Ankara (AA)- TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde Nevruz olaylarına ilişkin kurulan alt komisyonun raporunda, "Gösteriler bir bayram kutlaması ve bayramlaşma görüntüsünden çok uzak olup, kutlama ve basın açıklaması bahanesiyle terör örgütünün propagandasını yapma ve gövde gösterisi amacına yöneliktir" denildi.
Alt komisyon, bu yıl Siirt, Van, Hakkari ve Hakkari'nin Yüksekova ilçelerindeki nevruz kutlamalarında meydana gelen olaylara ilişkin raporunu tamamladı.
Raporda, 2008 Nevruz kutlamalarının, 21 Mart dışındaki günlerde yapılmasının mülki makamlarca uygun görülmediği ifade edildi. Uygun görülmeme nedenleri sıralanan raporda, "Terör örgütü PKK ve yandaşlarının Nevruzu bir halk hareketine dönüştürmek istedikleri anlaşılmıştır" ifadesine yer verildi. Ayrıca, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlikenin mevcut olması durumunda toplantı veya gösterinin ertelenebileceği veya yasaklanabileceğini öngördüğü hatırlatıldı.
Raporda, şu görüşlere yer verildi:
"Olaylar eş zamanlı ve koordineli bir şekilde başlamış ve terör örgütünü ve onun başını öven bir mahiyet kazanmıştır. Gösteriler, bir bayram kutlaması ve bayramlaşma görüntüsünden çok uzak olup, kutlama ve basın açıklaması bahanesiyle terör örgütünün propagandasını yapma ve gövde gösterisi amacına yöneliktir.Nevruz öncesi ve ağırlıklı olarak sonrasında meydana gelen bu olay ve protestoların arkasında terör örgütü PKK vardır. Bu gösteriler halkın nevruz kutlamak için yaptığı masum gösteri olmaktan uzaktır. Hiçbir demokratik hak ve özgürlük, terör ve terör örgütleri lehine kullanılamaz ve bir hakkın kötüye kullanılmasına hiçbir hukuk sistemi cevaz vermez."
Raporda, Hakkari'deki olaylarda, polisin mukavemeti sonucu Cüneyt Ertuş'un kolunun kırılması konusuna da değinildi.
Ertuş'un polis tarafından yakalandıktan sonra, kolunun burkulması sonucu kırılmadığı, ilk yakalanmasından itibaren alınan tüm doktor raporlarında, vücudunda yeni bir tıbbi lezyona, darp ve cebir izine rastlanmadığının Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığınca duyurulduğu ifade edildi.
Kullanılan gücün hem orantılı hem de amaçlanılan hedefle orantılı olarak "ölçülülük" içinde olması gerektiği belirtilen raporda, polislerin "Ertuş'u etkisiz hale getirdikten sonra da maddi güç kullanmaya devam ettikleri" görüşüne yer verildi.
Kişi etkisiz hale getirildikten sonra kuvvet kullanma işlemine son verilmesi gerekirken, bunun yapılmadığı öne sürülen raporda, "Polislerin çocuğun kolunu burkmaları, zor kullanma yetkisinin aşılmasıdır" denildi.
Alt komisyon raporunda, "Polislerin göstericilere aşırı ve orantısız güç kullanması şeklinde Türkiye'yi dünya kamuoyu önünde de zor duruma sokacak davranışlarda bulunmalarının önüne geçebilmek amacıyla ciddi ve sürekli eğitim altında bulundurulmaları zorunluluktur. Güvenliği sağlayacak olan kolluk görevlilerinin psikolojilerinin de düzeltilmesi ve görevin yapılması esnasında devlet adına hareket edildiği unutulmadan onun vakarına ve ciddiyetine uygun hareket edilmesinin, sessiz halk kitlesi üzerinde çok olumlu etkilerinin olacağı unutulmamalıdır" görüşüne yer verildi.
Raporda, tekrar benzer olayların yaşanmaması için alınması gereken tedbirler konusunda önerilerde de bulunuldu.