ABD Başkanı Barack Obama, Birmanya'ya demokratik reform sürecinde destek vaat etti.
Altı saatlik bir ziyaret için Birmanya'ya giden Obama, görevdeyken bu ülkeyi ziyaret eden ilk Amerikan başkanı oldu.
Obama, Rangoon'da yaptığı konuşmada yıllarca süren askeri yönetimden sonra başlayan reformlara Amerikan desteğinin süreceğini söyledi.
Birmanya Cumhurbaşkanı Thein Sein ile görüşen Obama, 'uzun bir yolculuğun ilk adımları' olarak tanımladığı demokratik ve ekonomik reformların, ülkeye büyük bir gelişme fırsatı sağlayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Thein Sein de, Birmanya'da insan haklarının uluslararası standartlarla aynı çizgiye getirilmesi gerektiği konusunda anlaşma sağladıklarını bildirdi.
Birmanya'da sevgi gösterileri ile karşılanan Obama, yıllarca ev hapsinde tutulan muhalefet lideri Aung San Suu Kyi ile de biraraya geldi.
ABD Başkanı'nın yeniden seçilmesi üzerinden henüz iki hafta bile geçmeden Birmanya'ya gitmesi, Irak ve Afganistan'daki operasyonlarını azaltan ABD'nin dış politikada stratejik odak noktasını doğuya kaydırma girişimi olarak görülüyor.
Asya'ya öncelik tanıma politikasının, Çin'in artan nüfuzunu da dengelemeyi amaçladığı söyleniyor.
Obama'ya ziyaretinde Dışişleri Bakanı Hillary Clinton eşlik ediyor.
Ancak siyasi tutukluların hâlâ cezaevinde tutulduğunu, etnik çatışmaların da sona erdirilmediğini savunarak ziyaretin aceleye getirildiğini düşünenler de var.
Aung San Suu Kyi de Obama'nın desteğine teşekkür etmekle birlikte ihtiyatlı bir ifade kullandı.
Suu Kyi, "en zor anlar, başarıya ulaşacağımızı sandığımız anlardır. Bunun serap gibi bir yanılgı değil, gerçek olması için çalışmalıyız" dedi.
Birmanya'da iktidardaki Thein Sein hükümeti, Kasım 2010'da yoğun eleştirilere hedef olan seçimlerin ardından işbaşına gelmiş, askeri hükümetin yerini alarak, ülke dışında çok sayıda gözlemciyi şaşırtan bir reform sürecine girişmişti.
Bu çerçevede tutukluların bir kısmı tahliye edildi, sansür yumuşatıldı ve bazı ekonomik reformlar yaşama geçirildi.
Ülkedeki demokrasi mücadelesinin simgelerinden Aung San Suu Kyi'nin ev hapsine son verildi.
Suu Kyi'nin de aralarında bulunduğu muhalifler nisan ayında yapılan ara seçimlerde kazandıkları sandalyelerle parlamentoda grup kurdu.
Ancak resmi adı Rakhine olan Arakan bölgesindeki Müslümanlar ile Budistler arasında yaşanan ve zaman zaman da çatışmaya dönüşen gerilim sona ermiş değil.
Amerikalı yetkililer ayrıca, Birmanya'nın kendini Kuzey Kore'den uzaklaştırdığı konusunda garanti istiyor. İki ülkenin nükleer teknoloji paylaştığına dair 2010 yılında iddialar ortaya atılmıştı.
Bazı insan hakları örgütleri, "reformları henüz tamamlamamasına rağmen Birmanya'nın ödüllendirmesi" olarak tanımladıkları durumdan dolayı ABD Başkanı'nı eleştiriyor.
İnsan hakları örgütleri, Birmanya'nın yüzlerce siyasi tutukluyu salıvermesine rağmen yaklaşık 300'ünün hâlâ demir parmaklıklar ardında olduğunu söylüyor.
Birmanya, Obama'nın tarihi ziyareti öncesinde aralarında insan hakları eylemcileri de bulunan 66 tutukluyu serbest bıraktı.
Af kapsamına alınanların en az 44'ünün siyasi tutuklulardan oluştuğu bildirildi.
Birmanya hükümeti ülkede siyasi tutuklu olmadığını savunuyor. Ancak reform programı çerçevesinde son zamanlarda af kapsamında bırakılan suçlular arasında siyasi tutuklular da yer alıyor.