AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Türkiye için Suriye'nin kuzeyindeki her gelişmenin hayati önemde bir milli güvenlik meselesi olduğunu belirten Kurtulmuş, bu ülkenin toprak bütünlüğünden yana olduklarını vurguladı.
Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinden gelecek bütün terör saldırılarına karşı koyacağını ve orada PYD/YPG gibi hiçbir terör örgütünün varlığına müsaade etmeyeceğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bu görüşleri her platformda söyledik. Kararlılıkla dile getirdik. ABD birçok alanda müttefikimiz olan bir ülke. Tezlerimizi siyasi ve askeri olarak anlatmaya gayret ettik. İstedik ki terör örgütlerinin buradan temizlenmesini müştereken yapalım. Sonunda bu tezlerimizdeki kararlılığımızı göstermek için Sayın Cumhurbaşkanımız çok net bir şekilde 'artık sabrımız taşıyor, bir an evvel operasyonlara başlanacaktır' dedi. Bunlar söylenirken diğer taraftan ABD'liler ile müzakereler yapıldı. İşin son safhasına gelindi."
"HANGİ SİLAHLARININ NEREDE BULUNDUĞU TESPİT EDİLMİŞ"
Kurtulmuş, Türkiye'nin niyetinin son derece açık olduğunu ve asla işgal niyetinde olmadıklarını ifade ederek, "Suriye'deki hiçbir etnik grup lehine diğerinin aleyhine varlık göstermeyeceğiz. Bizim temel hedefimiz, Suriye'nin, Suriye halkının özgürce yaşayabileceği şekilde dizayn edilmesi, demokratik bir Suriye sürecinin önünün açılmasıdır. Bunun ilk adımı da terör örgütlerinin Suriye'den def edilmesidir." diye konuştu.
"NİHAYETİNDE BİR SAVAŞA GİRİYORUZ"
Güvenli bölge sayesinde Suriyeli mültecilerin kendi ülkelerine dönmelerine imkan sağlanacağına dikkati çeken Kurtulmuş, olası operasyonla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Nihayetinde bir savaşa giriyoruz. Buradan terör örgütlerinin temizleneceği, sınırları belli olsa da bir savaşla karşı karşıyayız ve Allah'ın izniyle bu savaşı biz kazanacağız. Tabii ki PKK/PYD terör örgütünün çok üstün silahlarla donatılmış olması ciddi bir risktir. Ama bunların hepsinin hesapları yapılıyor. Hangi silahlarının nerede bulunduğu istihbarat birimleri tarafından tespit edilmiştir. Riskleri mümkünse ortadan kaldırmak ya da en aza indirerek bu harekatın yapılacağından milletimiz emin olsun."
"TÜRKİYE'NİN KARARLILIĞI SÖZ KONUSU"
Kurtulmuş, PYD/YPG'ye binlerce tır silah veren ABD'nin bu silahları toplamadan bölgeden çıktığını aktardı.
Türkiye'nin kararlı tutumu ve sahadaki varlığı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaklaşımlarının, ABD'lilerin tercihini Türkiye'den yana koymasını sağladığını ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"ABD'nin, Trump'ın tweetiyle geldiği noktaya kolay gelinmedi. Türkiye'nin kararlılığı söz konusu. S-400'deki baskıları hatırlayın. Bütün bunların hiçbirisinden geri adım atılmadı. Türkiye bağımsızlığından taviz vermeden, kendi milli menfaatleri çizgisinde devam etti. ABD'liler bugün bu noktaya geldi. Şimdi 'çekiliyoruz' diyor. Ancak terör örgütlerine verdikleri silahlar orada duruyor. İnşallah o silahları kullanma imkanı olmadan, oradaki terör örgütleri yok edilecektir. Biz bu süreçte kararlılığımızı sürdürdükçe F-35 meselesinde de geri adım olabilecektir."
"PARTİLER MİLLİ MESELELERDE ORTAK NOKTADA DURABİLMELİ"
Kurtulmuş, TBMM'deki partilerin tamamının terörle arasına aşılmaz duvarlar koyması gerektiğini dile getirerek, "Farklı olabiliriz, partiler herhangi bir konuda taban tabana zıt düşünebilir ama milli meselelerde ortak noktada durabilmeli. Bu Türkiye'yi güçlendirebilir ve siyaseti normalleştirebilir. Cumhurbaşkanımızın Meclis açılışındaki konuşması da buna işaret ediyor." şeklinde konuştu.
"Türkiye İttifakı" düşüncesinin Cumhur İttifakı'nın alternatifi ya da tamamlayıcısı olmadığına işaret eden Kurtulmuş, bunun Türkiye'nin gelecek ufkuyla ilgili farklı partiler ve siyasi görüşler nasıl ortak paydada bir araya getirilebilir arayışı olduğuna değindi.
"BÜYÜK KISMI UYGULAMADAN GELEN EKSİKLER"
Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden geri dönüş olmadığını vurgulayarak, sistemin bir yıllık uygulama sürecinde ortaya çıkan eksiklikler, hatalar ve kusurların tespit edildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında süren çalışmanın yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılacağı bilgisini veren Kurtulmuş, "Bu çalışmaların bir kısmına katılmış birisi olarak şunu söyleyebilirim; bir yılda gözlenen eksiklerin, hataların çok çok az bir kısmı yasal düzenlemeler gerektiren kısımlardır. Büyük kısmı uygulamadan gelen eksiklikler." ifadesini kullandı.
Uygulamadan kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılacağını belirten Kurtulmuş, sistemin planlandığı gibi son derece verimli şekilde işleyebilmesi için tedbirlerin alınacağını anlattı.
Sorulması üzerine kimlerin bakan olacağı meselesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vereceği bir karar olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Yönetim sisteminin işleyişi içerisinde neye ihtiyaç varsa, hangi kurumsal düzenlemeye ihtiyaç varsa, bunun kararını verecek olan Cumhurbaşkanımızdır. Kimlerle çalışacağının, kimlerle çalışırken değiştireceğinin kararını verecek olan sayın Cumhurbaşkanımızdır. İstediği anda, böyle bir değişikliğe gerek duyulduğu anda bunu yapabilecek bir yetkiye sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, AK Parti 29'uncu İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda herkesin tek tek söz alarak dilediği bakana, istediği soruları yönelttiğini ifade ederek, "Hatta çok açık tenkit yapan arkadaşlarımız da oldu. Bunları da arkadaşlarımız cevaplandırıyor. Bu herhalde AK Parti'den başka hiçbir partinin elinde olmayan bir imkandır. Böylece sorun anında muhatabıyla birlikte çözülebilme imkanı buluyor. Çok verimli, son derece güzel, keyifli." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Buradaki çalışmalarımızda şunu gördüm; fitne bayağı egemen" sözlerinin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bu genel olarak söylenmiş bir sözdür. Türkiye, iç ve dış meydan okumalar bakımından yakın tarihimizin en zor süreçlerinden geçiyor. Burada, değil aynı partinin içerisinde, çok geniş anlamda farklılıkları bir tarafa bırakarak, bunlar üzerinden, farklılıklar üzerinden fitne çıkararak değil, birlik bütünlük içerisinde bu süreçlerin aşılması gerekir anlamında söylenmiş bir sözdür. Bu kadar büyük meselelerimiz varken, biz kişisel meselelerle uğraşıp, vakit kaybedecek noktada değiliz. Ona yapılan bir vurgudur ve uyarıdır."
"Yeni parti girişimleri AK Parti'yi tedirgin ediyor mu?" sorusuna, "Hayır, böyle bir tedirginlik yok. Siyasette böyle bir alan boşalması da söz konusu değil. Dolayısıyla hiçbir tedirginlik yaşamadığımızı ifade etmek isterim." cevabını veren Kurtulmuş, AK Parti'nin nasıl güçlü şekilde yol alacağını belirleyecek olanın, partinin alacağı kararlar ve atacağı adımlar olduğunu dile getirdi.
AK Parti'nin yerli, milli, demokrat, reformların çoğunu gerçekleştirmiş, kapsayıcı ve kuşatıcı bir siyasi parti olduğuna vurgu yapan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir dünya markası olan, Türkiye'nin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi karizmasının arkasına sığınarak siyaset yapma devri geride kalmıştır. Artık her siyasal aktörümüzün, bir ilçe başkanımızın bile Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'de ortaya koyduğu o vizyonu, o dava şuurunu taşıyabilecek güçte, dayanıklılıkta olması gerekiyor. Bunun için de kongreler büyük bir fırsattır."
Kurtulmuş, Adalet Bakanlığının hazırladığı yargı reformu paketinin arkasından ikinci paketin geleceği bilgisini paylaşarak, "Yargı reformu önemli bir reform olacak. Türkiye'nin yargı ve yargıyla ilgili sorunlu alanlarını rahatlatacak çok ciddi bir adım olacak. Toplumun taleplerini biliyoruz, bunları çok iyi çalışıyoruz. Bunlarla ilgili gerektiğinde her türlü yasal düzenlemeyi yapabilecek bir reform zihniyetine sahibiz." dedi.
"BARIŞ PINARLARI SURİYE'NİN HER YERİNDE AKACAKTIR"
Fırat'ın doğusuna yönelik olası operasyona ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, şu cevabı verdi:
"Türkiye'nin şu anda yaptığı bir operasyondur. Yoksa iki devlet savaşa giriyor değil. Orada bir terör örgütü var. Genel olarak bizim terörle vermiş olduğumuz bir savaş var. Bu operasyon tarihe altın harflerle yazılacak. Buradan biz kazançlı çıkacağız. Bunu mutlaka biz kazanacağız. Barış pınarları Suriye'nin her yerinde akacaktır diye ümit ediyorum. Türkiye'nin, hiç kimsenin toprağında gözü yok. Türkiye hiçbir devletle savaşa girmiyor, terör örgütleriyle topyekun mücadele çerçevesinde Barış Pınarı operasyonunu gerçekleştiriyor. Bu operasyonu da başarıyla kazanacaktır."
(AA)