Nükleer santral enerjide dışa bağımlılığı artırır

İstanbul (AA)- İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Enerji Enstitüsünce hazırlanan raporda, Türkiye'de nükleer santral kurulmasının "Enerji kaynağı çeşitliliği ve teknolojinin kazanılması" açısından gerekli olduğu, ancak bunun Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılık oranını daha da arttıracağı görüşüne yer verildi.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Prof. Dr. Sermin Onaygil, Prof. Dr. Abdurrahman Satman, Prof. Dr. Atilla Özgenen, Prof. Dr. Bihrat Önöz'ün de bulunduğu 18 kişilik uzman ekip tarafından hazırlanan "Türkiye'de Enerji ve Geleceği" konulu raporda, Türkiye'nin "genel enerji tüketiminde" yüzde 73, "petrolde" yüzde 93, "doğal gazda" yüzde 97 ve "kömürde" yüzde 22 dışa bağımlı olduğu görüşü savunulurken, gelecekte nükleer santrallar kurulması durumunda dışa bağımlılık oranının daha da artacağı öne sürülüyor.

Reklam
Reklam

Enerji kaynak çeşitliliği ve teknolojinin kazanılması açısından nükleer santrallerin kurulması gerektiğine yer verilen raporda, nükleer enerjinin son yıllarda gittikçe artan elektrik enerjisi talebini karşılamakta sürdürülebilir, temiz, güvenli ve ekonomik bir kaynak olduğu belirtildi.

Raporda, nükleer enerjinin gelişen teknolojilerle birlikte verim, performans ve çevresel yönden yeniden dünya enerji sektörünün gündeminde önemle yerini aldığına dikkat çekilerek, artan elektrik talebini karşılamak için Türkiye'nin de nükleer program açması önerildi. Raporda, ayrıca nükleer teknoloji seçimi ve atıklardan kurtulma
seçeneklerinin nükleer güç santralı kurmadan önce belirlenmesi gerektiği de dile getirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı projeksiyonlarının, gelecek 20-30 yıl içinde bugünkü dışa bağımlılık oranınında önemli bir değişme olmayacağını gösterdiği ifade edilen raporda, bu durumda, Türkiye'nin tüm enerji politikalarında "ithal edilen enerji kaynakları için stratejik yer altı depolarının oluşturulmasına" öncelik vermesi
gerektiği belirtildi. Raporda, Türkiye 2005 yılı enerji arzının yüzde 38'inin petrol, yüzde 23'ünün doğalgaz, yüzde 27'sinin kömür, yüzde 4,5'inin hidrolik enerji ve kalan yüzde 7,5'inin de yenilenebilir ve ticari olmayan kaynaklar tarafından karşılandığına işaret edildi.

Reklam
Reklam

Raporda, tüketilen kaynaklar arasında doğalgazın payının yüzde 0'dan yüzde 24'e çıktığı, odun ve hayvan bitki artıklarının toplam payının ise yüzde 25 azaldığına dikkat çekilerek, yerli enerji kaynaklarının genelde ihmal edildiği ve arzın ithalattan sağlandığı belirtildi.