Bitlis’in Tatvan ilçesi sınırları içinde bulunan Nemrut kalderasında bulunan Nemrut Jeoparkı çalışmaları devam ederken, önümüzdeki günlerde bununla ilgili 5 günlük saha çalışması yapılacağı belirtildi. Jeoparkta bulunan jeositleri inceleyip bazı kriterlere bakmak için 17-21 Kasım tarihlerinde bir arazi çalışması yapılarak jeositleri ve jeoparkın nihai sınırlarını belirlenmiş olacak. Sıcak ve soğuk gölleri, buz mağarası, buhar bacası, lav kalıntıları, bitki örtüsü, biyoçeşitliliği, jeomorfolojik ve jeolojik özellikleriyle ilgi gören Nemrut Jeoparkı’nın dünyaya tanıtılmasına yönelik çalışmalar sürüyor.
BEÜ Rektörü Elmastaş, Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi çerçevesinde “Mükemmeliyet Ödülü” alan Nemrut Kalderası ve Nemrut Jeoparkı’nın UNESCO’nun Küresel Jeopark Ağı’na dahil edilmesini hedeflediklerini söyledi. BEÜ Rektörü Necmettin Elmastaş, “Nemrut Jeoparkı projemiz hızla ilerliyor. İnşallah en kısa sürede bazı çalışmaları tamamlayıp UNESCO’ya başvuruda bulunacağız. Bu arada kısa bir süre önce Nemrut’la ilgili güzel bir haber çıktı. Birleşmiş Milletlere bağlı yer bilimleri tarafından Nemrut Krater Gölü ilk 200 parkın içinde yer aldı.
İnşallah seneye de ilk 100’de yer alarak daha farklı bir noktaya gelecektir. Biz bir takım çalışmaları yapmıştık, ama kısa bir süre önce tekrar gündeme getirdiğimiz Nemrut’la ilgili çalışmalarımız oldu. Bu hafta içerisinde biz yine Nemrut’la ilgili jeositler jeoparkın sınırı ile ilgili bir toplantı yaptık ve bir karar aldık. 17-21 Kasım tarihleri arasında 5 günlük son bir arazi çalışması yaparak jeositleri ve jeoparkın nihai sınırlarını belirlemiş olacağız. Tabi bu arada jeopark süreci ile ilgili güzel bir haber daha almış olduk. İl Özel İdaresi Başkanlığında bir şirket kurma çalışmamız vardı. Cumhurbaşkanlığından şirkete izni çıktı. Bu da kısa bir süre sonra inşallah aktif hale gelecek. Biz 1-2 ay içinde artık tamamen resmi başvurumuzu yapmayı düşünüyoruz” dedi.
Türkiye genelinde 25 aday jeoparkın olduğunu ifade eden BEÜ Rektörü Elmastaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Nemrut jeoparkı tamamen aktif hale geldiğinde bunun ciddi bir yansıması olacaktır. Şu an Türkiye’de UNESCO tarafından kabul edilen sadece Kula Jeoparkı var. 25 civarında aday jeopark var, biz de onlardan bir tanesiyiz. İnşallah bu kabul edildiğinde Bitlis’e çok ciddi bir yansıması olacak. Turizm açısında dünyanın birçok farklı yerinden insanlar hiç bilmeden herhangi bir reklama ihtiyaç duymadan sadece kendileri UNESCO listesine bakıp buraya gelecekler. Dolayısıyla turizmde uluslar arası düzeyde önemli bir hareketlilik getirmiş olacak. Bu da tabi turizmde ciddi bir değişime sebep olacak. Bitlis’in kalkınmasına da vesile olacak.”