Nur Dağı nerede? Hira Mağarası'nın bulunduğu Nur Dağı'nın hikâyesi nedir?

İslamiyet ve Müslümanlık ile ilgili anlatılan ve bilinen birçok hikaye vardır. Bu hikayeler farklı kaynaklarda çeşitli şekillerde yer alabilmektedir. Ancak aralarında çok fazla değişiklik bulunmayan bu hikayelerden bazıları İslamiyet’in ve Kuran-ı Kerim’in müjdelenişi ile ilgilidir. Hira Mağarası ve bu mağaranın yer aldığı Nur Dağı da yüzlerce yıldır anlatılan hikayeler arasındadır.

Hz. Muhammed’in peygamber oluşu ve Kuran’ı Kerim’in insanlığa sunulması ile ilgili birçok rivayet anlatılmaktadır. İslamiyet için son derece önemli olan ve kutsal bir şehir olarak kabul edilen Mekke’de yer alan kutsal mekanlar bulunmaktadır. Bu mekanlardan biri de Hira Mağarası ve bu mağaranın içinde bulunduğu Nur Dağı’dır.

Nur dağı nerede?

Nur Dağı, ya da diğer ad ile Cebel-i Nur dağı, coğrafi olarak Mekke şehrinin yaklaşık olarak 6 kilometre kuzeyinde yer almaktadır. İslamiyet’te büyük bir önemi olan ve Hac sırasında Mekke şehrinde gerçekleştirilen şeytan taşlamasının yapıldığı Mina yakınlarında bulunmaktadır. Coğrafi olarak Suudi Arabistan’da yer alan ve Hz. Muhammed’e ilk vahyin geldiği bilinen Hira Mağarası’nın yer aldığı Nur dağı, iki bin basamaktan oluşmaktadır. Nur dağı yüksekliği 700 metre olan bir dağdır. Yaklaşık elli dakika boyunca tırmanarak buraya çıkılabileceği bilinmektedir.

Reklam
Reklam

Hz. Muhammed’e gelen ilk vahiyin Hira Mağarası’nda geldiği bilinmektedir. Hira Arapça dilinde ışık anlamına gelmektedir. Hira Mağarası’nın Hz. Muhammed’in inzivaya çekilmeyi tercih ettiği mağara olarak bilinmektedir. İlk vahiy de Hz. Muhammed’e bu mağarada gelmiştir.

Nur Dağı'nın hikâyesi nedir?

Arap yarımadası ya da bilinen diğer adı ile Arabistan yarımadasında İslamiyet gelmeden önce yaşanan döneme Cahiliye Dönemi adı verilirdi. Bu dönemde putlara tapılırdı ve çok tanrılı inanış kabul edilmişti. Tek tanrının varlığına inanılırdı ancak bu tanrı ile insan arasında bir bağ kurmak için putlara ihtiyaç duyulduğu bilinirdi. Yazılı kaynaklara göre Hz. Muhammed, bu dönemde tek bir tanrının varlığına inanıyordu ve insanlara bu tanrının varlığını anlatmak istiyordu. İnandıkları putları ise yıkmak niyetindeydi. İçinde yaşadığı toplumun gürültüsünden uzaklaşma çabasındaydı.

Reklam
Reklam

Hz. Muhammed kırk yaşına geldiği zaman herkesten uzak olarak keşfettiği bir yerde inzivaya çekilirdi. Bu yer Nur Dağı’nda yer alan Hira Mağarası idi. Hazırlığını yapar, yiyecek ve içecek alarak birkaç gün kalacağı bu mağaraya giderdi. Burada günlerce, tüm yiyecek ve içeceği tükenene kadar kalmaktadır. Tefekkür ile geçtiği bilinen bu döneminde manevi bir hazırlık aşaması içinde olduğu bilinmektedir. Bir gün 610 yılında ve Ramazan ayının bir pazartesi gecesi Cebrail aracılığı ile ilk vahiy Hz. Muhammed’e bu mağarada geldiği söylenmektedir. Tam olarak verilen tarih ise Ramazan ayının yirmi altıncı gününü yirmi yedinci gününe bağlayan gece olarak verilmiştir.

Hira Mağarasında Hz. Muhammed’e gelen ilk vahyin “Oku” olduğu bilinmektedir. Hz. Muhammed bu emre karşı okumayı bilmediğini söylemiştir. Cebrail Hz. Muhammed’e ikinci kez “oku” dediğince Hz. Muhammed yeniden aynı cevabı vermiştir. Cebrail bu kelimeyi tekrar söylediğinde ise Hz. Muhammed ne okuyacağını sormuştur. Cebrail’in bu soru üzerine Hz. Muhammed’den Kuran’ı Kerim’de yer alan Alak Suresi’nin başındaki ayetleri okumasını istemiştir. Hz. Muhammed’e Cebrail tarafından iletilen vahiy ve adı geçen ayet, yazılı kaynaklarda yer alan açıklamalara göre şu şekildedir:

Reklam
Reklam

“Yaradan Rabbin adı ile oku. O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Rabbin, nihayetsiz olarak kerem sahibidir. Kalem ile yazmayı öğreten de odur. İnsana bilmediğini O öğretmiştir.”

Bunun üzerine Cebrail, Hz. Muhammed’e kendini tanıtmış ve ona peygamberliğini müjdelemiştir. Böylece Kuran’ı Kerim’in ilk kez yeryüzüne inmesi de gerçekleşmiştir.