ANKARA (ANKA)-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, oğlunun cenazesi için izinle Ankara'ya getirilen Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun geceyi Sincan Cezaevi'nde geçirmesine ilişkin, "Ben merak ediyorum bu kararı veren yargıç da vicdan var mı, bu kararı veren yargıcın oğlu var mı? Vicdanı olmayan bir yargıcın yargıç koltuğuna oturması doğru mudur? Onun için o kararı veren kişi yargıç değildir, kinini kusan bir adamdır o" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, söze salonda atılan sloganlara yanıt vererek başladı ve "Hiç endişeniz olmasın yürüyeceğiz, ilerleyeceğiz, özgür ve bağımsız güzel Türkiye'yi ellerimizle kuracağız" dedi.
Usta oyuncu Erol Günaydın'ın vefatını hatırlatan ve başsağlığı dileyen CHP Genel Başkanı, "Erol Günaydın Türk tiyatrosunun çok önemli bir ismiydi, yaşamını yitirdi, Allah'tan rahmet diliyoruz kendisine, sanat dünyasına başsağlığı diliyoruz. Yakınlarına sabırlar diliyoruz" diye konuştu.
-"BU KARARI VEREN YARGIÇ DA VİCDAN VAR MI, BU KARARI VEREN YARGICIN OĞLU VAR MI, ÇOCUĞU VAR MI?"-
"Bugün yine arkadaşlarım cenaze namazından yeni geldiler" diyen Kılıçdaroğlu, "Sayın Fatih Hilmioğlu'nun oğlu yaşamını yitirmişti bir trafik kazasında, kendisine izin verildi, oğlunun cenaze törenine katıldı, ona da başsağlığı, Allah'tan rahmet diliyoruz" dedi. CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
"Ama yüreğimizi burkan bir şey var. Fatih Hilmioğlu bir hocadır, bir akademisyen, bir profesör, bir tıp adamı, gencecik çocuğu yaşamını yitiriyor, kendisi hapishanede, çocuğunun cenazesine katılacak ama diyorlar ki "sen kaçarsın, akşam tekrar seni hapishaneye götüreceğiz'. Tam anlamıyla bir vicdansızlık. Hangi çağda yaşıyoruz. Evladı ölmüş, cenazesine katılmış, elleriyle o gencecik oğlunu toprağa veriyor, bunun kaçacak hali mi var. Onu alıyorlar, uyuşturucu baronlarıyla aynı kefeye koyuyorlar. Ben merak ediyorum bu kararı veren yargıç da vicdan var mı, bu kararı veren yargıcın oğlu var mı, çocuğu var mı acaba, insan sevgisi var mı, evlat sevgisi var mı? İnsanda biraz utanma olur, ar olur, hayâ olur. Neden diyoruz orası adalet dağıtmaz. Bunun için dağıtmaz diyoruz. Neden diyoruz orası siyasal iktidarın sopasıdır diye, bunun için söylüyoruz işte. Vicdanı olmayan bir yargıcın yargıç koltuğuna oturması doğru mudur? Yüreğinde evlat sevgisi olmayan bir yargıcın o koltuğa oturması doğru mudur? Onun için o kararı veren kişi yargıç değildir, kinini kusan bir adamdır o."
"Sadece Fatih Hilmioğlu mu, hayır" ifadesini kullanan CHP Genel Başkanı, "Silivri yargılamaları sırasında gazeteci Doğan Yurdakul eşini kaybetti. Emekli Yarbay Mustafa Dönmez oğlunu kaybetti. Haberal annesini kaybetti. Bilgin Balanlı kayınpederini kaybetti. Bu dramlar uzayıp gidiyor. Bunlar hapishanedeyken yakınlarını kaybedenler, bir de hapishanede ölenler var. Bunlardan birisi Kuddusi Okkır'dı. Türkan Saylan hayatını cüzzamın yok edilmesine adadı. Adeta sen kendini niçin insana adadın diye intikam alındı, onu da Ergenekoncu olarak hapislere attılar. Kaşif Kozinoğlu bunlardan birisi. İlhan Selçuk o da yaşamını yitirdi" diye konuştu.
-CHP'DEN MAHPUSHANE RAPORU-
Bu tablonun sağlıklı bir tablo olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlarım Türkiye'deki bütün hapishanelerle ilgileniyorlar. Suçu ne olursa olsun mahkûm olsun olmasın kim cezaevindeyse gittiler konuştular, sorunlarını dinlediler. Önümüzdeki günlerde bir mahpushane raporunu açıklayacağız, Türkiye'nin karanlık bir noktasına ışık tutacağız" dedi.
2002'de hapisteki yurttaş sayının 59 bin iken 2012'de bu rakamın 130 binlere çıktığına işaret eden CHP Genel Başkanı, "Her şeyin güllük gülistanlık olduğu, herkesin karnının doyduğu bir ortamda hapishanelerde bu kadar insan olur mu, olmaz, demek ki bir sorun var, açlık var bu ülkede, demek ki yoksulluk var, işsizlik var, geçim sıkıntısı var. Bütün bu gerçekleri kim kamuoyunun önüne getirecek, bir kurum kaldı, konuşan bir kurum kaldı. AKP devletine direnen bir kurum kaldı, o kurumun adı CHP. Herkesin bilmesini isterim" dedi.
-"KORKMAYIN BİRAZ, BİRAZ YÜREKLİ OLUN"-
BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün tarım kooperatiflerini dünyayı beslemenin anahtarı olarak belirlediğini belirten CHP Genel Başkanı, "Tarım kooperatiflerine büyük önem veriyor FAO. Bizim ülkemizde tarım kooperatifleri nasıl, bütün Karadenizli yurttaşlarıma soruyorum. FAO'nun dünya tarım örgütlerine, tarım kooperatiflere verdiği önemin bir çeyreği kadar AKP hükümeti Fiskobirliğe önem verdi mi? Fındık üreticileri yerde sürünüyor, fındık fiyatları da yerde sürünüyor. Pamukta bir ara önemli bir ülkeydi, gidin Şanlıurfa'ya sorun, durumu nasıl diye. Şanlıurfa'da yaşayan yurttaşlara soruyorum, pamuk fiyatından hükümetin izlediği politikadan memnunsanız oyunuzu gidin gene verin AKP'ye, memnun değilseniz biraz sesiniz gür çıksın. Korkmayın biraz, biraz yürekli olun. Bu parlamento size Şanlıurfa dedi. Korkmayacaksınız, hakkınızı arayacaksınız" diye konuştu.
-"ZAMLAR AHLAKSIZ ZAMLARDIR"-
Geçen hafta yaptığı konuşmada zamları "ahlaksız zam" olarak eleştirdiğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"AKP sözcüleri "vay efendim siz buna nasıl ahlaksız zam dersiniz' diye eleştirdiler. Zam her ülkede olabilir ama zammın gerekçesi yoksa zammın gerekçesi halkın vicdanı tarafından kabul edilmiyorsa o zam haklı bir zam değildir, ahlaklı bir zam değildir. Doğalgaz fiyatlarına dünyanın zammını yaptılar. Rusya'dan aldığımız doğalgazın fiyatı uluslar arası piyasada dolar bazında düşmüş. Sen Türkiye'de zam yapıyorsun, bunun ahlaklı bir yönü var mı, o zamlar ahlaksız zamlardır.
Alacaksın ekonomiyi altın tabak içinde alacaksın. Türkiye'yi krizden Ecevit hükümeti çıkarmış, 10 yıldır yönetiyorsun, şimdi soru sordum, yanıtını da veremiyor. Ama dünyada düşecek ama sen içeride zam yapacaksın. Kötü yönettiğin ekonominin faturasını bu milletin sırtına yıkacaksın, bunu kabul etmiyoruz. Öyle bir hale getirdiler ki ülkeyi, ne hale geldik. 10 yıllık AKP iktidarı sonrası saman ithal eden ülke hale geldik. Bütün yurttaşlarımın şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Bu ülkenin güneşi mi yok, denizi mi yok, suyu mu yok, yaylaları mı yok, merası mı yok, tarlaları mı yok, insanı mı yok, her şeyi var, o zaman sormak lazım, sen neden saman ithal ediyorsun. Beceriksizliğin bu kadarına da pes. Herkesin uyanması lazım."
"Gazetelere açıp bakıyoruz, işsizlik azalmış, pes yani, pes yani" diye sitem eden Kılıçdaroğlu, "Son bir ayda işsiz sayımız 97 bin kişi arttı. Televizyonların alt yazılarına bakıyorsunuz, "işsizlik azaldı' diyor, ya siz milletle dalga mı geçiyorsunuz" dedi.
ERDOĞAN'A O FOTOĞRAFLAR YÜKLENDİ
Bugün gazetelerde bir fotoğraf olduğuna işaret eden CHP Genel Başkanı, "Zonguldak'ta çekilmiş bir fotoğraf, bir uçurumda çöpten geçimini sağlamak için bir şeyler toplayan iki kadın, bu kadınlardan birisinin yaşı 66 diğeri 55. Bu fotoğraf AKP'nin Türkiye'yi nereye getirdiğinin fotoğrafıdır. Eğer Türkiye'de 66 yaşındaki kadıncağız huzurlu bir yaşam sürdürmesi gerekirken uçurumun kenarında çöp topluyorsa oturup düşünmemiz lazım. Büyük bir ihtimalle sorsanız o kadıncağıza diyecek ki ben oyumu Recep Tayyip Erdoğan'a verdim. Eğer oyunu o partiye verdiysen Recep Tayyip Erdoğan'a, şunu söylemek isterim o iki kadına, o ve çocuklarının tamamı köşeyi döndüler. Sana da uçurumdan çöp içinden kağıt toplama düştü" dedi.
[
](https://www.mynet.com/iki-muthis-kadinin-hikayesi-110100656780)
Parlamentoda yerel yönetimlerle ilgili bir tasarının olduğunu anımsatan CHP Genel Başkanı, "Yasayı o kadar hızlı görüşüyorlar ki halk ne olduğunu öğrenemesin. Niçin halktan kaçırıyorsunuz. Efendim Cumartesi, Pazar görüşeceğiz, çuvala mı girdi diğer günler" diyerek tepkisini dile getirdi.