"obez Tedavisi Kişiselleştirilmemelidir"

Samsun Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Emin Dinççağ, her obez için ayrı şartlara uygun bir tedavi planının oluşturulması ve tedavi hedeflerinde gerçekçi, amaca uygun olarak yoğun çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Obezitenin ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirten Samsun Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Emin Dinççağ, “Yine obezite her sosyoekonomik toplum kesimi için artan ve küresel olarak önemini koruyan bir halk sağlığı problemidir. Zengin ülkelerde de obezite hızla artmaktadır. Sosyoekonomik düzeyi daha gerideki ülkelerde de obezite günümüzde ilişkili hastalıkları ile insan ömrünü olumsuz etkileyen sorunlardan biri olup, sağlık sistemine önemli ölçüde yük getirmektedir. Artan diyabet, koroner kalp hastalıkları, yaşam kalitesinin azalması ve kısalan insan ömrü obezitenin ortaya çıkardığı problemlerdendir. Günümüzde her yerde obezite tedavisi konusunda çalışmalar yapılmakta, her yerde obezite tedavisi için tıbbi ve tıbbi olmayan hizmetler verilmektedir. Tıbbi bilgilerden uzak uygulamalar, kilo vermeyi, aç kalmak veya vücudu yorarak zayıflamak olarak görmekte, ileride de telafi edilemeyecek sağlık sorunlarına hatta ölüme yol açabilmektedir. Geçtiğimiz yıllarda zayıflama ilacı olarak kabul edilen bir ilaç dolayısıyla rastlanan ölüm olayları basında yer almıştı. Yine zorlayarak, ani ve çok hızla kilo verme isteği de sağlık sorunlarına yol açabilir. Hatta sağlıklı olmayı, iyi görünmeyi bekleyen kişi tam tersine ilave sağlık sorunlarına yakalanabilir” dedi.

Her obez için ayrı kişinin şartlarına uygun bir tedavi planı olması gerektiğinin altını çizen Dinççağ, “Tedavi hedefleri gerçekçi konulmalı ve amaca ulaşmak için yoğun çaba gösterilmelidir. Kilo vermek, diyet yapmak, alışılmış yaşam şeklini terk etmek, genetik ve kültürel özellikleri birden bırakmak kolay değildir. Bu amaca ulaşmak için hekim, diyetisyen, spor hocası, fizyoterapist ile birlikte çalışmalı ve istikrarlı bir şekilde kilo kontrol programı uygulanmalıdır. Çoğu obez kişinin kendisine ‘obez’ denilmesini kabul etmediği bu tariften hoşlanmadığı bilinmektedir. Seçilecek cümlelerin özenli, kişiye yaklaşımın naif, sağlıklı ve bilimsel olmasına da dikkat edilmelidir. Kilo kontrol programı bilimsel bir tedavidir. Bunu hafife almak, kolay olduğunu düşünmek, kısa vadede mucizeler oluşturabileceğine inanmak doğru değildir. Kilo kontrol programları, ciddi bir şekilde planlanarak, doğru ve tıbbi hedefler konularak, ekip olarak ve çaba gösterilerek çözülebilir. Bu arada kilo sorunu olan şahıslarda umutsuzluk ve başaramayacağı korkusu oluşturulmamalıdır. Kilo sorunu olan pek çok kişi, obezite tedavisine katılmış, başarısız olmuş, mutsuz ve bu konuda bir şeyler yapılamayacağına inanmış olarak karşınıza gelebilir. Asıl olan, işin ucunu bırakmış, umutsuz kişilerin kilo kontrol programları ile yaşama hazırlanmasıdır. Bu tür kişilere, bilimsel programlar ile kilo verebilecekleri, umutsuz olmamaları, işin ucunu bırakmamaları gerektiği anlatılmalıdır” diye konuştu.