Polis sorgusunda ifadesi alınamayan, sevk edildiği adliyede konuşan 22 yaşındaki S.K., oğlunu, üzerine tülbent örttükten sonra battaniyeyle boğarak öldürdüğünü itiraf ederken, "Onu öldürdükten sonra uyuyan kızımı da uyandırıp öldürmek için kömürlüğe götürdüm. İki kez bıçakla vurmama rağmen saplanmadı. Onu da öldürüp kendi canıma kıyacaktım" dedi. Gözü dönmüş anne S.K., eşinin, kendisini aldattığından şüphelendiği için iki çocuğunu ve kendisini öldürmek istediğini sözlerine ekledi.
Evde inceleme yapan ekipler, talihsiz Mete'nin, uyurken annesi tarafından boğularak öldürüldüğünü belirledi. Evde ayrıca S.K.'nin, "Ben delirdim, ben yaptım. Kimse sorumlu değildir" yazdığı not bulundu. Bebeğin cesedi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Küçük S. ise ayakta tedavi edildi. Gözaltına alınan anne S.K., doktor muayenesinde, ifade alınmasının uygun olmadığı yönündeki rapor doğrultusunda sorgulanmadan adliyeye sevk edildi. Yapılan otopside, talihsiz bebek Mete'nin boğularak öldürüldüğü belirlendi.
İzmir Adliyesi'nde nöbetçi mahkemeye çıkarılan S.K.'nin, hakim karşısında verdiği ifadeler, tüyler ürpertti. Olayı soğukkanlılıkla anlatan S.K., "Oğluma hamileyken eşimin beni aldattığından şüpheleniyordum. O doğduktan sonra bu şüphelerim gittikçe arttı. İçimi kemiren bu şüpheyle kendimden geçtim. Oğlumun yüzüne tülbent örttükten sonra battaniyeyle boğarak öldürdüm. Daha sonra kızımı da uyandırıp kömürlüğe götürdüm. Orada elimdeki bıçakla iki kez kızıma vurdum. Ama bıçak kızıma saplanmadı. Amacım, onu da öldürdükten sonra kendi canıma kıymaktı" dedi. Gözü dönmüş anne S.K., mahkemece tutuklandı. Mete bebek ise, Gümüşpala Camisi'nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası Doğançay Mezarlığı'nda toprağa verildi.