Yazı ve fotoğraflar: Oktay Uludağ
Bhaktapur Durbar Meydanı’nda büyük boşluk var. Bugün pazartesi ama bu onun boşluğu değil. Az önce şiddetli bir muson yağmuru yağdı, ama onun boşluğu da değil, hemen güneş açtı. Etrafta okuldan çıkmış öğrenci dolaşıyor, yolu meydandan geçen Nepalliler yürüyüp gidiyor, bir iki turist elinde fotoğraf makinesi ortada dolaşıyor.
Küçük hareketlerle dolu büyük boşluk meydanın tam ortasında. İşte bu, geçtiğimiz yıl yaşanan büyük depremden sonra oluşan ve bir türlü dolmayan boşluk. Nepal’in içine düştüğü boşluğun büyük meydanlardaki bir resmi...
Nepal’e en son 6 yıl önce gitmiş, Katmandu dahil ülkenin birçok yerini görmüştüm. Geçen yıl 25 nisanda gerçekleşen ve ülkenin farklı yerlerinde Richter ölçeğine göre 7,8 ile 8,1 arasında hissedilen deprem birçok yeri yıktı. Bu büyük yıkımın ardından tekrar aynı yerlerde dolaşırken, gördüğüm ve hissettiğim o büyük boşluğun neleri yuttuğunu daha iyi anlıyordum.
Katmandu’nun 20 kilometre doğusundaki Bhaktapur Durbar Meydanı’nda biraz dolaştıktan sonra etrafı en iyi görebildiğim restoranın bahçesinde oturuyorum. Bu şehir meydanı, 12. yüzyılda kurulmuş ve 15. yüzyıla kadar ülkenin başkenti olmuş. Nepal’in kültürel hazinelerinden olan meydandaki görkemli tapınaklar yıkılmış, bazılarıysa zor ayakta duruyor. Geriye kalan neredeyse tüm yapılar kalaslarla güçlendirilmiş.
Daha önce 1934 yılındaki depremde önemli eserlerin üçte birinin yıkıldığı Bhaktapur’da, bu depremde de yıkım büyük. Sadece binalar değil; gelirinin neredeyse yüzde 60’ını turizmden elde eden şehrin ekonomisi de büyük zarar görmüş. Deprem öncesi haftanın hemen her günü turistlerin görüldüğü meydanda büyük bir boşluk hâkim.
Oturduğum restoranda tek konuk benim! Servis yapan garsona depremle ilgili sorular sorarken önüme bir anket koyuyor. Ablası üniversitede tez yazıyormuş; anketin konusu Nepal’de deprem sonrası turizm ve yapılması gerekenler. Sorular genel olarak Nepal ve güvenlik üzerine. Turist olarak bir daha gelmek için ne tür iyileştirmeler yapılmalı gibi konularda öneriler isteyen bir anket. Sadece öğrenciler değil, Nepal’de birçok kurum turizmi eski günlere döndürmek için neler yapılması gerektiğini tartışıyor.
Nepal depreminden sonra yurt dışından birçok kişi yardım kuruluşları aracılığıyla ülkeye maddi destek verdi. Bir süre sonra çıkan haberlerde Nepalliler bu desteğe teşekkür etmekle birlikte yabancılardan tek şey istiyorlardı: “Tekrar Nepal’e gelin!” Çünkü ülkede maddi manevi yıkım büyük olmuş, zararı kapatmak için yardımlar kifayetsiz kalmıştı.
Merkez üssü Gorkha şehri olan depremde yaklaşık 9 bin kişi hayatını kaybetti, 21 bin kişi yaralandı, 800 bin ev hasar gördü. Ülkenin çeşitli yerlerinde yaklaşık 3 buçuk milyon insan evsiz kaldı. Nepal’in en önemli turist merkezleri başta olmak üzere birçok tarihi eser yıkıldı. Sadece şehirler değil, dağlarda da hasar vardı.
Depremin tetiklediği çığ yüzünden Everest Dağı’nda 21 dağcı hayatını kaybetti ve 25 Nisan, Everest tarihindeki en ölümcül gün olarak tarihe geçti. İlk hesaplamalara göre depremin Nepal ekonomisine verdiği net zarar 10 milyar dolar civarı ki bu da ülke gelirinin neredeyse yarısı!
Asya’nın en fakir ülkelerinden Nepal’in bu hasarı telafi etmesi uzun yıllarını alacak gibi gözüküyor. Depremden sonra öncelikli konu, yaralıların tedavi edilmesi ve sokakta kalanlara insani yardım çalışmalarının ulaştırılması olsa da depremin ülke tarihine, mimarisine ve kültürel mirasına verdiği zarar yavaşça ortaya çıkıyor.
Başkent Katmandu’nun en bilinen yeri Durbar Meydanı’na gittiğimde yıkımın Bhaktapur ve diğer krallık şehri Patan’a göre daha da büyük olduğunu görüyorum. Merdivenlerinde zamanında hippilerin takıldığı tapınaklar yıkılmış; sadece birkaç merdiven ayakta. Her yanda destek kalasları çakılı. Yerlerde kızıl taşlar; etrafın restorasyonu için öylece duruyor. Bundan 6 yıl önce Hippi Tapınağı’nın merdivenlerine oturup 1970’lerde, İstanbul Laleli’den kalkıp Katmandu’ya gelen çiçek çocukların neler yaptığını hayal edebiliyorum. Az ötedeki Freak Sokağı’nda sanki halen onların ruhları yaşıyor. Özgür ruhların son durağı Katmandu! Oysa şimdi sadece yıkım görülüyor. Yıkılan binalar yeniden yapılır belki, ama zor olan o ruhu canlandırmak.
Depremde yıkılan yapılar arasında Unesco Dünya Mirası olarak kabul edilen birçok bina var. Sadece Katmandu, Bhaktapur ve Patan şehir meydanları değil; Hinduizm ve Budizm tarihi açısından oldukça önemli tapınaklar da zarar gördü. Boudhanath ve Swayambhunath Budist tapınakları en çok yıkıma uğrayanlar.
Her iki tapınakta da büyük stupa’nın çatıları çökmüş, tapınak alanındaki birçok küçük yapı da yıkılmış. Hindular için en önemli dini yapılardan Pashupatinath Tapınağı, şans eseri depremi hasarsız atlatmış. Birkaç sıva çatlağı dışında iz görmediğim bu tapınak, başka bir ağır yükü çekmiş. Hindu inancına göre ölüler yakıldığından, deprem sonrası bu tapınak gece gündüz cenazelere ev sahipliği yapmış.
Tüm bu binaların onarılması ve tekrar inşa edilmesi için Nepal’e birçok uluslararası yardım yapılmasına rağmen ülkenin tekrar eski haline dönmesi çok uzun sürecek. Nepalli araştırmacılar, deprem öncesi durumu yakalamanın yaklaşık 10 yıl alacağını tahmin ediyor. Depremden sonra ülkeye turist girişi yüzde 72 azaldı. Katmandu’nun yanı sıra depremden etkilenmemiş Pokhara gibi turistik bölgelere de turist gelmiyor. Bugünlerde Nepal’e yardım etmenin en iyi yolu ülkeyi ziyaret etmek...