Nükleer Atık Mı Nükleer Enerji Rezervi Mi?

Türkiye’de ilk kez bilim adamlarıyla sektör temsilcilerini özel bir tartışma platformunda buluşturan İstanbul Nükleer Santraller...

Türkiye’de ilk kez bilim adamlarıyla sektör temsilcilerini özel bir tartışma platformunda buluşturan İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi’nde en ilgi çekici gündem maddelerinden birini ‘nükleer atık’ konusu oluşturdu. Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Okan Zabunoğlu, bugün dünyada nükleer santrallerde kullanılan yakıtı yeniden değerlendirme süreci yaşandığını belirterek, atık maddeyi içerdiği uranyum ve plutonyum maddeleri nedeniyle rezerv kaynağı olarak yorumlamak gerektiğini ifade etti.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteği ve Bakan Yardımcısı Murat Mercan’ın katılımıyla düzenlenen İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi kapsamında ilk gün “Nükleer Atık” başlıklı oturumda santrallerde yakıt olarak kullanılan uranyumun geleceği değerlendirildi. Oturum konuşmacılarından Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Okan Zabunoğlu, nükleer santraller açısından taze yakıt ile kullanılmış yakıt başlıklarında güncel tartışmaların sürdüğünü dile getirdi. Nükleer santralde kullanılmış yakıtın aslında santralde işlenmeden öncesindeki gibi değerli madde içeriğine sahip olduğunu kaydeden Zabunoğlu, taze yakıt ile kullanılmış yakıt arasında yüzde 20 oranında bir değişim yaşandığını anlattı. Bu değişim yaşanmış bölümde ise yüzde 16.5 değerli malzeme bulunduğunu, atık oranını yüzde 2.5 ile 3 arasında gördüklerini kaydeden Zabunoğlu, ancak bu değerli malzemeyi çok küçük bir oran olan atık malzemeden ayırt etmenin güçlüğüne işaret etti. Dünyada henüz nükleer atığın geleceğiyle bir uygulama örneği oluşmadığına dikkati çeken Zabunoğlu, “Nükleer atık ile ilgili dünden bugüne geçerli olan genel kabulümüz geri kazanım yapmaksızın yerin altına gömmektir. Oysa nükleer atık dediğimiz madde büyük oranda değerli maddeler içeriyor. Dolayısıyla aslında aynı zamanda enerji rezervi de. Bu nedenle ülkeler bu atık dnilen maddeyi henüz toprağın altına gömmüş de değiller’’ dedi.Kısa vadede gömülmesi düşünülen nükleer atığın azalan uranyum nedeniyle hem uranyum hem de plutonium açısından aslında nükleer enerji için rezerv olarak da görüleceğini söyleyen Zabunoğlu, ancak buradaki tartışmanın nükleer atığın aynı zamanda ayrıştırıldığında nükleer silah malzemesi olmasından kaynaklandığını açıkladı. Zabunoğlu, “Dünya şimdi nükleer atık mı, nükleer rezerv mi kararını vermekten uzak görünüyor. Önümüzdeki 10 yılda da bu konuda bir çözüme varılacağını düşünmüyorum. Ancak teknoloji geliştikçe belki bir çıkış yolu bulunacaktır’’ diye konuştu.“ABD GÖMME İŞİNİ DURDURDU”Fransa ve Rusya’nın geri dönüşüm çalışmalarını kısmen yürüttüğünü belirten Zabunoğlu, Japonya’nın Fukuşima’dan beri projelerini askıya aldığını ve İngiltere’nin ise kesinleşmiş bir yaklaşımı olmadığını dile getirdi. Bu konuda yıllardır proje geliştiren ve toprağın altına gömeceğini açıklayan tek ülkenin ABD olduğunu açıklayan Zabunoğlu, “ABD ise Barack Obama döneminde Arizona’da gerçekleştireceği gömme işlemini durdurdu. Şu anda bu projeyle ilgili herhangi bir bütçe ödeneği ayrılmamış durumda’’ dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz