Nükleer savaş ihtimali çok zayıf

İSTANBUL (İHA) - Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) çevre güvenliği uzmanı ve Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu ikinci Başkanı Gül Göktepe, Irak'ta bir nükleer savaşın olması ihtimalinin çok zayıf olduğunu belirterek, "Irak'ta yapılan denetimlerde herhangi bir nükleer silaha rastlanmadı. Batılı ülkelerin böyle bir silahı kullanmayacağını ümit ediyoruz" dedi.

Kimyasal, nükleer ve biyolojik silahların kullanımı ve etkileri konusunda İHA'ya değerlendirme yapan Gül Göktepe, "Bu tür kazalar büyük çapta ölümlere neden olsa da en fazla çevre zarar görmektedir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bu yönde yapılan denemelerin sayısı en az 50'dir. Radyoaktif maddeler yiyecekler ve su kaynakları üzerine büyük etki yapıyor. Nükleer enerji barış içinde kullanıldığında muhteşem bir kaynak. Irak'ta bir nükleer savaşın olması ihtimali çok zayıf. Irak'ta yapılan denetimlerde herhangi bir nükleer silaha rastlanmadı. Batılı ülkelerin böyle bir silahı kullanmayacağını ümit ediyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

BÖLGEYE ETKİSİ Nükleer başlıklı silahların son olarak Bosna savaşında kullandığına dikkat çeken Göktepe, "Bunların doğaya büyük tahribat yapmadığı araştırmalarda ortaya çıktı. Ancak biyolojik ve kimyasal silahların Irak sınırı içinde dahi kullanımı bölgeye yakın Türk topraklarının atmosferini, toprağını, hatta suyunu etkileyebilir" dedi.

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) oluşturduğu kriz merkezinde konuyla ilgili çalışmaların yapıldığını belirten Göktepe, "Çernobil nükleer kazasının ardından Türkiye'nin değişik noktalarına yerleştirdiğimiz erken uyarı sistemleri yoluyla böyle bir olumsuz hadiseyi hemen haber alabiliriz. Alınması gereken tedbirler kamuoyuna duyurulacak. Irak'taki gelişmelere göre hazırladığımız broşürlerle kamuoyunu bilinçlendireceğiz" diye konuştu.

TAEK'in hazırladığı broşürde yer alan uyarılara da değinen Gül Göktepe, "Vatandaşlar saldırı veya kaza durumunda kapalı mekanlarda kalmalıdır, tüm havalandırma sistemlerini, pencere ve kapılarını kapatmalıdırlar. Havalandırma boşluk ve sistemleri ile pencere ve kapının hava alabilecek kısımlarını naylon örtü ve ambalaj bandı ile sıkıca kaplamalı. Mümkün olduğu kadar binaların iç kesimlerine geçmeliler. Uygun ve korumalı ise bodrum katları tercih edilmelidir. Yetkililerce tehlikenin geçtiği açıklanana kadar içeride kalmalarında fayda var" dedi.

Reklam
Reklam

NELER YAPILMALI? Dışarıda olanların veya dışarı çıkmak zorunda olanların nükleer tesirlerden korunması için vücutlarını korunması gerektiğini vurgulayan Göktepe, "Kazaya maruz kalan vatandaşlar vücutlarında açık yer bırakmamaya, el ve yüzlerini kapatmaya çalışmalı, ağız ve burunlarını ıslatılmış havlu, pamuklu kumaş veya mendil ile kapatmalılar. Dışarıdan içeriye girmeden önce dış giysilerini, ayakkabılarını çıkarıp bir poşet veya çantaya koymalılar. Dışarıda iken vücutlarının açıkta kalmış kısımlarını bol su ile yıkamalılar. Yiyecekleri mutlaka buzdolabı gibi kapalı yerlerde saklamaya özen göstermeliler. Açıkta bırakılmış hiçbir şeyi yemeyip, içmemeleri gerekir. Taze sebze ve meyveleri temiz su ile yıkanmadığı sürece yememelerini de öneriyoruz" ifadeleri kullandı.

Nükleer kaza anında haberleşme konusunun önemli olduğunu dile getiren Göktepe, "Vatandaşlar radyo ve televizyonlarını devamlı açık tutmalı. Yetkililer tarafından yapılacak açıklamalara ve direktiflere uymaları da şart. Haberleşmede kilitlenme olmaması için, sabit ve cep telefonu çok acil haller dışında kullanılmamalı. Küçük ve büyükbaş hayvanlar kapalı alanda tutulmalı ve kapalı yerlerde muhafaza edilen kuru ot ve samanla beslenmeli. Açık su kaynaklarını, meraları ve tarım arazilerini, yağmur sularını kullanmamalı" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) çevre güvenliği uzmanı ve Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu ikinci Başkanı Gül Göktepe,TAEK'in yurt genelinde konuyla ilgili 172 nolu hattının hizmette olduğunu sözlerine ekledi.