Obezitenin tedavi edilmediğinde önemli sağlık sorunlarını da beraberinde getireceğini vurgulayan Op. Dr. Halil Mert Bahadır, şunları söyledi:
“Çağımızın hastalığı olan obezite, tüm dünyada ve Türkiye’de bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Hazır ve işlenmiş gıda tüketimi, hareketsiz yaşam tarzı sebebiyle görülme sıklığı giderek artmaktadır. Başta tip 2 diyabet olmak üzere; hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, meme, prostat, jinekolojik sorunlar ve kalın bağırsak kanseri gelişmesinde obezite önemli bir risk faktörüdür. Safra taşı oluşumu, reflü, kısırlık, astım, uyku apnesi, kas eklem ağrıları gibi pek çok hastalığın ortaya çıkmasında rol oynar. Obezite tedavisinde ilk seçenek her zaman yaşam tarzı değişikliği yani diyet ve spordur. Bunu sağlayamayan veya tekrar kilo alan hastalarda mide botoksu ve mide balonu gibi cerrahi olmayan yöntemler veya en etkili kilo verme yöntemi olan obezite cerrahisi (tüp mide veya mini gastrik bypass ameliyatı) bilimsel kılavuzlar rehberliğinde bütün dünyada güvenle uygulanmaktadır. Biz kliniğimizde hastaya hangi tedavi yönteminin uygulanacağı; vücut kitle indeksi, obeziteye eşlik eden hastalıkları ve yeme alışkanlıklarına göre planlanmaktadır. Ameliyat sonrası dönemde psikolog, diyetisyen ve fizyoterapist takibi ile kilo veriminin kalıcı olması sağlanır.” İHA