için heparin tarzı ilaçlar verilir. Diyet yapmak da tedavinin bir parçasıdır ancak tek başına yeterli değildir. Bu yüzden kolestrol düşürücü haplar ile denge sağlanmaya çalışılır.

Çocuklarda Nefrotik Sendrom Ne Şekilde İlerler?

Çocuğu nefrotik sendrom olanlar, belirtiler konusunda oldukça dikkatli olmalıdır. Çükü doğumun ilk haftasında bile bu hastalık yaşanabilir. Doğuştan Nefrotik sendrom olarak adlandırılan bu hastalık, çoğunlukla bir gen nedeniyle ortaya çıkar.

Reklam
Reklam

Nefrotik sendrom yaşayan çocuklardaki belirtiler; iştahın azalması, kilo alma, yüzde belirgin bir şişme, aşırı yorgunluk hissi ya da karında şişme olarak kendini gösterebilir. Ancak tam tanı için mutlaka bir hekim kontrolü gerekir. Çünkü bu belirtiler, başka hastalıkların nedenleri arasında da yer alabilir. Yetişkinler ile aynı olacak şekilde tahlil ve testler uygulanarak, nefrotik sendrom varlığı saptanmaya çalışılır.
Tedavi sürecindeki ilk aşamada çocuğun hastanede kalması gerekebilir. Tedavinin yoğunluğu ve şekli de hastalığın, çocuk üzerindeki etkilerine bağlıdır. Çocuğa uygulanan ilaç tedavisi esnasında bağışıklık sistemi zayıflayabilir. Zayıflayan bağışıklık sistemi de bir yandan güçlendirilmeye çalışılır.

Nefrotik Sendrom Bulguları Nelerdir?

Nefrotik sendrom bulguları çocuklar ve yetişkinlerde benzer şekilde kendini gösterir. Genel olarak bu bulgular şu şekilde sıralanabilir:

  • İştah kaybı
  • Yorgunluk
  • Vücut ağrılarında artış
  • Ciddi miktarda ödem
  • Enfeksiyonlara karşı duyarlılık noktasındaki artış
  • Kandaki protein eksikliği
  • İdrarda köpüklenme
  • D vitamini eksikliği
    Bu türdeki belirtiler tanı koyma aşamasında yeterli olsa da farklı hastalıkların da nedenlerini oluşturabildiğinden, tam bir tanı konulması için mutlaka daha ayrıntılı tahlil ve testlerin yapılması gerekir.
Reklam
Reklam

Nefrotik sendrom hemşirelik tanıları ise teşhis sırasında önem arz eder. Hemşire tarafından yapılan gözlem ve değerlendirme sırasında çocuğun davranışlarındaki değişimler izlenir. Tabi tutulan testlerin sonuçları incelenmeli, çocuğun aldığı sıvılar düzenli olarak yakından takip edilmelidir.

Göz Kapağı Şişmesinin Nefrotik Sendrom İle Bağlantısı Nedir?

Göz kapağı şişmesinin nefrotik sendrom ile bağlantısı olabilir. Vücudun ödem toplaması, bu sendromda en sık görülen semptomlardandır. Toplanan ödem ilk olarak göz kapaklarında şişlik şeklinde kendini gösterir. Anormal ölçüde şişerek kendini gösteren ödem bir süre sonra yok olabilir. Vücutta görülen ödemlerin yeri ve miktarı ise gün içerisinde değişiklik gösterir.

Reklam
Reklam

Nefrotik Sendromda Dikkat Edilmesi Gereken Detaylar Hangileridir?

Nefrotik sendromda dikkat edilmesi gerekenler özellikle çocuklar için daha fazla detay içerir. Tıbbi bilgiler eşliğinde tedavi yapılsa da çocuk ve aile ile sık sık iletişim kurulmalıdır. Manevi yönden destek sağlamak çok önemlidir. Bununla beraber aile hastalık hakkında detaylı şekilde bilgilendirilmeli, düzenli kontrolün ne denli önemli konusunda üzerinde durulmalıdır. Ayrıca tedavide kullanılan ilaçlar ile muhtemel yan etkilerinden de detaylı olarak bahsedilmelidir.
Nefrotik sendromun tedavi sürecinde uzman doktorun verdiği talimatlara tam olarak uyulmalıdır. Tehlikeli bir hastalık olması ve direkt böbrekleri etkilemesi yönü ile maksimum seviyede hassasiyet gerektirir.