O uçağı nasıl durdurdum

Ayrı yaşadığı kocasının kaçırdığı çocuğuna, mahkeme kararıyla pistte uçak durdurtup kavuşan anne, nefes kesen o anları anlattı...

Babası Muhammed Ç.’nin çocuklarını yurtdışına kaçırdığını son anda öğrenip mahkemeden aldığı kararla kalkmak üzere olan pistteki uçağı geri döndürten anne Nuriye E., o saatleri anlattı. İşte, Nuriye E.’nin, Danimarka’da yaşarken tanışıp evlendiği, gördüğü şiddet üzerine de boşanma davası açıp ayrı yaşamaya başladığı kocası Muhammed Ç.’den küçük oğullarını son anda kurtarmasının nefes kesen hikâyesi:

GECE GELEN TEHDİT

“Çocuğumu yaklaşık 6 ay önce gezme bahanesiyle yanına aldı, bana göstermek istemedi. Mahkemeye başvurdum, iznim olmasına rağmen çocuğumu göstermedi. İcra memurları aracılığı ile çocuğumu ayda iki defa görebiliyordum. Her görüşme için 400 TL. yatırıyordum, param olmayınca göremiyordum. Kendisi zaten hiç göstermiyordu. Muhammed ile 2012 yılında Türkiye’ye geldim. Fazla tanıdığım yok. Kanunları da hiç bilmiyorum. Beni tornavida ile yaraladığında dava açıldı, ilk kez gördüğüm mahkemede bile beni tehdit etti. Velayet kararından sonra gece beni aradı, ‘Velayeti aldın ama çocuğu göremeyeceksin, çoktan Danimarka’ya gitti’ dedi.”

Reklam
Reklam

‘TAKSİ PARAM YOKTU’

“Korktum. Aklıma kocamın mail adresine girmek geldi. Önceden şifresini biliyordum, iyi ki değiştirmemiş. Bir şansımı deneyeyim dedim. Girdim açıldı, uçak biletlerini orada görünce dünya başıma yıkıldı. Sabaha kadar uyuyamadım. Sabah mahkemeye gittim, hâkim yoktu. Kalemdeki görevli ‘Saat 10 gibi gelecek’ dedi. Olayı anlattım. ‘Geç kalınmış, yetişemezsiniz’ dedi. Sonra hâkim bey geldi, ağlayarak anlattım. Hemen bir karar yazdı. Kararı aldım taksiye binecektim, baktım cebimde 7 TL para var. Taksici ‘20 TL, tutar siz en iyisi dolmuşa binin’ diyerek beni emniyete götürmedi.”

‘RÖTAR YAPSIN’

“Bir arkadaşımı aradım, tesadüfen adliyeye yakınmış. Gelip aldı. Gölbaşı yerine İskitler’deki Emniyet’e gitmişiz. Kapıdaki polis almak istemedi. Sonra orada bulunan bir sivil amir, ‘Gel burada yardımcı olabilirler, zaman kaybetme’ diyerek beni pasaport şubeye götürdü. Sürekli dua ettim, ‘Ne olur uçak rötar yapsın’ diye. Zaten uçak da yarım saat rötar yapmış. O lehime oldu. Kararı amire verdim. Havalimanı polisi, ‘Uçak kalktı, yapacak bir şey yok’ dedi. Felç oldum adeta, sürekli ağlıyorum. Öyle ki, beni teselli etmeye çalışan iki bayan memur da birlikte ağlamaya başladı.”

Reklam
Reklam

‘O UÇAK İNDİRİLECEK!’

“Sonra Mehmet isimli bir amir, ‘O uçak indirilecek o çocuk alınacak’ diye talimat verdi. Yine İstanbul polisi arandı, bir ara telefonla konuşan polis eliyle zafer işareti yaptı. Sonra ‘Uçak indirildi’ diye bağırınca orada çalışan tüm personel alkış tuttu. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Hemen karayoluyla İstanbul’a hareket ettim. Akşam saat 23.00 sıralarında havalimanına ulaştım. Polisler çocuğu orada tutmuşlar. Babaannesiyle çıkış yapmışlar. İznim olmadan nasıl çıkmışlar kimse bilmiyor. Kayıtlara göre sabah 08.00’de pasaport kontrolden çıkış yapmışlar. Sanırım bir an önce kaçmayı planlamışlar.” (Hürriyet)