MHP Balıkesir birinci sıra milletvekili adayı Murat Şefkatli, seçim çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. MHP Burhaniye ilçe teşkilatının düzenlediği mitingte konuşan Murat Şefkatli, hükümet oldukları ile Meclis'teki diğer partileri halka şikayet etti.
3 Kasım'ın sadece milletvekillerinin oylanıp, siyasi partilerin değerlendirileceği bir tarih olmadığını söyleyen Şefkatli, "Türk milletinin tarihini ilgilendiren bir seçimdir. 3 Kasım, mutlaka Türk siyasi hayatında bundan sonra önemli bir gün olarak yerini alacaktır" dedi.
Türkiye'nin 50 yıldır Avrupa trenine binmeye çalıştığını hatırlatan Şefkatli, "Bu tren niye 50 yıl önce değil de bugün geliyor, hiç düşündünüz mü? 2 ve 3 Ağustos'ta Ortadoğu'nun yeniden şekillenebilmesinin temelleri atıldı. Ülkenin üniter yapısının altına dinamit konuldu. Azınlıklıklara, cemaat vakıflarına gayrimenkul edinmeleriyle ilgili bir kanun çıktı. Kimin malını veriyorsun, bu topraklar kolay mı kazanıldı? Şehit kanıyla kazanılmış bu toprakları sen nasıl verirsin? Allah'tan ki bunun için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. MHP'yi seçim öncesi 1 haftalığına da olsa Meclis dışı bırakmak istediler, sırf bunun için. Bir madde çıkardılar, azınlıklara eğitim ve öğretim, yayın hakkı. Kimdir bu azınlık? 1071 yılından beri aynı topraklar üzerinde yaşamış, beraber savaşmış, kız alıp vermiş, beraber ağlayıp gülmüş bu insanları sen nasıl azınlık diye değerlendirebilirsin? Senin bunu azınlık olarak kabul etmek istemendeki amaç, bu ülkeyi bölmektir. Ama unutma MHP var, ülkücü hareket var" diye konuştu.
MHP'nin dışındaki 6 siyasi partiyi terör örgütü ile birlikte hareket etmekle suçlayan Murat Şefkatli, idam cezasının kalkmasına 'evet' oyu kullananları halka şikayet etti. 18 Nisan seçimlerinde milletin verdiği 127 milletvekili ile terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın asılması için Meclis'te yeterli gücü bulamadıklarını, ancak terörist başının hakettiği cezayı er ya da geç mutlaka bulacağını belirten Şefkatli, şöyle konuştu:
"Niye kaldırdınız idamı? Bu madde sizi niye rahatsız ediyor? 35 bin insanın katilini siz nasıl kurtarırsınız? Utanmadan, sıkılmadan bir de bize dediniz ki, 'Apo'yu asmıyorsunuz.' Apo'yu asmayanın kim olduğunu bütün millet gördü. Sabaha kadar yarışıp, Meclis'te nöbet tuttunuz, Apo'yu nasıl kurtaracağız diye. İktidara geldiğimiz zaman, değerli milletimiz Apo'yu bir an önce asmamızı bekliyordu. Bunu iyi biliyoruz. Ama bize verilen bu 127 kiloluk güçle 400 kiloyu kaldıramadık. Niye zamanında asamadık? 1997 yılında 11 nolu protokol imzalamışlar. 'Herhangi bir kişi veya kuruluş, Türkiye'deki yargılama süreciyle ilgili bir haksızlığa, yanlışlığa uğradığını belirterek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaat ederse o mahkemenin kararı beklenir' diyor. Bunu kim imzalamış, Refahyol iktidarında Necmettin Erbakan ile Tansu Çiller imzalamış. Yetmiyor gibi, Meclis'e getirip kabul ettirmişler. Uluslararası bir sözleşme eğer Meclis'te kabul edilirse kanun hükmünde olur, kanunun da üstüne çıkar. O bakımdan, bu mahkemenin kararını bekliyorduk. Ama bizim tek başımıza asacak gücümüz olsaydı bunu da beklemeyecektik. Ortaklarımızdan bir tanesi 'Avrupa'nın yolu Diyarbakır'dan geçer', diğeri de 'benim idamla ilgili bir meselem yok' diyordu.. 'Acaba bunu hükümet meselesi yaparak 3 partinin birlikte anlaşacağı mutabakat metnine indirebilir miyiz' diye düşündük. 7 saat 20 dakilalık liderler zirvesi sonunda mutabakat imzalandı. 'AİHM kararı geldikten sonra bu dosya Meclis'e indirilecek' dedik, imza atıldı. Bugünlerde bu dosyanın Meclis'e gelmesi bekleniyordu. Onun için tutuştular. 'Aman bir an önce bunu kurtaralım da başımıza bela olmasın' diye hepsi birbiriyle yarıştı. Ama zannediyorlar ki çare tükenecek, inşaallah tükenmeyecek. O, 35 bin insanın katili, inşallah bu milletin desteği ve gücüyle hakettiği cezayı bulacak. Biz insanların ölmesinden çok mutlu olmayız. Ölüm cezasının kalkmasından çok fazla rahatsız olmayız. Biz, insanı Allah'ın mukaddes bir emaneti olarak görüyoruz, ama Apo'yu değil".
Türkiye üzerinde yoğunlaşan oyunlara dikkat çeken Şefkatli, "Sıcak denizlere inebilmenin yolu Türkiye'den geçer, Türkiye üzerinde çok büyük devletlerin, komşularımızın tamamının hepsinin emeli var. Emeli oldukları işte bu çıkan kanunlardan sonra daha fazla anlaşılmaya başladı. Ermeniler Van'da, Rumlar Trabzon'da, Suriye Hatay'da çalışmalar yapıyor, onun için, Türk milletini yakından ilgilendiren bir seçim olduğunu unutmayın. Allah rızası için iyi düşünün, bu milletin geleceğinin kararmasına fırsat vermeyin. Türkiye üzerinde oynanan oyunların en güzelini şimdi Kuzey Irak'ta gösteriyorlar. Bir devlet kurmaya, başkentini de Türklerin yaşadığı Kerkük'ü yapmaya çalışıyorlar. Bayan Mitterand da bunların arasında oturuyor, onları çok seviyor. Ne olur, Allah rızası için, gece uyumadan önce kafanızı yastığa koyduğunuzda bir düşünün bakalım, ne yapılmaya çalışılıyor?" dedi.
Kaynak: İHA