Paris'teki Türkiye Başkonsolosluğu'nda kıyılan ve yalnızca çiftin ailesinin ve çok yakın arkadaşlarının katıldığı nikaha gazeteciler alınmadı. Çift 16.30'da öngörülen nikaha gecikmeli geldi. Üstelik nikah kayıt defterinde fotoğrafları olmadığı için Konsolos Uğur Arıner'in makamına yakın bir odada bir süre işlemlerin yapılmasını beklediler. Hürriyet'in fotoğraf talebini reddeden Tuğba Büyüküstün "Aile arasında olsun istiyoruz ve fotoğraf kesinlikle istemiyoruz, kusura bakmayın" dedi.
[
](http://birbak.mynet.com/galeri/evlendiler/248/212830)
Düğüne katılanların cep telefonlarıyla bile fotoğraf çekmesine izin verilmezken, belki de aşırı 'kapris'e ve gecikmeye sinirlenen Başkonsolos Uğur Arıner 6'ncı kattaki makamından bir alt katta kıyılan nikaha katılmadı.
Etekleri kabartma tüllü, başında beyaz bir bandaj eşliğinde saçlarını açık bırakan ve yüzünü duvağıyla örten Tuğba Büyüküstün, güzelliğiyle göz kamaştırdı. Nikahı kıyan konsolos müşaviri Emre Kadıoğlu ikiz bebek bekleyen çiftten önce Tuğba Büyüküstün'e soruyu yöneltti. İlk 'evet' diyen Tuğba Büyüküstün oldu. Ardından Onur Saylak 'evet' dedi. Çift tek taş nikah yüzüğüne taktıktan sonra Tuğba, Onur Saylak'ın ayağına bastı.
FOTOĞRAF GERGİNLİĞİ
Yarım saatten kısa süren nikah töreninin ardından olayı medyadan duyan çok küçük sayıda hayran fotoğraf çekmek istedi. Ancak Saylak'ın kardeşleri ve özel tutulmuş bir grup fotoğraf çekilmesini engellemeye kalkınca hayranları sinirlenerek, "Burası sokak ve sokakta insanlarlara engel olamazsınız, ne bu hal allah aşkına ne saklıyorsunuz" diye öfkelendiler. Çiftle beraber gelen kişiler gazetecilerin de fotoğraf çekmesini engelledi. Tuğba ve Onur çifti konsolosluk binasından eski model beyaz bir Rolls Royce araba ile ayrıldılar.