Meksa Yatırım Araştırma Müdürü ve Mynet Finans yazarlarından Tuncay Turşucu, piyasalar açısından yeni hafta ile ilgili önemli tespitlerde bulundu.
Turşucu, bu hafta köşesinde şu konulara dikkat çekti;
"Piyasalarda oldukça dalgalı bir haftayı geride bıraktık. ABD ve Avrupa piyasaları haftanın ilk yarısında sert satışlara sahne olurken, haftanın son gününde Avrupa Merkez Bankasının faiz indirim beklentisi ve ABD’ye yönelik beklentilerle birlikte tepki yükselişi yaşadı.
Geçen haftanın dalgalı olmasında Avrupa Merkez Bankasının faiz toplantısının yanında, iç piyasalar içinde TCMB’nin faiz açıklaması büyük etki yarattı. Avrupa Merkez Bankası beklentiler yönünde harekt ederek faizini 50 baz puan indirimle yüzde 2 seviyesine çekerken, TCMB 200 baz puanla yüzde 15’den yüzde 13’e indirim gerçekleştirdi. Bu düşüşle birlikte özellikle bono piyasasında faizlerin yüzde 13-14 seviyesine doğru önü açıldı ve bileşikler 1 pauna yakın gerileme kaydederek yüzde 14.50 seviyesine kadar çekildi. Döviz piyasasında ise beklentilerimizin aksine doğrudan satış yönünde açılış gerçekleşti. 1.63 sınırına yükselen dolar kuru hızla 1.60 düzeyine kadar çekildi. Yine iç piyasalarda kuşkusuz canlılık getiren bir başka önemli gelişme ise IMF Avrupa icra direktörü’nün Türkiye’ye gelmesi oldu ve bu IMF anlaşmasına yönelik beklentilerde tekrardan bir canlanma piyasalarda görüldü.
Bütün bu gelişmelerin ardından yurtiçi piyasalarda ya ayrışma olması beklenecek ve dış piyasalardan bağımsız bir seyir izlenecek. Yada dış piyasalara parallel seyir devam edecek. Ayrışma olması için faiz indirimi ve IMF anlaşmasını yeterli görmüyoruz. Zira, IMF ile olası bir anlaşmanın son 1.5 aylık yükselişte fiyatlanmış olabileceğini düşünüyoruz. En kötü ihtimalle yukarı gitmesek bile, dış piyasalara kıyasla daha dirençli bir görünüm sergilememiz muhtemel olabilir. Ancak ekonomilerdeki yavaşlamayı dikkate aldığımızda, temel verilerdeki zayıflık yükselerek devam ediyor ve bu önümüzdeki dönemde piyasalara yönelik kötü bekleyişimizi sürdürmemize neden oluyor.
Önümüzdeki hafta özellikle ABD piyasaları için Barrack Obama’nın görevi devralacağı 20 Ocak tarihi önemli olacak. Obama’nın görevi almasının ardından kurtarma paketinin açıklanması bekleniyor. Şimdiden pakete yönelik olumsuz yorumlar yapılmaya başlansada, piyasalar artık yükselmek istiyor ve bunun içinde malzeme gerekli. Başka deyişle, önümüzdeki hafta piyasaların seçim yapması gerekecek. Obama’nın yeni paketine yönelik spekülasyonlarla yükseliş mi yaşanacak, yoksa açıklanacak kar rakamları ile ekonomik durgunluğun daha derinleştiği gerçeği bir kez daha görülecek ve düşüş mü yaşanacak? Açıkçası bu cevabı zor bir soru. Ancak Obama rallisi yaşansa bile, bunun uzun soluklu olmasını beklemiyoruz. En başta ABD’nin çiçeği burnunda başkanı Obama’nın kendisi bile, paketlerin açıklanmasından ardından ekonomideki kötüleşmelerin devam edeceği uyarısında bulunuyor.
ABD’de açıklanacak bilançolarda finans piyasalarını yakından ilgilendiren bilançoların çoğu geçen hafta açıklandı denilebilir. Önümüzdeki hafta yine büyük şirketler bulunuyor ve ancak çoğu IBM, Apple, Google gibi teknoloji sektörü şirketleri. Salı günü Bank of Newyork’un kar rakamı bulunuyor. Ancak piyasalar açısından yine dalgalı olacağı kesin.
Teknik görünümler bakımından dünya endeksleri ciddi sat pozisyonlarında bulunuyor ve bu görünüm altında yaşanan yükselişlerin sadece kısa soluklu ve tepki yükselişleri olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Şu an için piyasalarda uzun vadeli yükselişe neden olacak bir gelişme yada neden görülmüyor. IMKB endeksi içinde aynı görünüm sözkonusu bulunuyor. 25800 ve 26400 seviyeleri önemli noktalarımız ve özellikle 26400 seviyesinin üzerine çıkması durumunda yükseliş piyasasından bahsetmemiz mümkün olabilecek."