Obezite ve amino asit tedavisi - ıı

Uz. Dr. Aydın Duygu kaleme aldı

I. Yazının devamı…

Beyin fonksiyonlarını yöneten nörotransmitterlerin (Dopamin, seratonin, GABA, epinefrin, norepinefrin vb.) tamamı fiziksel, zihinsel aktivite, beslenme, hormon vb. birçok unsurdan etkilenerek belli dengelerde kalır. Dengenin sağlanması için vücutta yeterince var olmaları gerekmektedir. Vücudun bu maddeleri üretebilmesi için gereken ham madde yediğimiz gıdalardaki proteinlerin yıkım ürünü olan amino asitlerdir. Yani bizim görevimiz vücudumuza yeterli miktarda amino asidi temin etmektir ki beyin ihtiyaç duyduğu norotransmitteri sentezleyebilsin.

Reklam
Reklam

Soru: Şişman kişeler zaten fazla gıda alıyorlar. Neden amino asit eksikliği yaşasınlar?

Cevap: Yeme bağımlılığı olan kişilerde dopamin ve seratonin nörotransmitterlerinde eksiklik ve oranlarında dengesizlik mevcuttur. Mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin triptofan isimli bir amino asitten oluşur. Triptofan neredeyse tüm protein içeren gıdalarda vardır. Aynı şeklide şişmanlarda dopamin 2 reseptörü azdır ve yeterli dopamin sağlamak için tirozin isimli amino asit gerekmektedir. Tirozinin ve triptofanın beyine geçip dopamin ve seratonin olabilmesi için diğer amino asitlere göre kanda daha fazla oranda bulunması gerekir. Karbonhidrat alındığında hızla yükselen şeker ve insülin tirozin ve triptofanın beyne geçişini engelleyen amino asitlerin kas içine geçmesini sağlar. Böylece kanda miktarı artan triptofan ve tirozin hızlıca beyne geçer ve mutluluk hormonlarına dönüşürler.
Sinirliyken veya stres altında bir kişinin gördüğü ilk bisküvi veya çikolataya saldırması bu yüzdendir. Veya gece uyku tutmayan birinin kalkıp bir tencere pilav yemesi, reçel veya nutella kavanozuna saldırması triptofanın hızlıca beyne geçip seratonine dönüşmesi içindir. Çünkü seratonin uyku hormonu olan melatonine dönüşür.

Reklam
Reklam

Sonuç olarak nörotranmitterlerin tamamı amino asitlerden oluşur. Amino asitlerin kandaki düzeyleri belirlenip eksikler yerine konulduğunda ödül merkezi devamlı olarak beni ödüllendir sinyali vermeyecektir. Yani ihtiyaç duyulan nörotransmitterler kolayca sentezlenebilecek ve aşırı iştah baskılanacaktır.
Kilo vermek için yemek miktarının azaltılması, şekerin kısıtlanması ancak ve ancak nörotransmitter dengesi eş zamanlı sağlandığında irade zafiyetine yol açmaz ve çileye dönüşmez. Ayrıca diyete bağlı olarak kas kaybı ve beslenme eksikliğine bağlı sağlık sorunları önlenmiş olur.

Dünyadaki bir çok özel merkezde ve kliniğimizde tüm bağımlılıkların ve obezitenin tedavisi nörotransmitter dengesi üzerinden yapılmaktadır ve en ideal yolu amino asit tedavisidir.

Soru ve görüşleriniz için: aydinduygu1@mynet.com