Gürcistan ile Rusya arasında dokuz gün süren ve 2 bini aşkın insanın öldüğü savaş akıllara iki kareyle kazındı. 9 Ağustos'ta Rusya Gori'yi bombalayınca bir sivil yerleşim hedef olmuş ve en az 60 kişi ölmüştü. İngiliz Mail on Sunday ve Alman Bild gazeteleri simgeleşen bu iki fotoğrafın kahramanlarını buldu...
İşte savaş alanlarından sıcak kareler
Rus uçaklarının Gori'ye yaptığı saldırıdan yanan binanın önünde kardeşinin cesedine sarılarak ağlayan bir Gürcü'nün fotoğrafı savaşın gerçek yüzünü tüm dünyaya göstermişti. Bild gazetesi, bu fotoğraftaki Zaza Rasmadze'yi (35) Gori'de buldu. Hâlâ yaşadıklarının etkisinde olan Rasmadze, iki yaş küçük kardeşi Zviadi için "Onun gitmesini, beni bırakmasını istemiyordum. O yüzden bütün gücümle sarıldım. Onu çok özlüyorum ve ölene kadar da özleyeceğim" dedi.
İşte savaş alanlarından sıcak kareler
O günün sabahında askerlerin Gori çevresinde toplanmaya başladığını söyleyen Rasmadze, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Kardeşim, eşi ve çocuğuyla birlikte yaşıyorduk. Ben eski bir askerim. Şimdi fırıncılık yapıyorum. O sabah evden erken çıktım. Birden Rus uçaklarının seslerini duyduk. Çok alçaktan uçuyorlardı. Sonra bombalar düşmeye başladı. Yer sallanıyordu. Dua etmeye başladım."
Bombardıman bitene kadar yerde yatarak beklediklerini söyleyen Rasmadze şöyle devam etti: "Onlar gittikten sonra ayağa kalktım. Kardeşimin evinden yükselen siyah dumanları görünce var gücümle koştum. Her yer yanıyordu, ortada büyük bir çukur oluşmuştu. Enkaza doğru ilerledim. Canlı birilerini aradım. Zviadi'nin yaşadığına kendimi inandırmıştım.
İşte savaş alanlarından sıcak kareler
'DÜNYA BAŞIMA YIKILDI'
Sağa sola her yere baktım. Sonunda yerde yatan birine doğru yaklaşmaya başladım. Gömleği bana tanıdık gelmişti. Korkarak yüzünü çevirdiğimde dünya başıma yıkıldı. Kendimi yere bıraktım. Çenesine şarapnel parçası isabet etmişti.
İşte savaş alanlarından sıcak kareler
Kulaklarından kan geliyordu ve hiç kıpırdamıyordu. Bağırıp ağlamaya başladım. Zviadi'nin sekiz aylık hamile eşi de hayatını kaybetti. Bacakları kopmuştu ve korkunç bir görüntüydü."
ASKERE GİTMESİNE İZİN VERMEMİŞTİK
Bir haftadır güçlükle uyuduğunu anlatan Zaza Rasmadze "Kardeşim askere gitmek istiyordu. Ama başına birşey gelir korkusuyla buna izin vermedim. O benim parçam gibiydi. Bütün hayatımı onunla birlikte geçirdim" dedi.
İşte savaş alanlarından sıcak kareler
Rasmadze yedi yaşındaki yeğeni Dimitri'nin de vücuduna saplanan şarapnel parçaları nedeniyle ağır yaralandığını ve şu anda Tiflis'te hastanede tedavi gördüğünü söyledi.
SALDIRIDAN BERİ KONUŞAMIYOR
Mail on Sunday gazetesinin Tiflis'teki bir hastanede ulaştığı 58 yaşındaki beş çocuk annesi Giuli Beruaşvili, olayın şokundan çıkamadığı için tek kelime edemiyor.
İşte savaş alanlarından sıcak kareler
Saldırıdan sonra yüzü ve vücudu kanlar içinde yıkıntıların arasında otururken görüntülenen kadının kimliği uzun süre tespit edilmedi. Birçok kişi onun büyük olasılıkla hayatını kaybettiğini tahmin ediyordu. Ancak 58 yaşındaki Beruaşvili, Tiflis'te bir hastanede bulundu. Omzunda derin bir yara açılan, dirseği kırılan, sırtına ve bacaklarına 13 şarapnel parçası saplanan Beruaşvili, ilk olarak Gori'de bir hastaneye kaldırılmış. Bir süre burada yoğun bakımda kalan yaralı kadın daha sonra Tiflis'e gönderilmiş. Doktorlar onun için "Patlama çok yakınında olduğu için şoka girmiş. Hemen yanında bir bina yıkılmış. Bu yüzden yaşadığı için ona çok şanslı diyebiliriz. Hâlâ ağrıları var ama durumu her gün iyiye gidiyor. Tek kaygımız konuşamaması. Bizi duyuyor ve anlıyor. Zaman zaman mimiklerle tepkiler de veriyor. Ama konuşamıyor. Belki ailesinin sevgisi onu eski günlerine geri döndürebilir" diyor. Kadının 26 yaşındaki en büyük oğlu Levan ise annesinin yanından bir an bile ayrılmıyor. Gori'nin dışındaki bir köyde yaşadıklarını ve saldırı günü annesinin sağdığı sütleri satmak için kente gittiğini söyleyen Levan yaşadıklarını şöyle anlattı:
*
MORGLARDA ARADIM
"Çatışmalar nedeniyle toplu taşıma durunca annem Gori'ye yürüyerek gitti. Saldırı haberini alınca annemin oradan geçtiği aklıma geldi. Tüm yolu koşarak gittiğimde her yerin yıkılmış olduğunu gördüm. Birçok bina yanıyordu. Biri bana ölü ve yaralıları ambulansların götürdüğünü söyledi. Hastane hastane dolaştım.
İşte savaş alanlarından sıcak kareler
Morglarda onlarca ölünün arasında annemi aradım. Burada bulamayınca Tiflis'e gittim. Tam umudumu yitiriyordum ki, bir hemşire önceki gün adını bilmedikleri bir kadının geldiğini ancak bir başka hastanedeki yoğun bakım ünitesine sevk ettiklerini söyledi. Hemen söyledikleri hastaneye gittim. Onu canlı bulduğumdaki sevincimi anlatamam. Ama onu bu halde gördüğüm için ağlamaya başladım. Doktorlar beni güçlükle teselli etti. Umarım en kısa zamanda onun sesini yeniden duyarız."
DÜNYANIN EN TATLI KADINIDIR
Hastanede annesinin başında bekleyen Levan, "Beni tanıyor ve hafif de olsa gülümseyebiliyor. Ancak en ufak bir ses bile çıkaramıyor. O dünyanın en tatlı kadınıdır. Babam onu bu halde görmeye dayanamadığı için hastaneye gelemiyor" diyor.