'Nezledir geçer' deme hatasına düşmeyin, çünkü...

Çoğu zaman yatağa düşürmedikçe önem vermediğimiz viral ve bakteriyel enfeksiyonlar, çok ciddi hastalıklara zemin hazırlayabiliyor! Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Mehmet Erem, Mynet.com okurları için yaptığı açıklamada önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Kışın en çok görülen üs solunum yolu enfeksiyonlarının başında soğuk algınlığı ve grip geliyor. Virüse bağlı bir enfeksiyon olan soğuk algınlığı, solunum yolu ile kişiden kişiye geçiyor ve ‘nezle’ diye tabir ediliyor. Burun tıkanıklığı ve akıntısı ile boğaz ağrısı gibi şikayetlerle kendini gösteren nezlede hastanın ateşi yükselmiyor. Nezle ve gribin birbirinden farklı olduğunu dile getiren Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Mehmet Erem “Grip İnfluenza A veya B virüslerine bağlı gelişiyor ve boğaz ağrısı, yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları gibi daha şiddetli bir tablo ile kendini gösteriyor. Bulaşıcılığı ve komplikasyonları soğuk algınlığına göre daha fazla olduğu için acil tedavi gerektiriyor” diyor.

Reklam
Reklam

BAŞKA HASTALIKLARA DAVETİYE ÇIKARIYOR

Nezle veya grip gibi üst solunum yolu hastalıkları, erken fark edilip tedavi edilmezse başka hastalıklara da yol açıyor. KBB Uzmanı Dr. Mehmet Erem, tedavi edilmeyen soğuk algınlıklarının çocuklarda orta kulak, bademcik ve geniz eti iltihabının yanı sıra bronşit ve pnömoni gibi alt solunum yolu hastalıklarına dönüşebildiğini kaydederek “Yetişkin yaş grubunda özellikle diyabet ve KOAH gibi başka hastalığın varlığında çok dikkatli olunması gerekiyor. Yaşlılarda ise grip sonrası görülen akciğer hastalıkları çok önemli sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle gribin sıkı takip edilmesi, erken tanı konması ve tam tedavi edilmesi gerekli” uyarısında bulunuyor.

BAŞ VE BOYUN BÖLGENİZİ SOĞUKTAN KORUYUN

Nezle ve gripten korunmak için; bol sıvı tüketimi, mevsim sebzeleri ve meyvelerinin tüketilmesi, yoğurt ve kefirin yanı sıra çorba, C vitamininden zengin mandalina, portakal ve limon gibi turunçgillerin de ihmal edilmemesi gerekiyor. Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Erem, “Tuzlu suyla gargara yapmak ve pastiller yararlı olabilir. Özellikle baş ve boyun bölgesinin soğuktan korunması, bere ve atkı kullanılması sinüzit gibi komplikasyonlara engel olur” diyor.

Reklam
Reklam

DİNLENMEYİ İHMAL ETMEYİN!

Diğer tüm virüs enfeksiyonlarında olduğu gibi kişinin bağışıklık sisteminin güçlü olması bu hastalıkların tedavi sürecini kolaylaştırıyor. Bunu sağlamanın en kolay yolu ise dinlenmek. Ev istirahatinin aynı zamanda bulaşıcılığa da engel olması açısından etkili olduğunu belirten Dr. Mehmet Erem, “Nezlede iki gün dinlenme yeterken gripte bu süre daha uzun oluyor. Grip hastalığında bazen evde yatak istirahatinin yanı sıra hastaneye yatış gerekebiliyor” diyor.

TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN ÖNEMLİ BİR TEHDİT

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının; sadece kişiyi değil, ev halkını, iş yerlerini ve okulları da etkilediği için toplumsal bir hastalık olarak ele alındığını, tanı ve tedavisinde geç kalınmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Mehmet Erem, özellikle çocuklar, hamileler, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar gibi risk grubundaki kişilerin her yıl ekim ayında grip aşısı yaptırarak gribin risklerinden büyük ölçüde korunabileceğini söylüyor.

ANTİBİYOTİĞİN TEDAVİDE YERİ YOK!

Soğuk algınlığını tamamen ortadan kaldıracak, virüsü yok edecek bir ilacın bulunmadığını belirten Dr. Mehmet Erem, yapılan en büyük yanlışlardan birinin hekime görünmek değil, antibiyotiğe sarılmak olduğuna dikkat çekiyor. Oysa antibiyotik tedavisinin soğuk algınlığı tedavisinde yeri olmadığını, hatta antibiyotiğin vücuttaki bakterilerde direnç oluşumuna yol açarak fayda yerine zarar vereceğini vurgulayan Dr. Mehmet Erem “Antibiyotiğin ancak orta kulak iltihabı, bademcik iltihabı, sinüzit veya akciğer hastalıkları gibi sorunların ortaya çıkması halinde kullanılması gerekiyor. Antibiyotik kullanarak hem nezle veya soğuk algınlığını hem de gribi tedavi etmek mümkün değildir” uyarısında bulunuyor.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: