Nur Fettahoğlu, anne olabilmek için sabrettiğini, hayal kurduğunu, birçok kez de umutsuzluk yaşadığını belirtti.
“Sabır? Beklemek? Arzu etmek? Korkmak? Pes etmek? Yeniden başlamak?? Umut ??? Hayal kurmak ?? Özlemek … Yeterli yetersizlik… Bir bilge olmak ama zaman zaman hormonlarımızın ele geçirdiği duygularda kaybolup çocuklaşmak… Hayatımın en güzel hikayesi seninle başladı… 10 sene inatla bekledim gelmek isteyeceğin günü, zaman zaman rüyalarıma girdin , kokunla uyandım … Bazen umutsuzluğa kapıldım belki de korkularım ağır bastı durdum. Ama inatçıyım ya pes etmedim, sanırım bu genim fazla baskın: Çok inatçı çıktın… Tam da vazgeçmişken arkasından gelmeye karar verdin…
Bazı geceler gizli gizli ağladım beceremediğimi düşünüp ama sen bana benden daha çok güvendin, hep gözümün içine baktın hiç kaçırmadan “hadi anne bırakma kendini” der gibi… Hala buna devam ediyorsun, vazgeçtiğim anlarda başımı göğsüne çekip orada uyutuyorsun… Huzuruyla sakinlediğim her gece uykumda saran, uyku arasında öpen, ‘seni çok seviyorum anneciğim’ diyen, sabah gözümü açtığımda boncuk boncuk gülen gözlerle bana bakan, bana her an değerlerin en yücesini yaşatan, aslında kendi gerçeğini değerini gücünü ortaya çıkarmak olduğunu gösterensin. “Ben”dim şimdi “biz” olduk…
Seninle çiçek açtım, bahar dalları gibi renklendim, hayatımın rengi hayal gücünün yetişemediği gerçeklik oldun, bana yeniden hayal kurmayı öğrettin.
İyi ki beni seçtin, içimdeki tüm parçaları birleştirdin ve kendi gerçeğimi ortaya çıkardın. Bana anneliği yaşattığın için teşekkür ederim.
Bizi olgunlaştıran, hazırlayan ve ortaya çıkan umut,zaman. Her gün yenileniyoruz. Şimdi kızımla çok iyi bir ekibiz ve büyümeye öğrenmeye devam ediyoruz. Çünkü biz buna değeriz…