Ayhan, siyah çantanın dinlenme odasındaki gardırobun üzerinde bulunmasıyla ilgili olarak da, “Boşalttıktan sonra gardırobu kontrol ettim, üzerinde olsa dikkatimi çekerdi” dedi.
Yasadışı Devrimci Karargâh Örgütü’ne yardım ve yataklık ettiği iddiasıyla tutuklanan ve Eskişehir’deki makamında yasadışı telefon dinleme kasetleri çıktığı iddia edilen Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın Özel Kalem Büro Amir Vekili Nazmi Ayhan, odayı kendisinin tutanakla boşalttığını, kasetlerin içinde bulunduğu siyah çantanın odada olmadığını söyledi. Ayhan, kasetlerin içinde olduğu iddia edilen siyah çantanın gardırobun üzerinde bulunmasıyla ilgili olarak da, gardırobu boşalttıktan sonra kontrol ettiğini ve çantanın dikkatini çekmesi gerektiğini ifade etti.
Eskişehir Cumhuriyet Savcısı Aydın Tekin, Hanefi Avcı’nın talebi üzerine, aralarında eski Başbakan Mesut Yılmaz, MİT’çi Mehmet Eymür ve gazeteci ve televizyoncuların telefon dinleme kayıtlarının yer aldığı kasetlerin ele geçirildiği iddia edilen Eskişehir Emniyet Müdürlüğü makamı personelinin ifadesini aldı.
İfadesi alınanlar arasında Özel Kalem görevlisi İlker Yıldırım ile Avcı’nın odasını boşaltan Özel Kalem Büro Amir Vekili Nazmi Ayhan da bulunuyor. Ayhan, Hanefi Avcı’nın görevden ayrılmasından sonra odayı kendisinin boşalttığını, kişisel tüm eşyalarını tutanakla kolilere koyduğunu ve Avcı’nın evine yolladığını söyledi.
‘Kolilere topladık’
Ayhan ifadesinin hem başında hem de sonunda kasetlerin içinden çıktığı iddia edilen siyah çantanın odada olmadığını söyledi. Ayhan’ın savcılık ifadesi şöyle:
“Eşyaları kolilere toplayarak evine gönderdik. Bu eşyaların listesini yaptık. Bildiğim kadarıyla makam odasında ve eklentisinde Hanefi Müdürümüze ait herhangi bir eşya kalmadı. Ancak bir tane elektrikli ısıtıcıyı birkaç gün sonra evine gönderdik. Ayrıca bir adet motosiklet kıyafeti makam odasındaydı. Bu kıyafetleri de makam odasında yapılan savcılık aramasından sonra şubesine iade ettik.
Hanefi Müdürümüz 31.08.2010 tarihinde resmi olarak görevinden ayrıldıktan sonra yaklaşık 1 hafta süreyle ara sıra veda ziyaretleri amacıyla makam odasına geldi. Hanefi Müdür tamamen Eskişehir il merkezinden ayrıldıktan sonra biz yine görevimize devam ettik. Ben de sekreter hanımla aynı odada oturuyorum. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından makam odasında yapılan aramaya kadar mesai saatleri içinde makam odasını kullanan olmadı.
‘Habersiz giriş mümkün değil’
Ayrıca makam odasına bizden habersiz giriş çıkış da mümkün değildir. Makam odasının iki giriş çıkışı bulunmaktadır. Bu kapıların da dört anahtarı vardır. Bu anahtarlardan birer adedi benim çekmecemde durmaktadır. Ben ve sekreter hanım odayı terk ettiğimizde kapıyı kilitleyerek binayı terk ederiz. Makam odasının anahtarlarından biri makam odasında bulunmaktadır. Müdür bey Eskişehir’den ayrıldıktan sonra anahtarlar yine aynı kişilerde muhafaza edilmiştir.
Ben savcılık araması başladıktan 10 dakika sonra görevime geldim. Sekreter odasında arama yapılıyordu. Savcımızın izin vermesi üzerine ben de arama yapılan masamın başında bulundum. Arama sırasında müdür beyin makam odasında ve eklentilerinde bulunan kaset ve
CD’ler bana paraf ettirildi. Ben müdür beyin dinlenme odasında gardırobun üzerinde siyah bir çanta görmedim. Müdür beyin odasındaki eşyaları toplarken gördüğümüz her eşyayı müdür beye ait olup olmadığını sorduk. Gardırobun üzerinde böyle bir çanta olsaydı (kasetlerin içinde olduğu iddia edilen çanta) müdür beye sormamız gerekirdi.
‘Siyah çanta şu anda burada’
Savcılık araması tamamlandıktan sonra bana kasetleri paraf ettirirken ben bu kasetlerin nereden çıktığını görevlilere sordum. Görevlilerden bir tanesi dinlenme odasında gardırobun üzerinde bulunan siyah çanta içinden çıktığını söyledi. Hatta ben kasaları açmak için makam oradasına girdiğimde kasetlerin çıktığı söylenen siyah çantayı arama yapan ekibin incelediğini gördüm. O siyah çanta şu anda makam odasında, çantayı size teslim edebilirim.
Biz kolileme yaparken makam odasında müdür beye ait olmayan ve başka vesilelerle müdür beye gönderilen CD’leri gördük. (Hanefi Avcı’nın sakladığı öne sürülen ses kayıtları CD’lerde değil mini teyp kasetlerindeydi.) O CD’leri müdür beye ait olmadığından dolayı kolilere koymadık.”