ABD Başkanı Obama, Beyaz Saray’daki ortak basın toplantısında Başbakan Erdoğan’ı “Güçlü ortak” diye niteledi ve PKK’ya yönelik çözüm sürecindeki cesaretinden dolayı “Kutluyorum” dedi.
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/-erdogan-ile-obama-beyaz-sarayda-gorusuyor/11885/1605142)
Erdoğan da, Obama’ya misafirperverliğinden dolayı teşekkür etti, Türkiye ile ABD’nin birçok konuda ortak iradeye sahip olduklarını söyledi.ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın görüşmesi sonrasında Suriye sorununun çözümünde iki ülke arasında tam mutabakat olduğu ve iki ülkenin başta terörle mücadele olmak üzere pek çok alanda işbirliğini güçlendirecekleri kararlılığı ortaya konuldu. Obama, ortak basın toplantısında konuşmasına, “Dostum ve arkadaşım Erdoğan” hitabıyla başlarken Erdoğan da aynı ifadeyle yanıt verdi.
**TARİHİ BİR GÜN**
Obama ve Erdoğan, heyetler arası görüşmenin öncesinde Oval Ofis’te 1 saat başbaşa görüştü. Beyaz Saray Kabine Salonu’nda basına kapalı yapılan ve 2 saat olarak planlanan heyetler arası görüşme ise yaklaşık 1 saat 45 dakika sürdü. Rose Garden’da basının önüne çıkan ve güçlü ortaklık mesajlarının verildiği basın açıklamasında Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“Türkiye-ABD ilişkileri açısından tarihi bir gün, tarihi bir dönüm noktası yaşadığımıza inanıyorum. Bölgesel ve küresel meselelerde Türkiye-ABD ortaklığı barışa, huzura, güvenlik ve istikrara daha yoğun şekilde hizmet edecektir.
(Suriye) Şu ana kadar geldiğimiz süreci, bundan sonra yapılabilecek olanları görüştük. Burada düşüncelerimizin örtüştüğünü, Sayın Başkan’ın ifadeleriyle hep birlikte dinledik. Suriye’de kanlı sürecin sonlandırılması, halkın meşru taleplerini karşılayan yeni bir yönetimin inşası konusunda, ABD ile tam bir mutabakat içerisindeyiz. Bu noktada muhalefetin desteklenmesi ve Esed’in gitmesi, Suriye’nin terör örgütlerinin faaliyet sahası olmasının engellenmesi, kimyasal silahların kullanılmasının engellenmesi, bütün azınlıkların güvenliklerinin temin edilmesi öncelikli olarak önem arz etmektedir.
**BELGELER PAYLAŞILIYOR**
(Suriye ile ilgili kimyasal kanıt sunuldu mu?) Gerek kimyasal silahlar konusu gerek atılan, kullanılan füzeler konusu bütün bunlarla ilgili belge, bilgi bunları ilgili birimlerimiz birbirleriyle paylaşıyorlar. Bu konuları tabii aramızda paylaşıyoruz ve zaten ilgili birimlere de başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere bunları vakti saati geldiğinde aktarmak suretiyle de bu kamuoyunun bilgilendirilmesini de sağlamış olacağız. Şu anda uluslararası camianın hassasiyetini göstermesi için Türkiye olarak biz çaba göstereceğiz. İnanıyorum ki ABD aynı şekilde bu çabayı gösteriyor ve diğer ülkeler gerek BM Güvenlik Konseyi gerek Arap Ligi gerekse tüm bunların dışında olduğu halde buna hassasiyet gösteren ülkeler var ve bizler bu süreci daha da hızlandırabilmenin şu anda gayreti içerisindeyiz. Nitekim bu seyahatten sonra çok daha farklı ülkeleri ben de, Dışişleri Bakanım da dolaşmak, ziyaret etmek suretiyle bu süreci daha nasıl hızlandıracağız, nasıl daha az insan ölsün ve bir demokratik rejim Suriye’ye süratle nasıl gelsin? Bizim derdimiz, otokratik bir rejimden, bir diktatörlükten Suriye’yi kurtarmaktır. Tabii burada Rusya Federasyonu’nun bu işin içinde olması, Çin’in bu işin içinde olması çok çok önemli.
**YENİ SIKINTININ ANLAMI YOK**
Türkiye’nin, şimdiye kadar Suriye halkına yaptığı insani yardımların değeri 1.5 milyar dolara ulaştı. Bunu bir de biz şu anda açık kapı politikasıyla hâlâ devam ettiriyoruz ve devam ettireceğiz. Bölgede zaten bir İsrail-Filistin normalleşme süreci için atılan adımlar var, gayretler var. Yeni yeni başımıza başka sıkıntılar açmamızın bir anlamı yok.
**TERÖRLE MÜCADELEDE KARARLIYIZ**
Türkiye ve ABD olarak terörle ortak mücadelemizi sürdürme konusunda son derece kararlıyız. Türkiye ve ABD, Ortadoğu’dan Balkanlara, Doğu Akdeniz’den Kafkaslara, terörle mücadeleden enerji arz güvenliğine kadar çok geniş bir alanda güç birliği sergiliyorlar.”
**OLAĞANÜSTÜ CÖMERTLİK**
ABD Başkanı Obama da konuşmasında şunları söyledi:
“Başbakan Erdoğan’ın liderliği altında Türk halkı ülkelerine sığınan Suriyelilere olağanüstü cömertlik gösterdi. Bu ağır bir yük. Suriye halkına insani yardım gönderen bir ülke olarak, bu yükü hafifletmek için Türkiye dahil bölgedeki ülkelere yardım etmeye devam edeceğiz.
**ERDOĞAN ÖN SAFTA**
Esad rejimi üzerindeki baskıya devam edeceğiz ve muhaliflerle birlikte çalışacağız. Beşar Esad olmaksızın bir demokratik Suriye’ye dönüşümü desteklemeye yönelik uluslararası çabalarda Başbakan Erdoğan ön saflarda yer alıyor. Rejim ve muhalefet temsilcileri önümüzdeki haftalarda Cenevre’de bir araya gelirken Türkiye önemli bir rol oynayacak. Başbakan Erdoğan ve ben Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iktidardan gitmesi gerektiği konusunda aynı fikirdeyiz. Bu krizi çözmenin tek yolu. Esad’ın gitmesi ne kadar kısa sürede olursa o kadar iyi. Asıl soru bunun ne şekilde olacağı. Zaten bunları konuştuk.
**GİTMİŞ OLMASINI TERCİH EDERDİK**
Esad’ın iki yıl önce gitmiş olmasını tercih ederdik. Esad kendi halkına ateş ederek meşruiyetini kaybetti. Nasıl olur sorusuna cevaben bunu tartıştık. Tabii ki sihirli bir formül yok. Suriye gibi böylesi zor bir bölgede Suriye’deki şiddet ve sıra dışı durum için sihirli bir formül yok. Olsaydı, Sayın Başbakan ve ben bununla ilgili harekete geçerdik ve çoktan bitirmiş olurduk. Cenevre’deki görüşmelerin, Rusya’nın ve Suriye’de her kesimi içerecek siyasi geçişin temsilcilerinin de katılımıyla, sonuç verebileceğini düşünüyorum.
**GİTMESİ İÇİN ÇABA**
Sayın Başbakanın da bildirdiği gibi hem askeri hem diplomatik birimlerimiz bilgi paylaşımı içinde. Ancak daha net bilgi almamız çok önemli Suriye içinde nelerin yaşandığına dair. Kimyasal silah kullanımının uygar dünyanın kesinlikle karşı olduğu bir durum. Suriye içindeki kimyasal silahlar uzun vadede bizim ve bölge ülkelerinin güvenliğini tehdit ediyor. Bu kimyasal silahları stabilize edecek şekilde birlikte çalışmayı umuyorum. Başbakan da ABD’nin tek başına atacağı adımın yeterli olmayacağını biliyor. ABD süreci destekliyor ve ben ek adımlar atma konusunu saklı tutuyorum hem diplomatik hem askeri.
**İSRAİL’İN DE TÜRKİYE’NİN DE YARARINA**
Türkiye ile İsrail arasındaki normalleşme süreci hem Türk, hem İsrail halkının çıkarına. Bağımsız bir Filistin devleti dahil olmak üzere iki devletli çözüm konusunda ilerleme sağlanması noktasında bize yardım edecek.
**ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK**
Türkiye’yi çok uzun süredir rahatsız eden PKK şiddetine yönelik tarihi ve barışçıl çözüm arayışları konusunda siz ve Türk halkının cesaretine yönelik takdirlerimi iletmek istiyorum. ABD, Türkiye’nin uzun süredir güvenliği sağlama noktasındaki arayışında yanında durmaktadır. Türkiye’nin hukukun üstünlüğü, iyi yönetim ve insan haklarını muhafazasına yönelik çabalarını destekleyeceğiz.”
**Gazze ve Batı Şeria’ya haziranda gideceğim**
(Gazze ziyareti) Şu andaki planımda haziran ayı içinde ziyaret söz konusu. Ziyaret Gazze ve Batı Şeria’ya olacak. Ortadoğu’nun barışında bu ziyaretimizi çok önemsiyorum. Bir grubun sahiplenilmesi gibi birşey olamaz. Filistin uzlaşı sürecine de katkı vermesini özellikle çok benimsiyorum. Bu ziyaretle bu sürece katkıta bulunmuş olalım. Gazze’ye yapacağım ziyaretin Filistin ve İsrail ilişkilerine önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Azerbaycan, Ermenistan, İran, Afganistan konularını ele aldık. Terörizmle ortak mücadelemiz devam edecek, bu kapsamda savunma sanayinde ilişkin konuları da ele aldık. ABD ile Türkiye arasında tarihi bir gün, tarihi bir dönem noktası yaşadığımıza inanıyorum.”
**OBAMA'YA ÖZEL HEDİYE**
Erdoğan, ziyareti sırasında Obama'ya hat ile 'Barack Hüseyin Obama' yazılı bir tablo hediye etti.