Nevşehir’de 5 Nisan Avukatlar Günü Kutlaması

Nevşehir Baro Başkanı Fahri Korucu, insan haklarına ve demokrasiye inanan bir toplum için bağımsız yargı...

Nevşehir Baro Başkanı Fahri Korucu, insan haklarına ve demokrasiye inanan bir toplum için bağımsız yargı ne kadar anlamlı ise, yargı içinde bağımsız savunmanın da bir o kadar anlamlı ve önemli olduğunu söyledi. Korucu:” Bu sebeple bağımsız savunmanın güçlü ve hakim kılınması sadece yargı görevini yürüten biz hukukçuların değil, tüm toplumun ortak meselesidir” dedi.

5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla Nevşehir Barosu tarafından ilk düzenlenen ilk tören hükümet konağı önünde düzenlendi. Törene Nevşehir Vali Vekili Vural Demirtaş, Garnizon Komutanı Jan. Kıdemli Albay Dursun Ertuğrul, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ademoğlu, Baro Başkanı Fahri Korucu, İl Emniyet Müdürü Mehmet Yüksel, Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Kaya, Cumhuriyet Savcıları ve avukatlar katıldı.

Reklam
Reklam

Baro Başkanı Fahri Korucu’nun Atatürk Anıtına çelenk sunması ve sonrasında saygı duruşunda bulunulması ve İstaiklal Marşı’nın okunmasının ardından buradaki tören sona erdi.

Çelenk sunma töreninin ardından Nevşehir Barosu tarafından Adliye Sarayı içerisinde kokteyl verildi. Kokteylin ardından Baro Başkanı Fahri Korucu tebrikleri kabul etti.

Baro Başkanı Fahri Korucu burada yaptığı açıklamada, her yıl 5 Nisan ‘ da kutlanan Avukatlar gününü anlamlı kılan ve vurgu yapılmak istenen temel kavramın ‘Bağımsız Savunma’ olduğunu kaydetti. Bu önemli günde Avukatlar olarak kendilerinin hatırlanmasından çok, bağımsız savunmanın önemi ve değerinin hatırlanması gerektiğini ifade eden Korucu: “İnsan haklarına ve demokrasiye inanan bir toplum için bağımsız yargı ne kadar anlamlı ise, yargı içinde bağımsız savunma da bir o kadar anlamlı ve önemlidir. Bu sebeple bağımsız savunmanın güçlü ve hakim kılınması sadece yargı görevini yürüten biz hukukçuların değil, tüm toplumun ortak meselesidir. Avukatlık mesleğinin bulunduğu noktadan daha ileriye taşınması için ortaya koyduğumuz mücadele ve söylemlerimiz asla kişisel kaygılar olarak anlaşılmamalı, bu hizmeti topluma sunan kişiler kimliği ne olursa olsun savunmanın bağımsız ve güçlü olmasında toplum yararı olduğu gözden kaçırılmamalıdır” dedi.

Reklam
Reklam

Savunmanın temsilcileri olarak avukatların çözüm bekleyen bir kısım önemli sorunları olduğunu söyleyen Korucu, bu sorunların çözümü noktasında süre uzadıkça, bağımsız savunma müessesesinin giderek yıprandığının ve itibar kaybettiğinin de bilinmesini istediklerini vurguladı. Yıprananın ve itibar kaybedenin avukatlar değil bağımsız savunma olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Korucu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Temelini bağımsız savunma gibi kutsal bir kavramdan alan mesleğimiz, şartlar ne olursa olsun onurlu bir görevdir ve er ya da geç gerçek değerini bulacaktır. Bağımsız savunmanın itibarı, yargının itibarı, yargının itibarı tüm toplumun itibarıdır. Bağımsız savunmanın yalnızca biz avukatların çabalarıyla ayakta kalması, güçlü olması düşünülemez. Böylesine önemli toplumsal bir kuruma, yine tüm toplum kesimleri tarafından sahip çıkılmalıdır. Yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi, sahip çıkılmasını istediğimiz değer bağımsız savunmadır. Son dönemde, yargı alanında yapılan iyileştirmeleri ve adil bir yargılama için gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. Ancak gelinen noktayı yeterli saymak mümkün değildir. Yargı hizmeti gören biz Avukatların sayısının hızla arttığı bir dönemde, ne yazık ki hakim ve savcı olarak görev yapan meslektaşlarımızın sayısı bir türlü istenen seviyeye gelememiştir. Oysa davaların daha hızlı görülmesi ve daha da önemlisi adil bir yargılama için özellikle hakim ve savcı sayısının bir an önce olması gereken seviyeye ulaştırılması gerekmektedir. Nitekim adil bir yargılama için hakim ve savcılar üzerindeki iş yükünün hafifletilmesi çok önemlidir. Fiziki imkan ve şartlar da önemli olmakla birlikte, bir mahkeme kararının, daktilo ile ya da bilgisayarla yazılmasından daha çok adil olması önemlidir. En basit bir olayda bile, adil bir karar için çok iyi bir inceleme yapılması şarttır. İyi bir inceleme yapabilmek ve adil bir karara varabilmek içinde özelikle karar mercii olan hakimler üzerindeki iş yükünün ivedilikle azaltılması gerekir. Diğer bir yargı sorunu, bilirkişilik müessesesidir. Hepinizin bildiği gibi, yakın zamanda yargının üst düzey başkanlarının gündeme taşıdığı bilirkişilik müessesesinin yeniden gözden geçirilmesi ve yeni bir yapıya kavuşturulması zorunludur. Özellikle uzman görüşü gerektiren konularda, bilirkişi raporlarının karara etkisi tartışmasızdır. Hal böyleyken bilirkişilik müessesesinin yeniden yapılandırılması zamanı gelmiştir. Kanaatimizce, adliyelerde ayrı bir birim olarak bilirkişilik büroları kurulmalı, mahkemelerden gelen bilirkişi talepleri bu bürolar tarafından karşılanmalı, bilirkişi aşamasındaki dosyalar bu bürolar tarafından takip edilmeli, bilirkişilerle ilgili şahsi sicil dosyaları oluşturulmalı, bilirkişilerin, verdikleri raporların davaya etkisi ve yeterli olup olmadığı noktasında sicilleri tutulmalı, bilirkişilik müessesesi daha profesyonel bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bu yapısal değişiklik, bilirkişilik hizmetini daha kaliteli hale getirecek, beraberinde hızlı ve adil bir yargılama da hizmet edecektir.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: