'netekim Karakolu' Beyazperdeye Taşınıyor

Mersin'de, 1970 yılında 16 yaşında bir gencin çekmeye başladığı filmde oynayan köylülerin, 12 Eylül askeri...

Mersin'de, 1970 yılında 16 yaşında bir gencin çekmeye başladığı filmde oynayan köylülerin, 12 Eylül askeri darbesinin ardından filmi gerçek olarak değerlendiren ilçenin askeri yönetimi tarafından dayaktan geçirilme hikayesi, ‘Netekim Karakolu’ adıyla beyazperdeye taşınıyor.Mersin’in Erdemli ilçesine bağlı köylerde yaşayan bir grup köylü, 1970 yılında henüz 16 yaşında olan Zeynel Korkmaz’ın çekmeye çalıştığı bir macera filminde oynarlar. Film çeşitli nedenlerle tamamlanamaz ve Zeynel Korkmaz film makaralarını evinin bir köşesinde saklar. Yıllar sonra 12 Eylül askeri darbesi gerçekleşir. Türkiye genelinde olduğu gibi bu köylerde de tüm evler didik didik aranmaya başlanır. Bu aramalar sırasında Korkmaz’ın evinde film makaraları bulunur. Filme ait makaralara, fotoğraflara ve senaryoya 'suç unsuru' denilerek el konulur. Yapılan incelemenin ardından filmi yöneten ve oynayanlarla birlikte çok sayıda köylü karakola götürülür. Dönemin ilçe komutanı, filmdeki görüntüleri gerçek kabul ederek 'adam öldürme', 'suç örgütü kurma', 'silah bulundurma' ve 'gerilla eğitimi verme' suçlarıyla köylülerin ifadesini almaya çalışır. Bu esnada pek çok köylü de dayaktan geçirilir. Komutan, uzun süren uğraşlar sonrasında, bunun 16 yaşındaki bir gencin çektiği film denemesi olduğuna ikna edilir.12 Eylül askeri darbesinin mağdurlarından Toroslar köylüsünün yıllar önce yaşadıkları olaylar bugün beyazperdeye aktarılıyor. Mersinli genç sinema yönetmeni Yasin Korkmaz, babası Zeynel Korkmaz’ın 16 yaşındayken çekmeye başladığı, ancak filmde oynadıkları için 12 Eylül 1980 askeri yönetimi tarafından dayaktan geçirilen köylülerin hikayesini 43 yıl sonra tamamlıyor. Yaşanmış gerçek bir hikayeden yola çıkılarak hazırlanacak ve 12 Eylül 1980 darbesini mizahi bir dille anlatacak filmin çekimlerine, ‘Netekim Karakolu’ adıyla sonbaharda başlanacak.DAYAK YİYEN KÖYLÜLER YAŞADIKLARINI ANLATTIBabasının yarıda kalan filmini tamamlamak üzere çekim hazırlıklarını sürdüren Yönetmen Yasin Korkmaz, Sanat Yönetmeni Deniz Sandalcı ve Görüntü Yönetmeni Kadir Baziki, olayın yaşandığı Erdemli ilçesinde dayak yiyen köylülerle bir araya geldi. Yaşadıkları olayları anlatan köylülerin içinde yeniden dayak yemekten korkanlar olsa da filmin bitmesini isteyenler filmde yer alacaklarını belirtti. Filmde oynayan köylülerden Ali Şenol (61), yaşadıklarını şöyle anlattı:“İhtilal olduğunda Zeynel’in evini basmışlar. Zaten filimin bir kısmı kaybolmuş, sadece bizim çektiğimiz bölüm kalmış. Karakol komutanı alıp götürmüş. Bizi karakola götürdüler. 'Suçumuz ne' dedik, 'Gerilla eğitimi görmüşsünüz' dediler.”Bir başka köylü ise belediye kahvesinde otururken, bir komutanla birkaç askerin gelerek kendisini dövdüklerini iddia ederek, “Neden dayak yediğimi de bilemedim. Herif ağız burun kırdı bizi yani. ‘Ya komutanım suçumuz ne’ diye soracağız suçumu da bilemeden yine dövdüler bizi. En sonunda komutan gitti ama bizde kalkacak hal kalmadı zaten” dedi.Yaşananlara tanık olan Hatın Yılmaz (78) ise, askerlerin Zeynel Korkmaz’ın evine geldikleri anı şöyle anlattı: “Askerler Zeynel’in ellerini kelepçeledi. Eşi Ayşe ağlamaya başladı. Zeynel’i aldılar gittiler. Sonra evinin her yerini döktüler, bir kitabı file torbasına kattılar. Benim evi hiç dökmediler, ‘bu teyzeden bir şey çıkmaz’ diye ama oysaki bacanın içinde silah filan saklamıştık. Zeynel’in kitabının içinde karışık işler varmış filmle ilgili. Askerler gittikten sonra da kalan kitapları, resimleri filan biz yaktık. Bir daha gelip dökerlerse diye. Filmden bir şey kalmadı, çünkü hepsini yaktık.”Olayın tanıklarından bir başka köylü de askerlerin sabah erkenden köye gelerek 400-450 kişiyi otobüslere bindirip spor salonuna götürdüklerini ifade ederek, “Ondan sonra belli oldu dayak yiyeceğimiz. Arkadaşa 'kaçalım' dedim. Güneş batmak üzereyken ‘bir hava alın’ dediler, dışarı çıktım. Çevre duvarının üstünden atladım kaçtım” diye konuştu.Karakola götürülenler arasında yer alan İsmail Oğuz (60) ise, “Filmdeki adamı öldürüyorsunuz diyerek gözaltına alındık. Filme ufak bir kaynak oluşturduk onla başladık. Köyümüz tanınsın diye mi başlamıştık tam hatırlamıyorum ama hiç kimse zorluk çıkarmamıştı. Filmlerin hepsini İstanbullular yapacak hali yok, niye Mersinliler yapmasın? Dayak olayını bilmiyorum ama inşallah yemeyiz. O devir kapandı. En azından öyle deniliyor” ifadelerini kullandı.Filmin çekildiği Limonlu Kasabası'ndan Şadiye Çelik’in (65) isteği ise şöyle oldu: “İnşallah 43 sene sonra filmi bitirirsiniz.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: