Numan Kurtulmuş'tan, Kılıçdaroğlu'nun 'adaylık' sözleriyle ilgili açıklama: Hayırlı olsun

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı sözleriyle ilgili, "'Aday olabilirim' sinyalini vermiştir. Sonra da bu işin üstüne gitmesi, bu konudaki niyetinin de ciddi olduğunu gösteriyor aslında. Hayırlı olsun. Türkiye'nin ikinci partisi, AK Parti'nin yarısı kadar oy almış olan ikinci partisinin genel başkanının cumhurbaşkanı adayı olması kadar doğal bir şey olmaz" dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Anadolu Yayıncılar Derneği'nin 'Anadolu Sohbetleri' programında gazetecilerle bir araya geldi. Kurtulmuş, Karabağ'ın Ermenistan işgalinden kurtuluşu nedeniyle Bakü'de düzenlenen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı zafer kutlamalarına değinerek, "Büyük bir hayal gerçekleşmiş oldu. Bundan sonra Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı ve kıyamete kadar Azerbaycan olarak kalacak olan Karabağ'ın yeniden imar ve ihyasıyla ilgili süreç başlayacak. Türkiye olarak bu sürece kadar verdiğimiz destekleri bundan sonra da Karabağ'ın yeniden canlandırılması için vereceğiz" dedi.

Reklam
Reklam

'KARABAĞ, BARIŞIN MERKEZİ OLACAK'

Kurtulmuş, Kafkaslardaki sorunlara değinerek, Türkiye'nin hedefinin hiçbir zaman savaş çıkarmak, kavga, çatışma çıkarmak olmadığına işaret etti. Kurtulmuş, "Türkiye'nin hedefi yangına körükle gitmek, çatışmaları artırmak değil, gerilimlerden siyasi sonuç elde etmek değil, hakkaniyet ölçülerinde meselelerin kalıcı bir şekilde çözülmesi için kararlılık içindeyiz. Karabağ'ın işgalden kurtulmasıyla ilgili gelişecek yeni süreçte de Türkiye'nin Kafkaslarda barışın sağlanması için büyük bir önem atfettiğini belirtmek isterim. Bizim esas meselemiz Kafkas coğrafyasında kalıcı bir barışın sağlanmasıdır. Halkların eşit bir şekilde varlıklarını sürdürmesidir. Ama bunu yaparken biz 'milletlerin eşitliği devletlerin egemenliği' prensibini esas alırız. Azerbaycan toprağı olan Karabağ, bundan sonra Kafkaslarda barışın merkezi, barışın adresi olacaktır. Türkiye olarak bu coğrafyadaki barışın tesisi ve korunması için kararlığımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

'ŞEFFAFLIĞI DAHA ARTIRACAK TEDBİRLER'

Kurtulmuş, ekonomi ve hukuk alanındaki reform sürecinin ilkeler çerçevesinde yürütüldüğünü söyledi. Kurtulmuş, serbest pazar ekonomisinin şartlarından vazgeçmeden serbest piyasa kurallarını güçlendirerek yola devam edeceklerini vurgulayarak, "Ekonomi alanında güven meselesi çok önemli. Güveni artıracak, öngörülebilirliği, şeffaflığı daha da artıracak tedbirlerle güçlü bir reform süreci ortaya çıkmış olacak. Ortak tecrübeye büyük önem atfediyoruz. Süreç içinde elini taşın altına koyan bütün çevrelerin görüşlerinin fikirlerinin alınması için bakan arkadaşlarımız Adalet Bakanımız, Hazine ve Maliye Bakanımız günlerdir toplantılarını sürdürüyor. Milli üretim odaklı kalkınma perspektifine sahibiz. Türkiye'nin içeride üretmesi, cari açık sorununun aşılabilmesi için yerli, milli üretimin artırılabilmesi de reform sürecinin önemli temel perspektiflerinden birisi olacak" diye konuştu.

'YENİ DÖNEM, TÜRKİYE'NİN ÖNLENEMEYEN YÜKSELİŞİ OLACAK'

Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgesinde büyük meydan okumalarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, "Dünyada salgın olmasaydı bile dünya siyasetinde dengelerin A'dan Z' ye değiştiği bir döneme girmiştik. Doğu Akdeniz'deki anlaşmazlıklar, Kafkaslardaki gerilim, Ortadoğu'daki gelişmelerin temel nedeni bu. Dünya sisteminin yeni bir denklem haline döndüğü bir dönemden geçiyoruz. Bu denklemler yeniden kurulacak ve bu denklemlerin merkez üssü de burası. Tarih boyunca da böyle olmuştur. Türkiye'nin bu kadar çok meydan okumayla başa çıkmak zorunda kalmasının temel nedeni küresel ölçekteki büyük değişimin bölgemize yansıttığı sonuçlardır. Türkiye yolunu seçmiştir burada. Kendisine tayin edilen, kendisine gösterilen bir yerde durmayı değil kendi hedefleri istikametinde gitmeyi tercih etmiştir. Yeniden güçlü Türkiye istikametinde Türkiye yürümek zorundadır. Yoksa yeniden kurulan bu dünya denklemi içinde yer almamız mümkün değil. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'ye katmış olduğu en önemli vizyon burası. Biraz iddialı alacak; ama yeni dönemin Türkiye'nin önlenemeyen yükselişi olacağı kanaatindeyim" dedi.

Reklam
Reklam

'YAPTIRIM KARARI ALMASI İMKANSIZ'

Kurtulmuş, Türkiye ile ilgili AB Liderler Zirvesi'nden çıkan yaptırım sonucuna ilişkin de Türkiye-AB ilişkilerinin hiçbir zaman tek bir çizgi halinde gitmediğini, inişler çıkışlar olduğuna dikkat çekti. Avrupa'da artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığının, Avrupa'yı içten içe kemiren bir zehir olarak durduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, şöyle dedi:

"Avrupa ya içe kapanıp içindeki sorunları tartışma alanları haline getirip, uzun yıllar bunu tartışacak, ya da kendi kuruluş değerleri felsefesinde bir genişleme kararı alarak ileriye doğru bir adım atacak. AB için gelecek; ikinci stratejide ise burada genişlemek için başını kaldırdığında bakacağı ilk ülke Türkiye'dir. AB'nin kendi geleceği ile ilgili olumlu bir adım atmak istiyorsa Türkiye ile ilişkilerini çok daha fazla önemsemesini, ilişkilerini ciddi bir şekilde revize etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben AB'nin Türkiye'ye karşı bir yaptırım kararı almasını hemen hemen imkansız olduğunu düşünüyorum. Orada bazı ülkelerin buna karşı çıkacak olmasından değil aynı zamanda AB'nin geleceğini düşünen Avrupalı siyasetçiler bakımından da Türkiye'nin önemli bir can simidi, kurtarıcı olduğunu görmeleri gerekiyor. Biz halkların, milletlerin bağımsızlığı, devletlerin egemenliği ölçüsünde herkesle eşit müzakereye hazırız. AB, Türkiye'ye ayrıcalıklı birtakım statülerle 'Türkiye'ye farklı bir yer, farklı bir şekilde yaklaşalım' diye yaklaşırsa bunu kabul etmek mümkün değil. Mart'taki toplantıda da yaptırımların resmen kabul edileceğini düşünmüyorum. Bu ihtimalin düşük olduğu kanaatindeyim."

Reklam
Reklam

'YAPTIRIMLARIN UYULANMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM'

ABD'nin Türkiye'ye yönelik S-400 yaptırımları ve Türkiye-ABD ilişkilerine de değinen Kurtulmuş, "Ben bu yaptırımların uygulanamayacağını düşünüyorum. S-400 meselesi isteyerek ortaya koyduğumuz bir mesele değildir. Türkiye hava savunma sistemini Amerika'dan talep etti; 'ihtiyacımız var, verin' vermezler. O zaman ben bunu almak zorundayım. 'Hayır alamazsın'. O zaman Türkiye'nin güvenliğini kim sağlayacak? Türkiye milli güvenliğini önemseyen bir ülke olarak S-400'e yönelmek zorunda kaldı. Bu zorunluluğun sonucuydu. İşleri burada gerginleştirecek bir noktaya gitmeyeceklerini düşünüyorum. Ortadoğu'da bu kadar sorun varken Türkiye'ye karşı yapılacak bir takım yanlış uygulamaların NATO’nun da gücünü zayıflatacak bir sonuç ortaya çıkaracağını bilmeleri gerekir. Türkiye ile ABD arasındaki ilişki şahıslar üzerinden yürümez. Biden veya Trump'ın seçilmesi köklü değişikliklere neden olmaz. Türkiye bu süreçte milli menfaatlerimizi koruyarak ABD'nin yeni yönetimi ile de ilişki içinde olacaktır. Biz ABD'nin yeni yönetimiyle samimi olarak iyi ilişkilerin geliştirilmesi taraftarıyız. Biden'ın gelmiş olması Türk- Amerikan ilişkilerini olumsuz yönde etkilemez" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

'CHP VE DOSTLARI İÇİN HAYIRLI OLSUN'

Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin sözlerini değerlendirdi. Kurtulmuş, "Sayın Kılıçdaroğlu aday olacak mı olmayacak mı bu bizim bileceğimiz, karar vereceğimiz bir konu değil. O gün gösterdiği gibi bir kararlılığı ya da en azından bir niyeti varsa, CHP ve dostları için hayırlı olmasını dileriz. Nihayetinde Türkiye olgun bir demokrasidir. 2023'te Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacaktır. Bizim Cumhur İttifakı olarak adayımızın Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olduğunu herkese açık açık söylüyoruz. İşte bu aslında her konuda mahcup, biraz kapalı bir tavır içinde olmaları her ne kadar 'bileşenlerimizle, ortaklarımızla konuşup kararı öyle vereceğiz' diyorlarsa da Millet İttifakı'nın en zor taraflarından birisi burasıdır. Biz Cumhur İttifakı olarak temel konularda nerede anlaştığımız nerede birlikte hareket ettiğimizi bütün millete ilan ediyoruz. Karşı tarafın zorluğu burada, bu ittifakı oluşturan bileşenler, dostlar hangi konularda ortak fikirlere sahiptir? Örneğin PKK'nın Türkiye düşmanı olduğu konusunda CHP ile HDP aynı kanaatte midir? Türkiye'nin milli meselelerinde ortaya koyduğu bu tutuma karşı mesela İYİ Parti ile HDP aynı kanaat içinde midir?" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'ADAY OLABİLİRİM SİNYALİNİ VERMİŞTİR'

Kurtulmuş, Cumhur İttifakı'nın aksine temel meselelerin hepsinde Millet İttifakı seçmen kitlesinde büyük farklılıklar olduğunu gördüğünü belirterek, "Bu farklılıkların nasıl izale edileceğindeki en önemli problemlerden birisi de Cumhurbaşkanlığı adaylığı olacaktır. Belki Sayın Kılıçdaroğlu da o zorluğu görüyor. Bileşenlerini, dostlarını bir konuda ikna etmenin en kadar zor bir iş olduğunu görüyor. Dolayısıyla 'aday olabilirim' sinyalini vermiştir. Sonra da bu işin üstüne gitmesi, bu konudaki niyetinin de ciddi olduğunu gösteriyor aslında. Hayırlı olsun. Türkiye'nin ikinci partisi, AK Parti'nin yarısı kadar oy almış olan ikinci partisinin genel başkanının cumhurbaşkanı adayı olması kadar doğal bir şey olmaz. Kendileri bilir, bileşenleri, dostlarıyla berabere karar verirler. İnşallah 2023’te cumhurbaşkanımız aday olur ve milletimizin oylarıyla yeniden cumhurbaşkanlığını kazanmış olur" dedi.

'İTTİFAKLAR MASA BAŞINDA KURULMAZ'

Kurtulmuş, yeni sistemde ittifakların zorunlu olduğuna dikkat çekerek, "Ancak ittifaklar masa başında kurulmaz. Önce tabanların yakınlaşması, seçmen kitlelerinin birbirleriyle daha uyumlu hale gelmesi, ittifakların yapışkanı burasıdır. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz gecesi FETÖ'ye karşı mücadele ederken zaten bir ittifak gerçekleşmiştir. Millet İttifakı'nın zorluğu burada. İYİ Parti'nin milliyetçi vatansever seçmen kitlesi, 'PKK; terör örgütüdür, eli kanlıdır' diyememiş olan HDP ile işbirliğini nasıl içine sindirecek. Aynı şekilde Kemalist, Atatürkçü olan CHP'nin ana omurgasını oluşturan ana seçmen, nasıl böyle bir şeyi içine sindirecek?" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İHTİYACI GÖRÜLMÜYOR'

Kurtulmuş, AK Parti'nin 18 yıllık iktidarında 2 defa anayasa değiştirdiğini de hatırlatarak, "Milletin ihtiyacı varsa bu anlamda anayasa değişiklikleri tabii ki olur. Ama şu aşamada Türkiye'nin böyle bir anayasa değişikliğiyle ilgili ihtiyacı görülmüyor, kısa dönem için en azından" ifadelerini kullandı.

'AŞI OLACAĞIM'

Kurtulmuş, Covid-19 aşısına bakışıyla ilgili soru üzerine de "Aşı olacağım. Bir doktor arkadaşımız 'ilk bulduğun aşıyı vurdur, aşıların bilenen, ispatlanan yan etkisi yok' dedi. Üzüldüğüm nokta aşı üzerinden siyaset yapılmaması lazım. Bu konunun gündeme bile gelmemesi lazım. Aşı hakkında bir tereddüdün oluşturulmasının büyük bir vebal olduğunu düşünüyorum. İnşallah gelen bu aşıların geniş bir kitleye ulaşması sağlanır. Aşı ile ilgili tartışmaları lüzumsuz ve gereksiz buluyorum. Aşı geldiğinde sıra bize geldiği zaman biz de vurdururuz" diye konuştu.

(DHA)